Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/150 E. 2023/967 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/150 Esas

KARAR NO:2023/967

DAVA:İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ:01.03.2022

KARAR TARİHİ:05.12.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı kooperatif tarafından, —– alınan kararlar gereğince borçluya ait ödenmeyen üye aidat alacağının şifahi taleplerine rağmen ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine ——– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu söz konusu icra takibine ve borca, borçlu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın 9.000,00-TL asıl alacak, 184,51-TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin aylık %1,5 (yıllık %18) faizi ile devamına, itirazında haksız olan borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalının, daire satın almak için davacı kooperatife gittiğini,—– büyüklüğünde—– olan daireyi satın almak istediğini, daire için 1.000,00 TL kaporayı makbuz karşılığında kooperatif çalışanı —— ödediğini, bu kişinin bahse konu dairenin müteahhide bırakılan dairelerden olduğunu söyleyerek müteahhidi aradığını, müteahhit ile davalının belirtilen dairenin 265.000,00-TL bedel karşılığında satılması hususunda mutabık kaldıklarını, 26.11.2014 tarihinde kapora olarak verilen 1.000,00 TL’nin dışında, aynı tarihte davalının, davacı kooperatife ortak olduktan sonra 28.11.2014 tarihinde 230.000,00 TL’yi makbuz karşılığında ödediklerini, kalan 34.000,00 TL’nin ise tapuda devir yapıldıktan sonra ödeneceğini kararlaştırdıklarını, davalının dava konusu bağımsız bölümü 2014 yılında fiilen teslim aldığını, ancak davalıya tahsis edilen dairenin cebri icra yoluyla satılaması nedeniyle kendisine devrin yapılmadığını, aynı tarihte davalıya ihtarname gönderildiğini, dairenin anahtarının davalı tarafından bankaya teslim edildiğini, buna rağmen kooperatife 4 yıl boyunca katkı paylarını ödediğini, dairenin cebri icra ile satışından sonra davalının kooperatif yönetimi ile görüştüğünü, kendisine aidatları ödememesini söylediklerini bunun üzerine kendisinin de aidat ödemelerini 01/08/2018 tarihi itibariyle durdurduğunu, —– sayılı dosyasında taşınmazın rayiç değerinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, ancak bu bedeli de alamadığını, davalının kooperatif üyeliğinin en başından itibaren yasal olarak yok hükmünde olduğunu, davalının hukuken bir hak sahibi olmadığını, davalının, davacı kooperatif üyeliğinden 02.11.2021 tarihi itibariyle noter aracılığıyla istifa ettiğini, açıklanan nedenlerle; —- dosyası ile yapılan takibin iptaline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişledir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üye aidatının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle ——-araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ———– kararında da değinilmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— İcra Dosyası — üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davacının ticaret sicil kayıtları,——- sayılı dosyası celp edilmiş, davalı tanıkları talimat yoluyla dinlenmiş, 30.05.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.İtirazın iptali istemine konu, ——- takip dosyasının incelenmesinde; 18.11.2021 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosyası davacısı, borçlunun davalı olduğu; takibin 9.000,00-TL kooperatif alacağı ve 184,54‬-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 9.184,54‬-TL alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 15.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20.12.2021 tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçeleri sundukları, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın 01.03.2022 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 9.184,51-TL alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi 30.05.2023 tarihli raporunda özetle, ”Davalı —— davacı——- sayılı yönetim kurulu kararı üye olduğu, davalı tarafından kooperatif aidatlarının düzenli şekilde yatırılmadığı, —– parseldeki —- Normal blok bağımsız bölüm —- adresindeki taşınmazın ferdileşmeyle davacıya üyeliği devreden dava dışı —- adına kayıt edildiği ancak — tarihinde —- tarafından borca bağlı olarak taşınmaza ipotek konulduğu dolayısıyla dava dışı—- taşınmazı—– devretmemesi nedeniyle davalı kooperatifin üzerine düşen bir edim yükümlülüğü bulunamayacağı, buna karşılık davalının üyeliğinin devam etmesine bağlı olarak kanun ve ana sözleşmeye göre davacı kooperatifin alacak iddialarının genel kurul kararlarına bağlı olarak yerinde olduğunun anlaşıldığı, davacı kooperatifin 2020 yılı faaliyetlerine ilişkin 14.03.2021 tarihli genel kurul toplantı ve karar nisabına uygun ahlınan aidat borcuna ilişkin genel kurul kararlarının bozulduğuna dair bir yargı kararı olmadığından mevcut aidat miktarı kararının geçerliliğini koruduğu, kanun ve ana sözleşmeye göre üyeler arası hak ve vecibelerde eşitlik kuralı gereği emsal ortaklar gibi davalı —— da mali yükümlülüklerini yerine getirerek aidat borcunu ödemesi gerektiği, 14.08.2021 tarihinde yapılan kooperatif genel kurul toplantı tutanağının 10. maddesinde aylık taksit ödemelerini üst üste 3 ay geciktiren ortakların geri kalan tüm aidat borçlarının muaccel hale gelmesine oy çokluğuyla karar verildiği görülmesine bağlı olarak ilk aidat ödeme tarihi —– tarihleri itibarıyla taksit ödemelerinin 3 ay geciktiğinin anlaşıldığı ve davacı —- davalı ortak—- esas sayı ve —– tarihli ilamsız takipte ödeme emrini düzenlemesinin yerinde olduğu anlaşıldığı, davacı —-takip tarihi olan 22.11.2021 itibarıyla 9.000,00TL asıl, 184,51-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9,184,51-TL davalı ortak ——– alacaklı olduğu, davalı tarafça icra takibine vaki ilirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali ve icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının hukuk nitelendirmesi tespitinin özel ve teknik konularda görüş vermekle ————-olduğumuzdan sayın mahkemeye ait olabileceği” yönünde görüşünü bildirmiştir.Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar taşınmaz davacı adına tescil edilmemiş ise de, davalı —- davacı—— üye olduğu, davalı tarafından kooperatif aidatlarının düzenli şekilde yatırılmadığı, ——adresindeki taşınmazın ferdileşmeyle davacıya üyeliği devreden dava dışı—– adına kayıt edildiği ancak —— tarafından borca bağlı olarak taşınmaza ipotek konulduğu dolayısıyla dava dışı — taşınmazı ——- devretmemesi nedeniyle davalı kooperatifin üzerine düşen bir edim yükümlülüğü bulunamadığı, davalının üyeliğinin devam etmesine bağlı olarak kanun ve ana sözleşmeye göre davacı kooperatifin alacak iddialarının genel kurul kararlarına bağlı olarak yerinde olduğunun anlaşıldığı, 14.08.2021 tarihinde yapılan kooperatif genel kurul toplantı tutanağının 10.maddesinde aylık taksit ödemelerini üst üste 3 ay geciktiren ortakların geri kalan tüm aidat borçlarının muaccel hale gelmesine oy çokluğuyla karar verildiğinin görülmesine bağlı olarak ilk aidat ödeme tarihi ——tarihleri itibarıyla taksit ödemelerinin 3 ay geciktiğinin anlaşıldığı davacı——- takip tarihi olan 22.11.2021 itibarıyla 9.000,00TL asıl, 184,51-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9,184,51-TL davalı ortak ——- alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez. Eldeki davada, asıl alacak genel kurul kararı ile belirlenebilir olması sebebiyle likittir bu sebeple icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı tarafın ——– ayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebinde belirtilen şartlar ile aynen devamına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak olan 9.000,00-TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 627,39-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 110,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 516,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 110,93-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 98,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.190,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.184,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 20/12/2023