Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/137 E. 2023/149 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/137 ESAS
KARAR NO : 2023/149

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişki kapsamında cari hesap ekstresine göre müvekkilinin toplam 327.889,56 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, Müvekkili şirketin ödeme yapması için davalı şirketi ödeme yapması için defalarca aradığını, davalının ödeme yapmaması üzerine alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, ödeme emrinin davalı tarafa 22.11.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının süresi içinde takibe, cari hesap alacağına, faize ve alacağın tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, Ticari davalarda arabuluculuğa başvuru mecburi olduğundan arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine işbu itirazın iptali davası açıldığını, Davalının takip dosyasına yapmış olduğu itiraz haksız olduğundan iptalinin gerektiğini Taraflar arasında düzenlenen faturalar, sevk irsaliyeleri, davalının cari hesap ekstresi , BA-BA Formları, tarafların ticari defter kayıtları incelendiğinde alacağın ortaya çıkacağını, Davalının takibe itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak üzere; Davalı borçlunun —— Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 327.889,11 TL üzerinden iptali ile takibin devamını, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan ve alacak likit olduğundan alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hiçbir nam altında davacıya borcu bulunmadığını, bu nedenle yapmış oldukları itirazın haklı ve hukuka uygun olduğunu, bununla birlikte icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranı fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve süregelen bir ticari ilişki ve cari hesap ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafından müvekkile verilmiş alacak doğurur bir hizmet veya mal bulunmadığını, Faturta tek başına bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğinde olduğunu, faturayı tanzim eden ve alan kimse arasında temel borç ilişkisi bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, Davacı ile davalı müvekkili arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, alacak yargılama sonucu bilirkişi incelemesi ile saptanacağından likit olmadığını, tüm bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, Kötü niyetli alacaklı hakkında %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, davalının —–esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali için açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, taraf şirketlerin cari hesaba konu yıllara ilişkin BA/BS kayıtları bağlı oldukları vergi dairelerinden getirtilmiş, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında mal ve hizmet alımı hususunda ticari ilişki bulunup-bulunmadığı, davacının cari hesaba dayalı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti ile davalı tarafça icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali ve icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti hususlarında toplandığı görülmüştür.
Davacı; davalı ile aralarındaki ticari ilişkinden kaynaklı olarak alacaklı olduklarını, davalının icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini iddia etmiş; davalı ise, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, faturanın tek başına alacağı ispata elverişli olmadığını, davacının akdi ilişkiyi de kanıtlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.—–esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; dosyanın alacaklısının davacı ——olduğu, davacı alacaklının, 01/07/2021 tarihli cari hesap ekstresine dayalı olarak, 327.450,64-TL asıl alacak ve 19.561,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 347.450,64-TL üzerinden takip başlattığı görülmüştür.
Davanın niteliği ve tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın davaya ve takibe konu yıllara ait tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.Bilirkişinin 07/12/2022 tarihli raporunda özetle; “.—–dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu; Davacının 2018 yılı BS Formunda davalı tarafa herhangi bır mal ve hizmet salışı yaptığına dair bir bilgi yoktur. Davacının 2019 yılı mal ve hizmet satışına ilişkin BS Formunda davalı——ne 32 fatura ile KDV hariç 339.561,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığı, Davacının 2020 yılı mal ve hizmet satışına ilişkin BS Formunda davalı—— 52 fatura ile KDV hariç 668.255,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığı, Davacının 2021 yılı mal ve hizmet satışına ilişkin BS Formunda davalı —– 7 fatura ile KDV hariç 169.,973,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığı görülmüştür. Davalı—– bağlı olduğu —- Vergi Dairesi davalı şirketin 2018-2019-2020-2021 yılları BA ve BS Formlarını göndermiştir, davalı şirket mal ve hizmet alan şirket olduğundan BA Formları incelenmiştir. Davalının 2018 yılı BA Formunda davacı taraftan herhangi bir mal ve hizmet alışı yaptığına dair bir bilgi yoktur. Davalının 2019 yılı mal ve hizmet alımına ilişkin BA Formunda davacı——- 22 fatura ile KDV hariç 91.480,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığı, Davalının 2020 yılı mal ve hizmet alımına ilişkin BA Formunda davacı —— 31 fatura ile KDV hariç 507.945,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığı, Davalının 2021 yılı mal ve hizmet alımına ilişkin BA Formunda davacı —– 6 fatura ile KDV hariç 169.691,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığı görülmüştür——Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafın davalı tarafa verdiği mal ve hizmetlere ilişkin tanzim ettiği faturalardan dolayı ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı yandan 327.889,56 TL alacaklı durumda olduğu; davalı tarafın ticari defter kayıtlarına göre ise, davalının icra takip tarihi itibariyle davacı tarafa 325.933,63 TL borçlu olduğu, taraf kayıtları arasındaki 1.955,93 TL farkın davalı tarafın davacı tarafın borcuna 2022 yılında kaydettiği 1.956,00 TL ödeme kaydından meydana geldiği, davacı ticari defterlerinde yer almayan bu ödemenin davalı tarafından dekont, makbuz, banka havale belgesi ile kanıtlaması halinde davanın alacağının 325.933,63 TL olacağı, kanıtlanamaması halinde takibin 327.889,56 TL üzerinden devamına karar verilebileceği, davacı tarafın takip talebindeki işlemiş faiz talebinden davada vazgeçtiği, alacağın faturaya dayalı, belirli ve bilinebilir (likit) olduğu…” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Öncelikle taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacının, davalı ile arasında mal/hizmet satışına dair iddiasını ispat etmesi gerekir. Davacının akdi ilişkinin varlığını ispatlaması durumunda ispat yükü yer değiştirir ve davalıya geçer.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların defter ve belgeleri ile BA/BS kayıtlarının 1.955,93-TL’lik fark ile birbiri ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporuna göre bu farkın davalı tarafın davacı tarafın borcuna 2022 yılında kaydettiği 1.956,00 TL ödeme kaydından meydana geldiği, davacı ticari defterlerinde yer almayan bu ödemeye dair davalı tarafından dekont sunulduğu, ancak ödeme tarihinin dava tarihinden sonra olduğu, bunun dışında davacının defter ve belgelerinde kayıtlı faturaların davalı tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu durumda davalının faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğinden bu kayıtların, mal/hizmet tesliminin yapıldığına karine oluşturduğu, davacının ticari ilişkiyi ve mal/hizmet teslimini ispat ettiğinden, ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, davalının karinenin aksini veya ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği, ancak davalının davadan sonra yaptığı 1.955,93-TL’lik ödeme dışında bir delil sunmadığı anlaşılmakla; davanın açılmasından sonra ödenen 1.956,00-TL’ye ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, bunun dışındaki miktar yönünden davacı davasını ispat ettiğinden davasının kabulüne karar verilmiş; davalı tarafından kısmi ödemenin dava açıldıktan sonra yapılmış olması dikkate alınarak takipteki asıl alacak miktarı olan 327.889,56-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın açılmasından sonra ödenen 1.956,00-TL’ye ilişkin KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Davalının—— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 325.933,63-TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 325.933,63-TL’ye takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Kısmi ödeme nedeniyle karar verilmeyen 1.956,00TL’ye takipten itibaren ödeme tarihi olan 21/03/2022’ye kadar avans faiz işletilmesine dair hususun icra dosyasındaki infaz aşamasında değerlendirilmesine,
4-Davalı tarafından kısmi ödemenin dava açıldıktan sonra yapılmış olması dikkate alınarak takipteki asıl alacak miktarı olan 327.889,56-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 22.264,53-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 3.862,29-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 1.737,25-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 16.664,99‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 5.599,54‬-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.537,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 48.630,71-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.