Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2022/505 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/124 Esas
KARAR NO : 2022/505
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası olan dava dışı —–şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye ek olarak —- yevmiye sayılı sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre mülkiyeti davacıya ait, —- tarafından daire karşılığı inşaat yapımı hususunda tarafların anlaştıklarını, davalı müteahhidin sözleşmeye göre inşaa etmesi gereken —– inşaa etmediğini, diğer bloklardaki inşaatı da yarım bırakarak şantiye alanını terk ettiğini, bu nedenle inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini talep etme zaruretinin doğduğunu ve buna ilişkin —-sayılı dosyasıyla davanın derdest olduğunu, bahse konu şirketin temsili için ihyasının zorunlu hale geldiğini,—–dosyasının — tarihli duruşmasında, şirketin ihyası için kendilerine süre ve yetki verildiğini belirterek, —- sayılı dosyası üzerinden yürütülen dava ve dava sonuçlarıyla ilgili ortaya çıkacak kararlarla ilgili tüm işlem ve işlem sonuçları ile hükmün ve sözleşmenin hükümlerinin uygulanması, akdin feshi, hükmün infazı ve icrası ile sözleşmelerle ilgili bağlantılı açılacak dava ve taleplerde ve icra takiplerinde vs. hususlarında şirketin ihyası ile …nden terkininin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf cevap bildirmemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca şirketin ihyası talebidir.
Dosyanın geçirdiği safahat incelendiğinde; ilk olarak açıldığı —–sayılı ilamıyla yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın Mahkememize gönderildiği ve yargılama Mahkememizin—— Esas sayılı dosyası üzerinden sonuçlandırılmıştır.
—– tarihli celsede davacı vekiline şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği görülmüştür.
TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca,- tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları,TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya —– tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ——- terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde —— tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere —— aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla,—–7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.
Dosya arasında bulunan— incelendiğinde, dava konusu ihyası istenen şirketin —tarihinde resen terkin edildiği, davalı —- ihyası istenilen şirket adına tebligat çıkartılmadığı, ——- belirtildiği üzere, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7/4-a maddesi uyarınca, şirketin sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması gerekmesine rağmen şirket temsilcilerine tebligat çıkarılmamış olduğu ve terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapıldığı tespit olunmuştur.
İhyası talep olunan şirketin—görülmekte olan davanın derdest olduğu, somut davadaki şirketin o davada davalı konumunda olduğu, —– numarasında kayıtlı iken TTK’ nun geçici 7 maddesine dayanılarak ———- kaydının re’sen terkin edildiği anlaşılan —– ihyasına karar verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamaktadır.
TTK’ nun 547. maddesine göre tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde tasfiye memurunun atanması gerekecektir.
İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın TTK’ nun geçici 7 maddesine dayanılarak resen terkin edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması aynı yasanın geçici 7/2. maddesine aykırı olup esasen tasfiyesi de yapılmadığından ve yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekip, ayrıca tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmamaktadır. ——–
İhyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre—– tarihinde re’sen terkin edildiği, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Bu durumda, HMK 326.maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. —-
Mahkememiz tarafından —- karar sayılı ilamı ile TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca davanın kabulüne dair verilen karar—— sayılı ilamı ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak mahkememize geri gönderilmiştir.
Kaldırma kararı sonucu ——- dava dışı şirketin kayıtları istenmiş ve davalı şirketin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca münfesih olması nedeniyle resen terkin edildiği görülmüştür. Yeniden yapılan yargılama sonucu aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Ayrıca; mahkememizden verilen — tarihli kısa kararda şirket ortaklarından —– tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş ise de, daha sonra alınan nüfus kaydına göre adı geçenin — tarihinde öldüğü anlaşıldığından, tasfiye memuru olarak diğer bir şirket ortağı olan —- atanmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın TTK Geçici 7. Maddesi uyarınca KABULÜ İLE
—-sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken resen terkin edilen —-sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Şirketin sicil kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca münfesih olması sebebiyle —– atanmasına,
3-Karar kesinleştiğinde ——TESCİL VE İLANINA,
4-Karar harcı 80,70 TL harçtan davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın tasfiye memurundan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 71,79 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 160,59 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmamış olup bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/06/2022