Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/119 Esas
KARAR NO: 2022/297
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17.02.2022
KARAR TARİHİ: 07.04.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-sevk ve idaresindeki—- üzerinde seyir halindeyken kamyonetinin kapağının açılması nedeniyle yolda yaya olarak yürüyen davacıya çarpyığını ve davacının ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, davacının —- tedavi gördüğünü, kazaya sebebiyet veren — plakalı araç sürücüsü olup davacının ise meydana gelen kazada kusursuz olduğunu, söz konusu —– nedeniyle—- Karar sayılı yargılama yapıldığını, ve ——aracın sürücüsünün tam kusurlu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiğini, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, kazanın meydana geldiği aracı sigortalayan davalı, kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında davacıya tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, —-aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar —– olduğunu, davacının belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden talep ettiklerini, davalı— yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı —- günlük yasal süre içerisinde olumlu bir cevap verilmediğini, bu nedenle hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı —- görüşmeler olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını, tüm bu sebeplerle yazılı başvuru şartını ve arabuluculuk dava şartını yerine getiren davacı adına işbu davayı açma gereği hasıl olduğunu, ikame ettikleri davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunun Belirsiz alacak davası başlıklı 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olup, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, davacıya ait tazminat miktarı açıkça belirlenebilir nitelikte olmadığından alacağının tespiti bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden uyuşmazlık konusu bütün alacak için zaman aşımını kesmek ve ileride tespit edilecek bütün alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini temin etmek amacıyla belirsiz alacak davası niteliğinde iş bu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davacı için — geçici iş göremezlik ve — kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —- tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden sigortalısının kusuru oranında tahsili ile davacıya ödenmesini, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasını, dava şartı olan arabuluculuk aşamasında davacı lehine arabuluculuk vekalet ücretinin de hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddinin gerektiğini, davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin davalı şirkete başvurulmuş olmakla birlikte; başvuru sırasında — ibraz edilmesi gereken —- diğer evraklar sunulmadığını, yine kişinin verilerinin işlenmesi için —- gereğince ibrazı gereken davacı tarafça imzalanmış —- Beyanının iletilmediğini, zira tüm taleplere ve hatırlatmalara rağmen davalı şirkete mevzuata açıkça aykırı bir şekilde kişisel verileri işleme alınacak olarak davacı taraf yerine vekili tarafından imzalanan beyan iletildiğini, açık rıza beyanının hiçbir şekilde temsilci aracılığıyla verilmesinin mümkün olmadığından davalı şirket işbu yazı üzerinden talebi değerlendiremediğini, bu açıklamalar kapsamında, davacı tarafça davalı sigorta şirketine tazminatın hesabına ilişkin asgari ve mer’i düzenlemelere uygun belge ve inceleme fırsatı sunulmadığından, tazminat talebinin kısmen veya tamamen yerine getirilmediği iddiaları kabul görmemesini ve davanın usulen reddinin gerektiğini, belirttikleri üzere talebin değerlendirilebilmesi için gereken makul evrakların hiçbirinin davalı şirkete iletilmediğini, bu nedenle —– gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, bu nedenle davanın usulen reddinin gerektiğini, davaya ilişkin delil örneklerinin, taraflarına tebliğ edilmediğini, sadece dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle poliçenin geçerliliği ve teminat kapsamı, rücu imkanları yönünden davaya cevap verme imkanlarının olmadığını, bu sebeple delillerin tebliğine kadar davaya cevap verme hakları saklı kalmak kaydı ile söz konusu dava dilekçesi kapsamında davaya itiraz etme zaruretinin doğduğunu, hiçbir şekilde kabul manasında olmamak üzere davacının maluliyet oranının ve kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespiti bakımından mevzuat hükümleri uyarınca erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümleri doğrultusunda usulüne uygun yeni bir rapor alınması gerektiğini, açıklanan nedenlerle, erişkinler için —–uygun güncel maluliyet oranını gösterir raporun dosyaya kazandırılması ve söz konusu raporun yönetmeliğe uygun şekilde tanzim edilip edilmediği hakkında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacının kusura ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın —– gönderilmesi gerektiğini, tedavi süresince ortaya çıkabilecek iş gücü kaybı ve diğer tüm giderler tedavi teminatı kapsamında olduğundan, kapsamında sgk tarafından karşılanması gerekli giderlerden davalının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek davacının geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, davacı tarafça gelire ilişkin belge sunulmaması halinde, tazminatın asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere tazminat hesaplamasında uyuşmazlık konusu poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olan —- hükümlerinin esas alınması, dolayısıyla— teknik faiz uygulanması ve hesaplamanın—–yapılması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, arz ve talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili tarafından — tarihinde —– sunulan dilekçede, davalı sigorta şirketi ile yapılan sulh anlaşması gereği davadan feragat edildiğini, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan dilekçede sulh anlaşması nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine ve taraflarca bu hususta anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE;
2-Peşin alınan 80,70-TL harcın hazineye gelir kaydına, başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 07.04.2022