Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/111 E. 2023/552 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2022/111 Esas
KARAR NO: 2023/552
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/09/2016 tarihinde, sürücü dava dışı—- sevk ve idaresindeki — plakalı aracı ile dava dışı —-sevk ve idaresindeki ——— plakalı araca çarptığını, bu çarpmanın şiddeti ile savrulan —– plakalı araçta bulunan davacı müvekkilinin yaralandığını, meydana gelen kazada sürücü —- taşıt yolu üzeri kavşakta kendisine hitap eden kırmızı ışıkta geçiş yaptığı sırada ———- plakalı aracın arkasında seyir eden ve tanıklık yaparak ifade veren dava dışı —- isimli şahıs —- plakalı aracın yeşil ışıkta geçiş yaptığını beyan ettiğini, dava dışı sürücü —- kavşakta yeşil ışıkta geçiş yaptığından bu kazada kusursuz olduğunu, kazaya sebebiyet veren — plaka sayılı aracın davalı —- şirketine kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 3.000,00-TL daimi ve 300 TL geçici maluliyet tazminatının davalı —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– aracın müvekkili şirket nezdinde —– altına alındığını, davacı tarafından istenilen eksik belgelerin müvekkili şirkete iletilmediğini, işbu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın—– sevk edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 12/09/2016 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının maddi zarara uğradığını, davalı sigorta şirketinin oluşan zarardan KTK ve sigorta poliçesi gereğince sorumlu olduğunu, davacının maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin ———Dava ve talep arttırım dilekçeleri birlikte değerlendirilerek davanın kabulü ile 26.329,04-TL’nin (geçici ve sürekli iş görememezliğe ilişkin) 21/10/2016 (temerrüt) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verildiği, davalı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya —— gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi sonucunda ——Somut olayda kaza tarihi 12/09/2016 olup davacının varsa maluliyeti ve oranının —- göre belirlenmesi gerekirken; kaza tarihinde yürürlükte olmayan ——göre belirlenmiştir. Bu nedenle; kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ——- hükümlerine göre maluliyet oranının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında mahkememizin ——- esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen 03/04/2023 tarihli raporunda özetle, “…Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Yargı Makamlarına ait olmak üzere; dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle; Rapor, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair bir değerlendirme içermeyip, sadece tazminatın hesabına ilişkindir. 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği —— tespiti Hakim yetkisindedir. Maluliyet Raporu;—— tarafından düzenlenen ———— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; ——— Yönetmeliğe ekli cetvellerdeki hesaplama yönteminden faydalanarak değerlendirildiğinde; – Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %8 (yüzesekiz9 olduğu, – Dört (4) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 4 ay olduğu) oy birliği ile mütalaa olunduğu, 09/03/2023 tarihli ara kararda; “Bilirkişi tarafından GÜNCEL ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEN davacının maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik) talebi hakkında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, VERİLEN GÖREV ÇERÇEVESİNDE, (davacı vekilinin kararı istinaf etmemiş olduğu ve davalı yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilmeksizin) davacının güncel asgari ücret üzerinden ve hesaplama tarihini itibarı ile—- gözetilerek hesaplandığında; —- tarihi itibariyle, Davacının 12.09.2016 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası; 4 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının 5.490,59 TL olduğu, Ve 8 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının 144.834,33 TL olduğu, Davalı sigorta şirketinin 310.000,00 TL sınırlı sorumluluğu dahilinde bulunduğu Hesaplanmış olup, hukuki takdirin Yüce Mahkemeye ait olduğu, (ELBETTE HUKUKİ TÜM TAKDİR VE MÜHAKAŞASI YÜCE MAHKEMEYE AİT OLMAK ÜZERE; Davacı Vekilinin Kararı İstinaf Etmemiş Olduğu Ve Davalı Yönünden Usuli Kazanılmış Haklar Gözetilerek Hesaplama Yapılması gerektiğine Sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda ise; 21.12.2018 Hükme esas alınan Rapor tarihi itibariyle, Davacının 12.09.2016 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası Sonrası; 4 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının 5.490,59 TL olduğu, Ve 8 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının 28.613,06 TL olduğu)…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Davacı vekilinin 18/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 150.324,92-TL’ye arttırdığını, buna ilişkin harcı ikmal ettiği görülmüştür.2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı 12/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, 12/09/2016 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve ——- raporuna istinaden %8(yüzde sekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde ——- plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı ——aracın kusurunun bulunmadığı, araçta yolcu olarak bulunan davacının yolcu olarak kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir önlem olamayacağı nazara alınarak kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu alınan bilirkişi raporlarının kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç olan ——plakalı aracın kusuru olan %100 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, 03/04/2023 tarihli aktüerya raporuna süresi içerisinde davacı ve davalı tarafından itirazda bulunulmadığı anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 5.490,59-TL geçici iş göremezlik, 144.834,33-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/10/2016 temerrüt tarihinden (başvuru sonrası 8 iş günü) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda Mahkememizin —— sayılı ilamına davacının istinaf talebinde bulunmadığını, 12/09/2018 tarihinde sadece davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması sebebiyle davacının maddi zarar hesabının yapılırken davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve hesaplamanın —- tablosuna ve —— teknik faiz oranı üzerinden yapılması gerektiği belirtilmiş ise de; ———– tarihinde resmi gazetede yayımlandığı anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle, —–kararı dosyanın istinaf edilmesinden sonra tesis edilmiştir. Bu itibarla istinaf aşamasında mevcut bulunmayan bir durumun yönünden davacı aleyhine davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağının kabulü mümkün değildir. Esasen istinaf aşamasında davacının böyle bir hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporundaki bu tespite itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 5.490,59-TL geçici iş göremezlik, 144.834,33-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/10/2016 temerrüt tarihinden (başvuru sonrası 8 iş günü) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 10.268,70-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan (79,00TL+1.000,00TL) 1.079,00-TL harç olmak üzere toplam 1.110,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.158,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan (79,00TL+1.000,00TL) 1.079,00-TL harç olmak üzere toplam 1.110,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 366,10-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.402,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 23.548,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2023