Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/110 E. 2022/1092 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/110 Esas
KARAR NO : 2022/1092

ASIL DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04.11.2014
KARAR TARİHİ : 28.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Asıl davada davacı —-vekili dava dilekçesinde: müvekkili ile davalı arasında 09/05/2013 tarihli sözleşme ile—- ve —– —- yapılması işinin müvekkili şirkete verildiğini, müvekkilinin sözleşmede — eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu konuda —— tarihli tutanak bulunduğunu, sözleşmede hakedişlerin hangi şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna rağmen davalı tarafça hakedişlerin ödenmediğini, bu konuda çektikleri ihtarnameye karşı sunduğu cevabi ihtarnamede işin yapılması ve teslimi konusunda itirazda bulunmadığı gibi hakediş borcunun bulunmadığı konusunda da bir açıklamada bulunmadıklarını, ödemenin yapılmaması üzerine icra takibine geçtiklerini, davalı tarafın dosya borcunu icra dosyasına yatırdığını beyan ederek itirazda bulunduğunu, usulsüz tebligata ilişkin yapılan şikayetin kabul edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın zaman kazanmak için kötü niyetli olarak yapıldığını bildirmiş, davalının itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde: yapılan icra takibi ve açılan davanın tümüyle haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında davaya konu sözleşmenin imzalandığını, davacı taraf, sözleşme ekinde yer alan ve taraflarca imzalanan ——–, işi süresinde teslim etmediğini ve işin yapılan kısımlarını ise eksik ve ayıplı olarak bıraktığını, davacıya — uyarıda bulunulduğunu, davacının işi durdurması sebebiyle de gecikme süresinin uzadığını, müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, davacıya gönderdikleri karşı ihtarnamede muaccel alacaklarının olmadığı, yapılan işlerin eksik ve ayıplı olduğunun ayrıntılı olarak bildirildiğini ve üç gün içerisinde eksikliklerin giderilmesi ihtar edildiğini, ayrıca —– dosyasında eksiklikler ve ayıpların ayrıntılı olarak tespit ettirildiğini, davacı tarafça yapılan takipte ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, yaptıkları şikayetin kabul edilerek takibin durduğunu, davacının verilen süreye rağmen eksiklikleri gidermemesi sebebiyle yeni bir ihtarname gönderilerek sözleşmenin, 3. Maddesi 3.2 bendi gereği sözleşmenin feshi ile zararlarının tazminini talep ettiklerini, ancak davacı tarafça eksikliklerin giderilmediğini, davacı tarafın dayandığı tutanakların davayı ispat etmek bir yana— kendi haklılıklarını ortaya koyduğunu, tutanakların teslim tarihinden sonra işin teslim edildiğini açıkça gösterdiğini,— tutanakta nitelik değil, nicelik bakımından bir kabulün söz konusu olduğunu,— tarihli tutanağın ise sadece işin tamamlanma tarihine ilişkin olduğunu, işin eksiksiz yapıldığına ilişkin hiçbir ibare olmadığı gibi———-kontrolü yapılacaktır” ibaresini tam tersini ortaya koyduğunu, işin gecikmeli teslim edilmesi nedeniyle—-. sayılı dosyası ile dava açtıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı —vekili dava dilekçesinde: müvekkili ile davalı arasında — sözleşme—— yapılması işinin davalıya verildiğini, davalının süresinde işi teslim etmediğini, yapılan işlerde eksiklik ve ayıp bulunduğunu, bu konuda davalının ihtar edildiğini, edimini zamanında ve gerektiği gibi yerine getirmeyen davalının bu tutumu sebebiyle işi süresinin uzadığını ve müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, davalının noter ihtarnamesi ile ihtar edildiğini ve sulh hukuk mahkemesi aracılığıyla tespit yapıldığını, davalının sözleşmeyi ihlal etmesine rağmen müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, sözleşmenin gecikme cezası başlıklı 3.maddesine göre her gün için sözleşme bedelinin %/0,5 oranında ceza ödeneceğinin kararlaştırıldığını, işlerin geç teslim edilmesi sebebiyle gecikme cezasının hesaplanarak ödenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin müşterileri nezdinde itibar kaybına uğradığını belirterek —gecikme cezası ile birlikte — manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sözleşme çerçevesinde üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, işi eksiksiz ve zamanında teslim ettiğini, bu konuda tutulan tutanak bulunduğunu, hak edişlerin haksız ve keyfi bir şekilde ödenmediğini, hak edişlerden kaynaklı alacakları— dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; Asıl dava—- tarihli sözleşmede davacı şirketin üstlendiği eseri süresinde ve eksiksiz meydana getirdiği, buna karşın hakedişlerinin ödenmediği iddiası ile davacı şirketin davalı şirket hakkında alacağının tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde davalının borca itirazının iptali, birleşen davada ise dava, aynı sözleşme nedeniyle davalının işi süresinde teslim etmediği ve eksik ve ayıplı bıraktığı, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ile davacının doğan manevi zararından sorumlu olduğu iddiası ile gecikme cezası ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından —- karar sayılı ilamı ile ” —– tarihli sözleşmenin yapıldığı, —- ve —— yapılması işinin davacı-davalı—– yüklenici alt sözleşmesine ek olarak özel ve teknik şartname, işin keşfi bedeli ve ödemeler ve iş programının sözleşmenin ekleri sayıldığı, sözleşme bedeli —- kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bedelin götürü olarak belirlendiği, yapılan bilirkişi tespitine göre davacı-davalı —– belirlenen işlerin yalnız %1’lik bölümünü eksik bıraktığı, ayıplı iş yapılmadığı, davalı-davacı— ihtarına rağmen %1’lik eksik bıraktığı işi gidermediği, davalı-davacı —- tutarındaki eksik işi davacı adına kendisinin tamamladığı, her ne kadar davalı-davacı—- miktarın üzerinde eksik iş bırakıldığı iddia edilmiş ise de bu iddianın kanıtlanamadığı, eksik işin talep edilen alacaktan mahsubunun gerektiği, taraflar arasında beş adet hakedişin tanzim edildiği, son hakedişin — tarihinde tanzim edilip toplam bitmiş iş miktarının —tutarlı olarak gösterildiği, davacının ilave işler yaptığı gerekçesiyle—————- işi icra takibine konu ederek alacak talebinde bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça ilave işler yapıldığı iddia edilmiş ise de bu iddiaya ilişkin delil ve belge sunulamaması nedeniyle iddiasının kanıtlanamadığı göz önünde tutularak sözleşmede belirlenen bedel üzerinden değerlendirmenin yapılması gerektiği, incelenen davacı defterlerine göre—-alacak kaydının bulunduğu, buna göre —- bu miktardan —eksik iş bedeli düşüldüğünde davacı alacağının —– olduğu, davalı-davacı —-davacı-davalı —- yaptığı—- olduğunun taraf defterleri ile doğrulandığı, bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamaya göre—————- düşülmesinden sonra kalan alacak miktarının 496,452,96 TL olduğu, raporda ayrıntılı hesaplandığı üzere davacı alacağının 264.515,47 TL olup bu alacaktan 1/3’ünün sözleşme gereği fatura tarihinden—–ödenmesi gerektiği, buna göre ödeme tarihinin — olup bu tarihin icra takip tarihinden sonrası olması nedeniyle takip tarihi itibariyle talep edilebilir olmadığı, buna göre davacı tarafın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacağının — işlemiş faizinin ise —olup davalı-davacı— itirazının bu miktarlar üzerinden iptalinin gerektiği gibi haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği, davacı tarafça henüz muaccel olmamış takip konusu alacak ile fazla talep edilen alacak yönünden davacı tarafın kötü niyetle takip yapmadığı dosya kapsamı ile anlaşılmakla davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine, birleşen dava yönünden sözleşmede işe başlama —– gösterildiği, ——- ise 25/08/2013 tarihine kadar tamamlanmış olacağının belirtildiği, yer tesliminin geç yapılması halinde geç teslim kadar ek sürenin verileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme aslındaki iş bitim tarihi ile—– işin bitim tarihinin farklı olup iş programının daha detaylı tarihleri içermesi açısından uyuşmazlığın çözülmesinde esas alınması gerektiği, buna göre davalı-davacı ——- dilekçesinde —– yapıldığını bildirdiği, bu tarihin iş programında belirtilen tarihlerden sonraki bir tarih olduğu, bu durumda her iki blok için yapılacak dava konusu işin ilave süre eklenerek teslim tarihinin bulunması gerektiği, iş programındaki birinci maddeye göre davalı-davacı —- düzenlenmesi gereken — programının düzenlenip verildiği konusunda bir iddiada bulunulmadığı gibi bu nitelikte bir delil ve belge de sunulmadığı, bu nitelikte belgeye göre yeni iş programı yapılmadığından davacı-davalı ——- teslimin gecikmesi nedeniyle sorumlu tutmak ve buna bağlı olarak gecikme tazminatı istemenin mümkün bulunmadığı, bu talebe bağlı olarak davalı-davacı —- zarar talebi için davacı-davalı ——kusurundan söz etmek mümkün olmadığı gibi dava konusu itibariyle manevi tazminat talep edilmesinin mümkün olmaması yanında davalı-davacı —— manevi zararının doğduğunu kanıtlayamadığı da göz önünde tutularak her iki talebi yönünden davanın reddedilmesi gerektiği anlaşılmakla birleşen davadaki istemlerin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz tarafından ——– davada davacı yüklenici vekilinin manevi tazminat talebi yönündeki itirazı yönünden yapılan incelemede, mahkemece davacı yüklenicinin davalı ——- edimini geç teslim etmesinden kaynaklı olarak şirketin ticari itibarının zedelendiği, müşterileri nezdinde itibar kaybına uğradığına yönelik iddianın da ispatlanamadığı ve olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı yüklenici yanın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi de isabetli olmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece dosya kapsamı ile usul ve yasaya aykırı yapılan değerlendirmelere ilişkin yapılacak iş, asıl dava yönünden; hükme esas alınan raporları hazırlayan bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, dosyada bulunan ——–sayılı tespit dosyası ve birleşen davada davacı yüklenici vekilince dosyaya sunulan faturalar da esas alınarak davalı — eksik ve ayıplı yapılan işler ile bedellerinin belirlenmesi, birleşen dava yönünden; birleşen davada davacı yanca teminat kesintilerinin irat olarak kaydedilmesinin haklı olup olmadığının sözleşme maddeleri kapsamında değerlendirilmesi, akabinde her iki dava yönünden; asıl davada davacı taşeron tarafından —- bedelinden, tespit edilecek eksik ve ayıplı iş bedellerinin mahsubu ile teminat kesintilerinin irat olarak kaydedilmesinin haksız olması halinde bulunacak bedele bu kesintinin de ilave edilmesi, iratın haklı olması halinde ise, bu miktar ilave edilmeksizin asıl davada davacı ——- alacağının belirlenmesinden ibarettir. ” gerekçesi ile kaldırılarak mahkememize geri gönderilmiştir.—- bilirkişi heyetinden ——– tarihli——– rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucu; asıl dava—- götürü bedel hususunda taraflar anlaşmış olup, teknik bilirkişi heyeti tarafından taraflarca götürü bedel——- belirlendiğinden %18 KDV dahil edilerek davacı yüklenicinin davalı işverenden — olarak alacak miktarının —– olduğu hesap edilmiştir. Birleşen dava yönünden de davalı işveren tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak 59.876,64 TL’nin ilavesi gerektiğinden asıl dava için davacı yüklenicinin toplam alacak— tespit edilmiştir. Ancak dava konusu İtirazın İptali olduğundan—–takip tarihi itibari ile yüklenicinin, davalı işverenden alacağının —olduğu tespit edilmiştir. İşlemiş faiz yönünden ise davacının talebi ile bağlı kalınarak yapılan hesaplama ile— faiz miktarı hesap edilmiştir. Alacak miktarı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ve likit olmadığından %20 İcra İnkar Tazminatının reddi gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan inceleme sonucu; davacının talebi manevi tazminat ile gecikme tazminatı nedeni ile uğranılan zararların tahsilidir. Manevi tazminat için yapılan yargılama yönünden TBK 49 ve devamı maddeleri uyarınca kişilik haklarının zedelendiğine dair bir durum tespit edilemediğinden manevi tazminat davasının reddi gerekmiştir. Gecikme tazminatı talebi yönünden ise istenilen şartların bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddi gerektiğinden aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile davalının davaya konu —– sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin ——– asıl alacak ile———— işlemiş faiz ve işleyecek faiz yönünden %9 oranının aşmamak kaydı ile asıl alacağa işleyecek yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz üzerinden devamına,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin —– asıl alacak ile 2.577,65 TL’lik isteminin REDDİNE,
Alacak miktarı bilirkişi raporu ile belirlendiği için %20 İcra İnkar Tazminatının REDDİNE
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.869,95-TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin alınan 4.079,95-TL harç ve icra dosyasında alınan 1.711,50-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.078,50-TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yatırılan 4.079,95-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan, 7.800,00-TL bilirkişi gideri, 25,20-TL başvuru harcı ve 625,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 8.450,20-TL’nin, davanın kabul edilen kısmına isabet eden—– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan, 528,18-TL yargılama giderinin davanın red edilen kısmına isabet eden 348,75-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Davanın kabul edilen kısmı üzerinden —- uyarınca ve davacı lehine taktir edilen 18.281,40 -TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davanın red edilen kısmı üzerinden —– uyarınca ve davalı lehine taktir edilen —- vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2- Birleşen dava yönünden———- dosyası );
Davacı tarafın gecikme cezası ile manevi tazminat istemlerine yönelik davasının REDDİNE,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 597,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 517,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısına iadesine,
2-Birleşen davada davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
3-Birleşen dava davalısı kendini vekille temsil ettirdiğinden —-ve davalı lehine taktir edilen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin birleşen dosya davacıdan alınarak birleşen dosya davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.