Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1028 E. 2023/6 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1028 ESAS
KARAR NO : 2023/6

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/12/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine——İcra Müdürlüğü——-Sayılı dosyasında takip başlatılmıştır. Davalı tarafların icra dosyasına haksız olarak sunmuş olduğu takibe, borca, ödeme emrine, faize ilişkin itirazları sebebiyle ilgili icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak davalı tarafın söz konusu itirazları kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olup iptali gerekmektedir. Şöyle ki; Müvekkil ——Sigorta Şirketi tarafından——- numaralı 30.06.2020 başlangıç ve 30.06.2021 bitiş tarihli ——paket sigorta poliçesiyle sigortalanan iş yeri, 27.11.2020 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalanan ——-plakalı aracın çarpmasıyla hasarlanmıştır. (Poliçe ektedir) Kaza şu şekilde gerçekleşmiştir; Müvekkil Şirket sigortalısının bulunduğu binanın sağ tarafında yer alan ——mal kabul bölümüne giriş yapan——-Sigortanan ve ——sevk ve idaresindeki, malikinin —— olduğu—–plakalı——- model araç 27.11.2022 tarihinde 17.00 sularında çıkış yapmaya çalıştığı esnada, yükleme bölümüne geri geri yanaşma halindeyken aracın kasası ile binanın köşesine (iş yerine) çarpmıştır. Kusurlu araç şoförü durmadan devam etmiştir. Çarpma sonucu binanın dış cephesindeki kompozit kaplama kırılmış ve sıva-beton katmanında hasar meydana gelmiştir. Güvenlik görevlilerince zabıt tutulmuştur. ——– hasara sebep olduğunu içerir beyanı da yer almaktadır. (Olaya ilişkin tutanak, fotoğraflar ve ilgili hasar belgeleri ekte sunulmuştur.) Hasarın tazmini için de Müvekkil Şirket tarafından Müvekkil Şirket nezdinde——paket sigorta poliçesi bulunan iş yerindeki hasar için ekspertiz raporu gereği toplamda 3.600-TL hasar tazminatı ödemesi gerçekleştirilmiştir. Yapılan ödeme kapsamında——-plakalı aracın maliki bulunan davalıya rücu mektubu ile bakiye alacağımız ile ilgili rücu talebinde bulunmuş ise de bu taleplere karşı davalı kayıtsız kalmıştır. (Rücu yazıları, başvuru evrakları, zarara ilişkin belgeler, ekspertiz raporu, ihbar föyleri vb. ektedir) Bunun üzerine 6102 sayılı TTK. 1472. maddesi uyarınca halefiyet ilkesi gereği; kusurlu aracın maliki olan —— karşı ——–Sayılı dosyasında tazminat ödemesine ilişkin ilamsız icra takibine geçilmiştir. Davalının icra takibine itirazları neticesinde icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de davalı taraflın takibe itirazları haksız ve kötüniyetli olup iptali ile ödenen hasar tazminatının TTK, KTK ve Sigorta Genel Şartları ve ilgili mevzuat gereği davalıdan rücuen tahsili gerekmektedir. ——–plakalı araç sürücüsü Karayolları Trafik Kanunu’nun ve ilgili mevzuat gereği %100 oranında asli ve tam kusurludur. Bu husus delillerimiz incelendiğinde de açıkça gözükecektir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ve davalı araç maliki/işleteni hasar bedelinden müşterek ve müteselsilen sorumludur. Karayolları Trafik Kanunu Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. —–, KTK’nun madde 85 ve madde 91 hükümleri, ZMMS Genel Şartları, TBK’nun 49. Maddesi ve ilgili diğer mevzuat uyarınca araç maliki/işletenin 3. Kişilere vermiş olduğu zararlardan yani müvekkil şirket sigortalısı olan iş yerinde meydana gelen hasardan araç maliki sorumludur. —– sayılı ilamında; “Karayolları Trafik Kanunu’nun 88.maddesine göre, birden çok sorumlu varsa (işleten, sürücü, sigortacı) aynı zarardan ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olup, BK.142. madde uyarınca, zarar görenin, dilediği borçluya başvurup zararın tamamını isteme hakkı vardır. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazasında birden çok kişinin sorumluluğu söz konusu olabilir; işletici, sürücü, sigortacı, yaya gibi. Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde aynı zarardan sorumlu olan kişilerin müteselsilen sorumlu olacakları kabul edilmiştir. Müteselsil sorumlulukta BK. 142. madde uyarınca, zarar görenin dilediği borçluya başvurma hakkı vardır; dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir.” denilmek suretiyle bu hususu açık bir şekilde vurgulamıştır. Davalı —- — plakalı aracın maliki/işleteni olarak, TBK’nın “… Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. …” şeklindeki 49. Maddesi gereğince de Müvekkil Şirket nezdinde sigortalanan iş yerinde meydana gelen hasarı/zararı karşılamakla mükellef olup müvekkil şirket tarafından başlatılan icra takibine rağmen ödeme yapmayarak takibe itiraz etmeleri haksız ve hukuka aykırıdır. Bu doğrultuda da davalının icra takibine itirazlarının iptali gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesi, Karayolları Trafik Kanunu ve Sigorta Genel Şartları gereği müvekkil şirket sigortalısının halefi olarak meydana gelen zarar neticesinde ödemiş olduğu hasar bedelini, kusurlu olan —– plakalı aracın maliki ——— rücu etmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun “Halefiyet” başlıklı 1472. Maddesine göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Davaya konu alacak likit olup, davalı taraf icra takibine kötü niyetli ve haksız olarak itiraz etmiştir. Bu nedenle davalılar hakkında alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında anlaşma sağlanmak amacıyla ticari dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup görüşmelere 12.11.2022 tarihinde başlanmış ve 25.11.2022 tarihinde görüşme sonucunda anlaşılamamıştır. (Arabuluculuk son oturum tutanağı ektedir.) Sonuç olarak, Sayın Mahkemenizden yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı, davalının ——-sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptaline, takibin devamına, itirazların alenen kötüniyetli ve haksız olması nedeniyle davalı hakkında alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etme gereği hasıl olmuştur. ——- esas dosyasında görülmekte olan davalı ——sigorta şirketi olan —— karşı ikame edilen davanın işbu dava ile birleştirilmesini talep ederiz. Şöyle ki; davalı ——- icra dosyasına yapmış olduğu itiraz icra müdürlüğü tarafından zamanında itiraz edilmediğinden takip kendisi adına devam etmiştir ancak daha sonra dosyada yer alan belgelerde borca itirazın süresinde yapıldığı icra müdürlüğünce tespit edildiğinden kendisine ve sigorta şirketine karşı birlikte dava açılamamıştır. Bu doğrultuda, sigorta şirketine karşı da işbu dava dilekçesinden önce aynı husumet sebebi ile dava açılmıştır. Davacı her iki dosyada da müvekkil şirket olmakla beraber husumetler de aynıdır. Usul ekonomisi gereğince davaların birleştirilmesinde fayda bulunmakla beraber HMK’da belirlenen bağlantı- birleşme şartları gerçekleştiğinden mütevellit işbu davaların birleştirilmesi talep ederiz. HMK Madde 166 Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır. Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu halde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır. Yukarıda belirtilen dava ile işbu davada davalıların müteselsil borçluluk sıfatı da bulunmakta olduğundan usul ekonomisi gereğince işbu davanın ——–Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep ediyoruz. Yukarıda izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re’sen tespit edilecek nedenlerle; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, İşbu davanın ——-sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, Davanın kabulü ile davalı tarafın bilcümle takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline,——— Esas sayılı takibin devamına, Davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi” şeklinde iddia ve dava etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı aleyhine——-esas sayılı dosyasında başlatılan takibe, davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır.Davacı vekilinin dava dilekçesine istinaden UYAP üzerinden ——– esas sayılı dosyasına inceleme isteği gönderilmiş, yapılan incelemede; aynı hukuki ilişkiye dayalı olarak dosyamız davalısının davacısına karşı açtığı itirazın iptali davası ile işbu dosyamızın bağlantılı olduğu anlaşılmıştır.HMK 166/1 maddesinde; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” denilmektedir.HMK 166. Maddesi davaların birleştirilmesi hususunu düzenlemektedir. HMK 166/4 maddesinde; davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğu, 166/1 maddesi gereğince de yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya mahkemece ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, yukarıda açıklanan nedenle davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla; ——- esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacısı ile davalısının mahkememizde görülmekte olan davanın davacı ve davalısı ile aynı olduğu, dava konusunun da aynı olduğu, davalar arasında irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek davanın diğer davayı da etkileyebileceği kanaatine varılarak iş bu dava dosyasının HMK.166/1.maddesi gereğince ——- esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı yanın birleştirme istemi ——- Esas sayılı davası ile birlikte değerlendirilerek dosyalar arasındaki bağlantı nedeniyle HMK.166/1.maddesi gereğinde dava dosyamızın anılan dava dosyası ile birleştirilmesine,
2-Birleştirme kararı doğrultusunda işbu kararla esasın kapatılmasına,
3-Yargılamanın —— Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Yargılama giderlerinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
5-Dava dosyamızın, ——- Esas sayılı dava dosyasının üst yazıyla ——-. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak karar verildi.