Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1012 E. 2022/1055 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1012 Esas
KARAR NO : 2022/1055

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan———–icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından, müvekkil şirketin —– adresine İİK.89/3. maddesine dayalı 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini,——- olduğu ——- gönderildiğine ilişkin mesaj gelmemesi sebebiyle süresi içerisinde haciz ihbarnamelerine itiraz edilemediği gibi 3.haciz ihbarnamesine karşı da dava açılamadığını, bu sebeple müvekkil şirket icra dosyasının borçlusu haline geldiğini, müvekkil şirket —– görüldüğü üzere icra dosya borçlusu ——– olduğunu, Sayın mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkil şirketin, davalılar——– borçlu olmadığının tespit edileceği, Menfi Tespit Davası ekli emsal —— kararında da görüldüğü üzere arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, öncelikle İİK.72.maddesi gereğince sayın mahkemece belirlenecek teminat karşılığında takibin —— yönünden durdurulmasına ve icra takip dosyasından ———– kayıtlı ——— mallar üzerine konulan hacizlerin fekkine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkil ——- nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ————- cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle İİK’nun 89/3. Maddesine göre; İkinci ihbarnameye süresi içerisinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerektiği hüküm altına alındığını, davacı tarafın usule uygun olarak yapılmış olan İİK m. 89/1 ve m.89/2 haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itirazda———– ihbarnamesi teslim edildiğini, mevzuat gereği tebligatın alıcının hesabına iletilmesinden—— sayılacağını, davacı tarafın iş budavayı 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 30/12/2021 tarihinde açtığını tüm bu nedenlerle davanın öncelikle hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, —– bedelli düzenleyeni ——–bedeli alacağına ————dosyası ile ——— senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkil şirketin alacağına istinaden icra dosyasının —————- ihbarnameleri gönderildiğini, davacı 3 kişi konumunda ki şirketin dava dilekçesinde asıl alacaklı olanın kendileri olduğunu icra dosyası borçlusu————— borçlu olmadıklarını belirtmiş ise de bu beyanlarının doğru olmadığını, Mahkememizce davanın süre yönünden usulden reddine karar verilmeyip esasa girilmesi halinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmesine karar verilmesi halinde davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunun anlaşılacağını, ayrıca bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecbur olduğunu.” davacı şirketin icra dosyası borçlusu olan —————– borcu nedeni ile haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup, davacı şirket müvekkil şirketin alacağını geciktirmek ve sürünceme de bırakmak amacı ile bu davayı açtığını, 3 kişi olan davacı şirket icra dosyası borçlusu şirkete borçlu olup iş bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılmış olan bu davanın öncelikle usulden aksi kanaatte esastan davanın reddini isteme gereği hasıl olduğunu, öncelikle haksız ve kötü niyetli açılmış olan davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 89/3 maddesi kapsamında üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı,——-davalı ——-borcunun olmadığını, davacıya gönderilen —- usulüne uygun olmadığını, davalılara herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– dosyaya alınmış,—— celp edilerek dosya arasına alınmış, dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyanın—— dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davanın 30/12/2021 tarihinde açıldığı, davacıya İİK 89/3 kapsamındaki haciz ihbarnamesinin 16/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın İİK 89/3 maddesinde belirtilen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması sebebiyle reddine……” karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya————– souncunda —————–“…Dava; İcra ve İflas Kanunun 89/3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu eldeki dava ticari dava değildir. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yukarıda izah olunan ticari davalardan hiç bir kategoriye de girmediği, davanın ticari dava olmadığı da değerlendirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca TTK’nın 4. ve 5. maddeleri kapsamında “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceği ve davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 1. maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c. bendi gereğince dava şartı olan bu husus, HMK’nın 115/1. maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır, göreve ilişkin dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi mümkün değildir. Dava konusu talebin temelinin İİK m.89/3’e dayanan menfi tespit istemine dayandırıldığı anlaşılmakla ilk derece Mahkemesinin görevsizliği sebebi ile 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c. ve 115/1-2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine kanunen karar verilmesi gerektiği tespit edilerek davacının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının re’sen gözetilen sebeple 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılarak, görevsizlik kararı verilmesi yönünde dosyanın yeniden görülmesi için kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur….” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma sonrasında ——– dosyasına kaydı yapılmıştır.
——–Kararı gereğince eldeki davada ————olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmış, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin——–Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli ——–Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına, (ihtar edilemedi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına, (ihtar edilemedi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.