Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2022/938 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/101 Esas
KARAR NO : 2022/938

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- karşı edim borçlanmak şartıyla —– enerjisi hizmeti sunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin elektrik hizmeti sunmayı taahhüt ettiğini davalının ise, elektrik kullanımından doğan borcunu ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak davalı taraf aldığı hizmetten kaynaklanan borcu ödemediğini, müvekkili şirket,
ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin sağlanması amacıyla—–dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, borçlu davalı dosya borcuna ilişkin itirazda bulunduğunu, borçlunun yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve asılsız olduğunu beyanla davalının işbu haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, müvekkili şirketin icra takibine konu olan likit ve muayyen alacağın bilerek ve kötü niyetle haksız yere itiraz eden davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine de karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, abonelik sözleşmesine dayalı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile davacı arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğunu, davalının elektrik tüketimi sebebiyle oluşan fatura borcunu ödemediğini, ödenmeyen fatura alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—— içerisine alınıp incelenmiş, ——— tarihli bilirkişi raporu ve— tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
08.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Takdiri Sayın Mahkemede olmak üzere; dosyada taraflar arasında imzalanmış bir ——– bulunmamasına rağmen, fatura belgelerinde sözleşme ——-
verildiği için bunun taraflar arasında —– sözleşmesi bulunduğunu gösterdiği kanaatine varılmış, davalının —– olmadığı veya faturalara—– tarafından yapılmadığı yönünde itirazları da olmadığı için, davacı
şirket tarafından düzenlenen tüketim faturalarından sorumlu ve ödemekle yükümlü olduğu yönünde kanaate varılmıştır.
Dava konusu faturalara esas tüketimlerin——-kullanılarak doğru şekilde hesaplandığı görülmektedir. Bu tüketim değerleri kullanılarak, söz konusu
tesisatta tüketilen enerji miktarına karşılık, yalnızca tüketimin karşılığı olan fatura bedelleri hesaplanmıştır.
Takdiri sayın Mahkemede olmak üzere; söz konusu tesisatta icra takibine konu ——– son ödeme tarihli faturadan da önce ödenmeyen elektrik faturası
olduğu, dolayısıyla ödenmeyen elektrik fatura borçları olduğu halde elektriğin kesilmediği, bunun——gereği davacı açısından müterafik kusur teşkil ettiği anlaşılmakla, tüm faturalar açısından gecikme zammı
hesabında takip tarihine kadar %9 yasal faiz üzerinden hesaplama yapılması gerektiği yönünde görüş ve kanaate varılmıştır. Sonuç olarak; takdiri Sayın Mahkemede olmak üzere, davalı —— konusu tesisatta tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak yalnızca tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak
hesaplanan fatura bedellerinden sorumlu olduğu, —–takip tarihi itibariyle borç tutarının—— faizin KDV’ si
olmak üzere toplam —-olduğu ve davalı tarafın icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
06.11.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Takdiri Sayın Mahkemede olmak üzere, davalı——, söz konusu —— elektrik enerjisinin karşılığı olarak yalnızca tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak hesaplanan fatura bedellerinden sorumlu olduğu, —–takip tarihi itibariyle borç tutarının —– belgelere göre —- olmak üzere toplam 3.986,68.-TL olduğu ve davalı tarafın icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesinin bulunduğu, davalı tarafından abonelik sözleşmesi sebebiyle tüketilen elektrik bedellerinin ödenmediği, davalı tarafından elektrik faturalarının ödenmemesi sebebiyle davacının, davalının elektrik aboneliğin sonlandırılması gerekirken davacı tarafından aboneliğin sonlandırılmadığı, Yargıtay güncel uygulaması dikkate alındığında davalının ödenmeyen ilk faturadan sonra elektriği kesmesi gerekirken ———sonlandırılmaması sebebiyle müterafik kusurlu olduğu, bu kusur sebebiyle ilk faturadan itibaren sonraki faturalarda gecikme faizinde yasal faiz oranına kadar faiz talep edebileceği, dosya kapsamında bilirkişi tarafından tespit edilen fatura bedellerinin emsal Yargıtay uygulamasına uygun olduğu, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile sunulan belgeler dikkate alındığında davacı tarafından fiilen elektrik kesme işlemi yapılmaması sebebiyle davacının — bedeli talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının —- yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 3.607,42-TL asıl alacak, 319,33-TL işlemiş faiz, 57,48-TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 3.984,23-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına, davacının falaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—–Dosyaya konu alacağın faturaya dayanması (elektrik tüketim faturası) sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı—–Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —– sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—- dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 3.607,42-TL asıl alacak, 319,33-TL işlemiş faiz, 57,48-TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam —- takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının falaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 272,16-TL’den davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan —- —- harcı olmak üzere toplam 170,85‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 101,31‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan ——- peşin ile icra dosyasına yatırılan —–olmak üzere toplam 170,85‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, —– tebligat ve müzekkere gideri, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.468,2‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.297,74-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca———davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 153,25-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————–. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.984,23-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.