Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1000 E. 2023/918 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/1000 Esas
KARAR NO:2023/918
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/12/2022
KARAR TARİHİ:23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında sözleşme tarihi —–olan —– imzalandığını, alacaklı müvekkili şirket;davalı/borçlu aleyhine—— dosyası ile cari hesap alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığını, davalı/borçlu, sözleşmede bulunan imzasını inkar etmemesine rağmen taraflarınca yapılan işbu icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetle yapılmış olup itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamı gerektiğini, müvekkiline karşı borcunu ifa etmeyen borçluya —– sayılı icra takibinin başlatılarak ilamsız takipte ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlunun söz konusu ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz etmekle icra takibini durdurduğunu, itiraz edilen icra takibinin, borçluya kesilen faturalar ve cari hesaba dayanmakta olup yapılan ödenen/ödenmeyen faturaların müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, alacağın varlığı ve ulaştığı meblağ ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile sabit olacağını, davalı/borçlunun kötü niyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak ve tahsili geciktirmek amacıyla icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin ticari defter, faturalar ve banka hesap kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davalarının haklılığının ortaya çıkacağını, takip konusu alacağın, likit fatura alacağı olduğunu, bu durumda likit alacağa
haksız şekilde itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceğinin
——- da sabit olduğunu, örnek vermek gerekirse; —– ilamında “alacak, başta bilinebilir (likit) nitelikteolduğundan, davacı yararına icra ve inkar tazminatına da hükmedilir.” şeklinde hüküm tesis ettiğini, borçlu şirketin itirazının haksız, kötü niyetli ve müvekkili şirket alacağını sürüncemede bırakma kastına yönelik olup itirazın iptali gerektiğini, davalı/borçlu ile huzurdaki dava sürecinden evvel Türk Ticaret Kanunu‟nda 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulanan arabulucuya başvurma şartı gereği —– dosya numarası ile görüşme yapıldığı, ancak taraflar arasında dilekçenin ekinde ibraz ettikleri tutanaklar ile de sabit olduğu üzere, anlaşma sağlanamadığından işbu davanın ikame edildiğini, borcunu ifa etmemiş olan davalı tarafın borca itirazının iptali ile kötü niyetli olarak inkâr ettiği borcu yerine getirmesine ve haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi sebebiyle aleyhine alacağın %20‟sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatınahükmedilmesine karar verilmesini talep etme zorunluluğunun hâsıl olduğunu, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabul edilerek davalı-borçlunun ——kötüniyetli olarak yapmış olduğu itirazının tamamının iptaline ve takibin bu miktar yönünden devamına karar verilmesini, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına karar verilmesini, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalının % 20‟den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının en geniş anlamda saklı tutulmasına, yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüş, duruşmalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——- üzerinden dosya içerisine alınıp incelenmiş,—- davalının —-kayıtları celp edimiş, —– tarafların sicil kayıt bilgileri celp edilmiş,— tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli raporunda özetle, —Davacı —- davalı—– arasında —– imzalandığı, bu sözleşmede taahhüt süresinin — olduğu, Sözleşmenin ekinde yer alan EK-1 Satış Paketleri ve Fiyatları formunda: 36 ay taahhüt süresi boyunca kredi kartına aylık sabit ücret (156,5) uygulamalı tercih edildiği, ilk 12 ay %50 indirim verildiği,
Davalı tarafından sunulan ——- yılları işletme defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir kayıt görülemediği, Davacı şirket tarafından ibraz edilen —– yılları ticari defterlerinde; takip tarihi —– tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 4.261,23 TL alacaklı olduğu, icra takibindeki bu alacak tutarının imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince davacı şirket tarafından davalı adına tanzim edilen 8, 9, 10 ve 11.ay kiralama bedeli faturaları ile 3.515,22 TL.lık cayma bedeli faturasından kaynaklandığı, Dava konusu cari hesap alacağının içerisinde yer alan 31.12.2021 tarihli 3.515,22TL.lık taahhüt cayma bedeli faturasının imzalanmış sözleşmenin 6.7, 6.11, 6.14, 7.2, 10.1 maddelerinde yer alan hükümler gereğince yapılan hesaplamalara göre tanzim edildiğinin anlaşıldığı, Sayın Mahkemeniz tarafından alacağın varlığının kabulü halinde takip
talebinde 65,14TL. işlemiş faiz talep edilebileceği Sayın Mahkemenizin takdirlerindedir…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——–İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——– formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının—– yılana ait işletme defterlerinde takip konusu faturaların kayıtlı olmadığı, davalının———— yıllarında işletme hesabına göre defter tutması sebebiyle davacı tarafça takip konusu edilen 4 adet fatura ile ilgili davalı defterleri ile ilgili karşılaştırma yapılamadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile taraflar arasındaki sözleme gereğince davacının dava konusu alacağı talep edebileceği, davalının süresi içerisinde bilirkişi raporuna itirazda bulunmaması sebebiyle HMK 94/3 gereği rapor itiraz hakkının ortadan kalktığı, davalının ——- yıllarında işletme hesabına göre defter tuttuğundan dolayı davacı ticari kayıtlarının hükme esas alınmasının dosya kapsamına ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olacağı değerlendirilmiş, anılan gerekçelerle davanın kabulüne, davalının—–sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamınına karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——- Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —— üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin AYNEN DEVAMININA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 295,53-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 214,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 215,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.307,7‬0-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/1-2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.326,37-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asılın yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2023