Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/96 E. 2021/1140 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/96 Esas
KARAR NO: 2021/1140
DAVA: Şirketin İhyası (TTK 547. Maddesine göre )
DAVA TARİHİ: 10/02/2021
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin,—–şirketin tasfiye memuru olduğunu, şirketin, ekonomik sebeplerden dolayı, resen terk işlemlerine tabi tutulmuş olduğunu, şirketin ticaret odası tarafından kapatılmış olduğunu, oysa şirketin mal varlığı değeri ve alacakları borçlarını karşılayacak nitelikte olduğunu, şirketin tasfiye hükümlerine göre tasfiye edilmiş olsa idi, üzerinde —– fazla aktifinde mal varlığı değeri olduğunun anlaşılacağını, şirketin usulüne uygun bir şekilde tasfiye edilmiş olmadığından dolayı, borçların ödenemeyecek duruma düşmüş olduğunu, bu duruma düşmesinin sebebinin ise, ortakların bir araya gelerek karar alamaması, kısa vadeli borçları ve işletme giderlerini karşılayamayacak duruma gelmiş olması ile ilgili olduğunu, ancak bu durumun şirketin mal varlığının olmamasından dolayı olmadığını, şirketin geçirmiş olduğu ağır ekonomik kriz nedeni ile olduğunu, şirketin kısa vadeli borçlarını ödemede zorluk çekmesi, likit ide sıkıntısı baş göstermesi nedeni ile olduğunu, müvekkilinin şirket müdürü ve tasfiye memuru olarak şirketin ihya edilmesi ve bu ihya ile aktifindeki mal varlığı değerlerinin tasfiye hükümlerine göre tasfiye edilmesi, böylelikle piyasaya olan borçlarının ödenmesi, hem kendisi açısından hem de ticari itibarı açısından, şirketin ihyasının zorunluluğu doğduğunu belirterek; şirketin üzerine ———– plakalı araç olduğunu, bu aracın satışı için söz konusu şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, duruşmaya da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. Maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Şirketlerin tüzel kişiliği ———– terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.
Şirketin celp edilen—- kayıtlarına göre şirketin —- tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının —- tarihinde tescil edildiği, alacaklılara birinci çağrı ilanının —- tarihinde yapıldığı, üçüncü ilanın ise —- tasfiyenin sonuçlandırılması, tasfiye bilançosunun kabulü ve tasfiye memurunun ibra edilmesine ilişkin oy birliği ile karar verildiği, tasfiye memuru ——–belirlendiği tespit edilmiştir.
—- gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, —- yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ———– yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun davanın varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin — terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı ———yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur.
Davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir.
TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. ——-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
—– kayıtlıyken tasfiye nedeniyle —— terkin edilmiş olan “TASFİYE HALİNDE ——- plakalı araçın satış ve devir işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılaması için tasfiye memuru olarak davacı ——– şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar memurun görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde ——– TESCİL VE İLANINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç peşin yatırıldığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
7- Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021