Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/912 E. 2022/386 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/912 Esas
KARAR NO: 2022/386 Karar
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 30/12/2021
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —diğer davalı —- olan alacağının tahsili için —-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından, müvekkil şirketin elektronik tebliğ adresine İİK.89/3. maddesine dayalı 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, şirketin elektronik tebliğ adresinin kayıtlı olduğu telefon numarasına tebligat gönderildiğine ilişkin mesaj gelmemesi sebebiyle süresi içerisinde haciz ihbarnamelerine itiraz edilemediği gibi 3.haciz ihbarnamesine karşı da dava açılamadığını, bu sebeple müvekkil şirket icra dosyasının borçlusu haline geldiğini, müvekkil şirket ekli cari hesap ekstresi ve hesap mutabakatında görüldüğü üzere icra dosya borçlusu—-alacaklı olduğunu, Sayın mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkil şirketin, davalılar —- borçlu olmadığının tespit edileceği, Menfi Tespit Davası ekli emsal —— kararında da görüldüğü üzere arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, öncelikle İİK.72.maddesi gereğince sayın mahkemece belirlenecek teminat karşılığında takibin müvekkil şirket yönünden durdurulmasına ve icra takip dosyasından müvekkil şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar üzerine konulan hacizlerin fekkine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkil şirketin —– nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle İİK’nun 89/3. Maddesine göre; İkinci ihbarnameye süresi içerisinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerektiği hüküm altına alındığını, davacı tarafın usule uygun olarak yapılmış olan İİK m. 89/1 ve m.89/2 haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itirazda bulunmadığından —- aracılığı ile üçüncü haciz ihbarnamesi teslim edildiğini, mevzuat gereği tebligatın alıcının hesabına iletilmesinden—tarihinde okundu sayılacağını, davacı tarafın iş budavayı — günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra —- tarihinde açtığını tüm bu nedenlerle davanın öncelikle hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirket —-ciro edilen — bedelli düzenleyeni —-çek bedeli alacağına istinaden —– Sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkil şirketin alacağına istinaden icra dosyasının borçlusu —– nedenle haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacı 3 kişi konumunda ki şirketin dava dilekçesinde asıl alacaklı olanın kendileri olduğunu icra dosyası borçlusu —–borçlu olmadıklarını belirtmiş ise de bu beyanlarının doğru olmadığını, Mahkememizce davanın süre yönünden usulden reddine karar verilmeyip esasa girilmesi halinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmesine karar verilmesi halinde davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunun anlaşılacağını, ayrıca bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecbur olduğunu.” davacı şirketin icra dosyası borçlusu olan —– olan borcu nedeni ile haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup, davacı şirket müvekkil şirketin alacağını geciktirmek ve sürünceme de bırakmak amacı ile bu davayı açtığını, 3 kişi olan davacı şirket icra dosyası borçlusu şirkete borçlu olup iş bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılmış olan bu davanın öncelikle usulden aksi kanaatte esastan davanın reddini isteme gereği hasıl olduğunu, öncelikle haksız ve kötü niyetli açılmış olan davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 89/3 maddesi kapsamında üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı, —- sayılı dosyası borçlusu — davalı ——- herhangi bir borcunun olmadığını, davacıya gönderilen 3. Haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olmadığını, davalılara herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —sayılı dosyası celp edilerek dosyaya alınmış, —- davacı şirkete ait güncel bilgileri celp edilerek dosya arasına alınmış, dava sonuçlandırılmıştır.
İİK.’nun 89. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi ile borçlunun hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senede müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkının veya üçüncü şahıs elindeki menkul bir malın haczi hâlinde, keyfiyetin üçüncü şahsa duyurulması amaçlanmıştır. Bu haciz ihbarnamesine üçüncü şahsın, borcu olmadığını veya malın yedinde bulunmadığını veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın istihlak edildiğini veya kusuru olmaksızın telef olduğunu veya malın borçluya ait olmadığını veya malın kendisine rehnedilmiş olduğunu veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğunu iddia ederek haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde yazılı veya sözlü olarak itiraz etme hakkı vardır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Yani üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır —– Yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olan üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılmasına ilişkin bu karine, kesin bir karine değildir. Zira üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesini aldıktan sonra da itirazda bulunabilir—-
İcra dairesi, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir —— İkinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmediği için borcun zimmetinde sayıldığı, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde m.89/II’de belirtilen sebeplerle ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edebileceği bildirilir ve itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir —– Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu ihbarnameye itiraz edebilir —- Bu itirazın yapılması da, birinci haciz ihbarnamesine itirazdaki gibidir. Üçüncü kişi haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ederse İİK’nın 89. maddesinin 4. fıkrasına göre alacaklı üçüncü kişinin verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin aynı Kanun’un 338. maddesinin 1. fıkrasına göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Üçüncü kişi, tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise borcun zimmetinde sayılması kesinleşir —- ve üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilir. Üçüncü haciz ihbarnamesi, ikinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü kişiye onbeş günlük süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borç ile yedinde sayılan malı zorla alınacağının bildirilmesidir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davanın —– tarihinde açıldığı, davacıya İİK 89/3 kapsamındaki haciz ihbarnamesinin —— tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın İİK 89/3 maddesinde belirtilen —-günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması sebebiyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30- TL harcın mahsubu ile artan 21,4‬0 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6–Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——— verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2022