Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/895 E. 2022/545 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/895 Esas
KARAR NO : 2022/545

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacının mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacıya ait——- tarihli kazası sebebiyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin tahsili amacıyla —–. sayılı dosyası açılmış ve sonuçlandığı, dosyada davacı tarafından işbu davanın açılabilmesi için tarafımıza Avukatlık Kanunu md. 164 gereği davanın açıldığı tarihteki —-vekalet ücreti ödendiği, işbu poliçeye—- edilmiş olup, Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları A.4-Teminat Kapsamına ——- uyuşmazlığın dava yolu ile çözümünde harcanacak olan tutarı geçmemek üzere —– nedeniyle doğabilecek ——–düzeltme giderleri ve ——– ücret tarifesinden daha az olmamak kaydıyla poliçede belirlenen —— daha az olmamak kaydıyla poliçede belirlenen —- ve —–teminatla —– sınırı belirlenen teminat akçesi.” harcamaları teminat altına alındığı, hukuksal —Genel Şartları C.9 – Özel Şartlar başlıklı maddesinde de “Bu genel şartlara sigortalı aleyhine olmamak üzere özel şartlar konulabilir.” Şeklindeki düzenlemeyle poliçelere —– aleyhine şartların konulamayacağı belirtildiği, zira talep konusunun —tarafından ——- kapsamında ödenmesi gerektiğine dair pek çok—– bulunmadığı, davadan önce —— bedelin ödenmesi için—- başvuruda bulunulduğu, davadan önce yasa gereği tarafımızca arabulucuya başvurulmuş olup taraflarca bu —— görüşmeler ——– yapılmış ve anlaşma sağlanamadığı, açıklanan nedenlerle hukuki yardım alması neticesinde tarafımıza ———– vekalet ücretinin davalı ——– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile davadan önce—– sürecinde müvekkil kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden—–vekalet ücretinin de——– md. 16/2-c doğrultusunda —— yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça her ne kadar —-Mahkemesinde dava ikame edilmiş ise de görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğu, 6502 Sayılı Kanunun 73. Maddesine göre bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörüldüğü, ancak bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığını kabul etmek için taraflardan birinin tüketici olması gerektiği, davacı ile davalının sigorta şirketi arasında kurulan — ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında— olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından vekiline ödenen vekalet ücretinin tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin —- fıkraları değiştirilerek —- ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
—- tarihinde kabul edilip——- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkanda Kanunun 3. Maddesinde; “bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekle, 3/1-k maddesinde: Tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler”; 3/1-l maddesinde ise “—– sayılmıştır. 6502 sayılı kanuna göre, davacı ———— arasında yapılan ——– kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
Kanunun 73/1. Maddesinde “——–yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri”nin görevli olduğu belirtilmiş; 83/2. Maddesinde ise “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer —- olması, bu işlemin ——işlemi sayılmasının ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davanın——- açıldığı ve davacı vekilince davanın ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiği belirtilmiş ise de davanın temelinde —— —– dayandığı ve davacı ile davalı arasında———– ilişkisi olduğu, davacı sigortalının ————nitelikte araç olduğu, bu kapsamda davacı —– tüketici olduğu, uyuşmazlığın temelinde 6502 sayılı Kanun kapsamında ———bulunduğu, mahkememizin görevsiz olduğu değerlendirilerek mahkemelerin görevine ilişkin hususun dava şartı olduğu ve kamu düzenine ilişkin olduğu yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı, 6502 sayılı Tüketicinin korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından davanın görev dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın HMK 114/1-c 115/2, Tüketici Kanunu 3 ve 73. Maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Dosyanın görevli ve —— TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı