Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/891 E. 2022/995 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/891 Esas
KARAR NO : 2022/995

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daval—– numarası —— kazaya karıştığını ve bu kazada davacıların ——— vefat ettiğini, vefat nedeni ile davacıların mağdur olduğunu ve destekten yoksun kaldıklarını, davalı ——- hasar dosyası açıldığını ancak taleplerinin haksız biçimde reddedildiğini davalı—- aracın neden olduğu vefat tazminatı bedelinin karşılanması gerektiğini ileri sürerek davalı——- vefat tazminatı bedelinin bakiye kısmının fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik davacı müvekkillerin —– kısmını ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde———- vefat ettiğini, müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin—— KTK hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, kaza sebebiyle oluşan destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde, —– şartlarda yapılan değişiklik ve 6704 Sayılı yasa ile 2918 sayılı yasanın 90 ve 92. Maddelerinde yapılan yasal değişiklikler, kazadan önce yürürlüğe girdiğinden ve—- sürücüsünün ve işletenin vefatı nedeniyle destek tazminatı taleplerinin ———- kapsamında bulunmamasına göre, davacıların——- destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine…” karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya —- gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi ———-.. eldeki davada ——-kaza tarihi itibariyle ——- Şartlarının, Karayolları Trafik Kanunu ile Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümlerine aykırı olmayan hükümleri ile——————uygulanmaya başlanılan genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, buna göre;— kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan, desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, sürücünün tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin tazminat isteme hakkına sahip olduğu, bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişiler bakımından TBK’nın 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmeyeceği gözetilmek suretiyle, davacıların hak edecekleri destekten yoksun kalma maddi tazminatının tespit edilmesi ve bu suretle destekten yoksun kalma maddi tazminatına hükmedilmesi gerekirken, —– şartlarda yapılan değişiklik ve kaza tarihinde yürürlükte olmayan 6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı yasanın 90 ve 92. maddelerinde yapılan yasal değişiklikler kazadan önce yürürlüğe girdiğinden ve kazayı yapan araç poliçesi genel şartlarında da, sigortalı araç sürücüsünün ve işletenin vefatı nedeniyle destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında bulunmamasına göre, davacıların ———- destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığı görüşünden hareketle davanın reddi kararı isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma sonrasında mahkememizin —— dosyasına kaydı yapılmıştır.
Yapılan yargılama —————- davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, müzekkere cevabı celp edilmiş,————tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
20.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Hukuki durumun değerlenindirmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere—- meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden —- sebebiyle hak sahibi davacılar tarafından davalı——— aleyhine olarak açılan iş bu davada: a) Hak Sahibi Davacı ——– olduğu, b) Hak Sahibi Davacı —– Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararının —- olduğu, c)Hak Sahibi Davacıların Maddi Zararları Toplam Miktarının ——— olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Eldeki davada, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden —- desteğinden yoksun kalması sebebiyle kazaya karışan aracın —— poliçesini düzenleyen davalı — destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmektedir.
Hemen burada destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği üzerinde de durulmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı TBK 53/3 ve 55 maddesinde düzenlenmiş olup; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. ” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK 53/3 maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. 6098 sayılı TBK 53/3 maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek —— eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. —— ihtiyacı,—– yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer —– olarak baktığı davacı, —— sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun—– göre normal karşılanan giderlerdir——
Diğer taraftan, ———– tarihli ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “———– karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu———— yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik —————— kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; ——————-ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda; davacıların oğlunun ———- meydana gelen kazada müteveffa —————%100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı ——– oluşumunda kusurunun olmadığı kusursuz olduğu, davacının destek zararının hesaplaması için yapılan ——– göre destek zararının davacı —- yönünden—– davacı ———– yönünden —- olduğu, —————–sayılı ilamı gereğince ————–dosya bakımından —————- Genel Şartlarının uygulanmasının mümkün olmadığı, bu sebeple müteveffa —————–kusurun dosyanın esasına bir etkisinin olmadığı, ——raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davalı — oluşan zararın tamamından sorumlu olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı — destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ——- yönünden ————– destekten yoksun kalma tazminatının 26/04/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı ——yönünden —-destekten yoksun kalma tazminatı, davacı —- yönünden —- destekten yoksun kalma tazminatının —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (davalı —– ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 19.809,90-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 4.869,00-TL—— harç olmak üzere toplam 4.900,40-TL harcın mahsubu ile bakiye ——- harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan ——- harç ile ıslah harcı olarak yatırılan ——- harç olmak üzere toplam 4.900,40-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 173,43-TL tebligat ve müzekkere gideri, 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.159,43‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———- 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen ——-nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.