Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/886 E. 2022/597 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/886 Esas
KARAR NO: 2022/597
ASIL DAVADA;
DAVA : Şirketin İhyası (TTK’nun 547. maddesine göre)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
BİRLEŞEN DAVADA;
DAVA : Şirketin İhyası (TTK’nun 547. maddesine göre)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— tarihli tensip tutanağı ile kaldırma kararı uyarınca davaya konu —ihyasını talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı—-vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ——-sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili ——-, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini beyan ederek müvekkili yönünden davanın reddine, aksi halde müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
—— sayılı dosyasında;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;—– sayılı dosyasıyla müvekkili tarafından davalılar -ünvanlı şirketler aleyhinde açılan davada taraflar arasında akdedilmiş olan —– uyarınca geriye dönük olarak feshine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, dosyanın —– tarihinde karara çıktığını ve davanın reddine karar verildiğini, kararın istinaf edildiğini, ——– ilamıyla dosya kapsamında mevcut ticaret sicil kayıtlarından yargılama sırasında, davalı ——- tasfiyesinin sona erdiği —– tarihinde tescil edildiğinden bahisle sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmakla, mahkemece davacı vekiline adı geçen davalı şirketin ihyasına ilişkin dava açılması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın kaldırıldığını, — sayılı numarasını alarak dosyadan düzenlenen—- tensip zaptıyla kaldırma kararı uyarınca davalı —- şirketin ihyası için dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini, ara karar uyarınca —- şirketin ihyası için dava açtıklarını, bu dava dosyasında verilen – tarihli ara karar gereğince tasfiye memuru —- hakkında da birleştirme talepli dava açılması için taraflarına süre verildiğinden —- Esas sayılı dosyasında taraflarına verilen yetki ve süreye istinaden—– ünvanlı şirketin ihyasına ilişkin ——- dava edilmiştir.
—- dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu —- sayılı karar ile; Mahkemelerine ait —- dosya ile mahkememizin —- Esas sayılı dosyalarının birleştirilmesine ve yargılamanın mahkememizin —– Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava ticaret sicilden terkin edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. Maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Şirketlerin tüzel kişiliği ——- terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.
Dava dışı şirketin — Genel Kurul Kararı ile tasfiye kararı alındığı, alınan kararın– – tarihinde usulüne uygun olarak ilan edildiği, şirket yetkilisinin ve tasfiye memurunun — olduğu tespit edilmiştir.
—- gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, şirket merkezinin yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Dava dışı tasfiye halindeki ——–esas sayılı dosyası için ihyası talebidir.
Davacının, davaya devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve tasfiye ve terkinden sonra dava açılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu sabittir.
Buna göre tasfiye işlemleri eksik yapılmış olup, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından tasfiye memuru sorumludur.
Somut olayda; —– esas sayılı dosyasının incelenmesi üzerine; tasfiye halindeki şirket aleyhine açılan davada şirketin ihyasının zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, şirketi temsil etmek üzere son tasfiye memuru davalı —– tayin edilmiştir.
Davalı ——- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında tasfiye memurunun dava ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı ——– yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı tasfiye memuru sorumlu tutulmuştur.
Davalı tasfiye memuru tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması gerekir.
Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.
TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ticaret siciline yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. ——-
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
—–sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde —— dosyasının görülmesi ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılaması için eski tasfiye memuru olan —– şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar memurun görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde ——— TESCİL VE İLANINA,
4-Harçlar;
A)Asıl davada alınması gereken 80,70 TL karar harcına karşılık peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın, asıl davada, davalının yasal hasım olması ve ihyası istenen şirketin sicilden terkininde kusurunun bulunmaması nedeniyle davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
B)Birleşen davada alınması gereken 80,70 TL harç peşin olarak alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında,
5-Vekâlet Ücretleri;
A)Asıl davada, davalının yasal hasım olması ve ihyası istenen şirketin sicilden terkininde kusurunun bulunmaması nedeniyle davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
B)Birleşen davada, davacı lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama Giderleri;
A)Davacı tarafından yapılan; 300,00 TL harç gideri, 130,1‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 430,1‬0 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine,
B)Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgili davacı tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı ve tasfiye memuru vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2022