Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/881 E. 2022/382 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/881 Esas
KARAR NO : 2022/382

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı ——- plakalı araç ile seyir halinde iken davalı şirket tarafından sigorta ettirilen ve kusurlu olan— sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile çarpışması neticesinde müvekkili — kaburgalarının kırıldığını ve yaralandığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde maluliyet oranının tespiti için — rapor aldığını ve bu raporda müvekkilin %10 engel oranı saptandığını, sayın mahkemece alınacak olan — Raporuyla da müvekkilinin maluliyet oranı ve iş gücü kaybının ortaya çıkacağını, zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu fakat davalı şirketten ödeme ve cevap alınamadığını, arabulucuya başvurulduğunu ve 03.12.2021 tarihli arabuluculuk görüşmesi görüşme sonunda anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkilinin kaza tarihinde belgelenebilir geliri bulunmadığından gelirinin asgari ücret olarak baz alınmasını, müvekkilinin meydana gelen kaza sonrasında, tedavi süresince oluşan geçici iş gücü kaybı , bakıcı giderleri ve oluşan maluliyet nedeniyle ortaya çıkan sürekli iş göremezlik nedeniyle uğramış /uğrayacağı maddi zararların tazminini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik geçici iş gücü kaybı için 100,00-TL, bakıcı giderleri için 100.00-TL, kalıcı iş gücü kaybı için 100,00-TL olmak üzere toplam 300,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle, davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin ticaret adresi— olduğundan, müvekkili aleyhine açılacak davalarda —- ait olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu hasara ilişkin —- dosyası açıldığını, kazaya karışan —plaka sayılı aracın müvekkili — tarihlerini kapsayan — poliçe numaralı ——-olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun —-tarafından tespitini, müvekkili şirketin kazaya karışan —olup, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, sayın mahkemeniz tarafından esasa ilişkin incelmeye geçilerek kusur konusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesi halinde kusur raporunun — — — —— alınmasını, geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu hususta sorumluluğun tamamen — ait olduğunu, davacının zararın artmasına kendi kusuru ile sebep olmasından dolayı müterafık kusur indirimi yapılmasını, hatır taşıması indirimi yapılmasını, faizin hatalı talep edildiğini, beyanla eksik evrak ile başvuru yapılarak başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, yetki itirazlarının kabulü ile Sayın Mahkeme’nin yetkisizliğine karar verilmesi ile davanın reddine, usule ilişkin itirazlarının reddi halinde, esasa ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine, kusur raporu alınmak üzere dosyanın— gönderilmesine, maluliyet raporu alınmak üzere davacının— sevkine, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri — hesaplama yapılmasını, dosyanın hesap bilirkişine gönderilmesini ve hesaplamanın —uzmanı tarafından yaptırılmasını, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici ve sürekli bakıcı giderleri taleplerinin reddini, birlikte kusur ve hatır taşıması durumu gözetilerek bu hususlarda indirim yapılmasına, — nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, davacı yanın kaza tarihinden işleyecek en yüksek faiz talebinin reddine, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —araçların çarpışması neticesinde oluşan kazada yaralandığını ve maddi zarara uğradığını, davalının oluşan zarardan KTK, TBK ve sigorta poliçesi gereğince sorumlu olduğunu, davacının maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, –üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,— evrakları kayıtları celp edilmiş,— örnekleri celp edilmiş, davacının nüfus kaydı —üzerinden dosya arasına alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dava dosyasında mevcut uzlaştırma evrakları ve — dosyasının incelenmesinde davacının imzası bulunan uzlaştırma tutanağında, davacıya uzlaşmanın hukuki sonuçlarının hatırlatıldığı, davacının hiçbir maddi manevi talebi olmadığını ve uzlaşmayı kabul ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı Ceza muhakemeleri kanunun 253. Maddesinde kanunda belirtilen suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulacağı belirtilmiş, aynı yasanın 253/19. maddesinde de “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, — maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” düzenlemesi yapılmıştır.
HMK’nun 114. maddesinde;” (1) Dava şartları şunlardır: (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde belirtilmektedir.
Bir davanın açılabilmesi, kanunda yer alan bir şarta bağlanmış ise, bu şart gerçekleşmedikçe açılan davanın geçerliliği bulunmayacak böylelikle davanın açılabilmesi için gereken dava şartının mevcut olmadığı söylenebilecektir.
CMK’nın 253. maddesi uyarınca, uzlaşmanın sağlanması halinde, “soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz.” şeklinde belirtilmektedir. Söz konusu hükümden, soruşturma konusu suç ile ilgili tazminat davası açılabilmesi için gereken şartın, soruşturma kapsamında uzlaşmanın sağlanmamış olması olduğu anlaşılmakta, bu hususun özel kanunda yer alan bir dava şartı olduğu görülmektedir.
HMK’nun 115. Maddesi;” Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” ve HMK’nun 138. Maddesi; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ” hükümleri uyarınca, her ne kadar davacı tarafça tazminat talebinde bulunulmuş ise de; davalı sigorta şirketi tarafından—-tarihinde yapılan uzlaştırma işlemi ve tarafların uzlaşması sebebiyle CMK 253/19 maddesi gereğince davacının artık dava dışı — onun kullanmış olduğu araca yönelik tüm taleplerinden (karşı araçla ilgili sorumlulara karşı dava açmak hakkı yoktur.) feragat etmiş sayılacağı,—dava konu edilen uyuşmazlığın — yapılan soruşturma/uzlaştırma sonucu çözümlendiği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve — arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.