Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/869 E. 2023/493 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/869
KARAR NO : 2023/493

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mülk sahibi olduğu taşınmazda 06/08/2021 tarihinde yangın meydana geldiğini, yangın nedeniyle davalı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına ödeme yaptığı iddiasına dayalı olarak kendileri aleyhine icra takibi başlattığını, bina maliki olarak dava konusu icra takibine konu yangın ve zarar nedeniyle kusurlarının bulunmadığını, binanın yapımında veya bakımında herhangi bir eksiklik olmadığını, kusursuz sorumluluk bakımından ise, yangının meydana gelmesinde kiracı ve alt kiracının ağır kusurunun olması sebebiyle mücbir sebep halinin mevcut olduğunu, bu nedenle illiyet bağının kesildiğini ve TBK m. 69 kapsamında kusursuz sorumluluğunun da doğmadığını, binanın yangın sistemlerinin mevzuata ve uluslararası standartlara uygun olduğunu, yangın sırasında yangın algılama/alarm sisteminin çalıştığını, yağmurlama – sisteminin çalıştığını, bu sistemlere dair teknik servis formu düzenlediğini, su deposunun dolumuna ilişkin fişlerin mevcut olduğunu, savcılık dosyasında tanzim edilen bilirkişi raporunun bilimsel verilere dayanmadığını ve gerçeğe aykırı olduğunu, yangına ilişkin düzenlenen raporlarda yangının çıkma nedeninin kiracı ve alt kiracının topraklama yapmadan elektrik projesine aykırı olarak uzatma kablosu çekmiş olması veya bildirim yapılmaksızın ve gerekli şartlara uymaksızın lityum-iyon pilli elektronik ürünlerin, arızalı ve ikinci el elektronik eşyaların gayrinizami olarak istilenmiş olması olduğunu, kiracı/alt kiracının bu ağır kusurlu fiilleri nedeniyle kusursuz sorumluluk bakımından illiyet bağının kesildiğini, ayrıca lityum-iyon pillerden kaynaklanan yangınların su ile söndürülememesi nedeniyle mücbir sebep halinin mevcut olduğunu ve bu sebeple de kusursuz sorumluluk anlamında illiyet bağının kesildiğini, tüm bu sebeplerle — İcra Müdürlüğü—– Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile davalı şirketin %20’den az olmamak üzere haksız ve kötü niyetli olarak açılmış icra takibi sebebiyle kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —- sigortacılık işi ile iştigal eden Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden olduğunu, Müvekkilinin, dava dışı —- mukim dava dışı —-şirketinden almış olduğu boru kiti emtiasını, nakliyat emtia sigorta poliçesi ile teminat altına aldığını, söz konusu emtianın, davacı —— ait antrepoya boşaltıldığını ancak 06.08.2021 tarihinde davacıya ait antrepoda çıkan yangın neticesinde sigortalı emtianın zayi olduğunu, sigortalının yangın sonucu meydana gelen 4.630,00-EUR tutarındaki zararının müvekkilince tazmin edilerek, zararın rücuen tazmini için —– İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlulardan davacı —–bakımından takibin kesinleştiğini, davacının, müvekkil şirkete karşı menfi tespit davası açtığını, davacı iddialarına dayanak olarak mütalaalar sunduğunu, ancak olayın 06/08/2021 tarihinde meydana geldiğini, davacının aldığı mütalaalardan birinin 30/11/2021, diğerinin de 16/09/2021 tarihinde düzenlendiğini, olaydan çok sonra düzenlenmiş uzman görüşü raporların güvenilirliği, olay yerinin hemen olay sonrasında incelenmesi ile düzenlenmediği gerçeği dikkate alındığında, zayıf olacağını ve bu nedenle dikkate alınmamasını, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddini, davacının oluşan hasardan sorumlu olduğuna ve davasının reddini, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan —–Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı —–arasında —– numaralı Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi akdedilmek suretiyle, sigortalının maliki olduğu işyerinin sigortalandığını, sigortalı tarafından işbu işyerinin —– firmalarına kiralandığını, 06.08.2021 tarihinde —– firmasınca kiralanan bölümde yangın hadisesi meydana geldiğini ve işbu yangın neticesinde söz konusu işyerine ait bölümlerin zarar gördüğünden bahisle müvekkili Şirket’e gerek sigortalı gerek sigortalı firmanın kiracıları gerekse üçüncü şahıslar tarafından hasar bildirimlerinde bulunulduğunu, dava konusu uyuşmazlığın—- ile —- firması arasında Nakliyat Emtea Sigorta poliçesi akdedildiğini, Söz konusu yangın hadisesi neticesinde —-firmasına ait emtialarda meydana gelen zararın—-tarafından ödendiğinden bahisle, sigortalı —– firmasına icra kanalı ile rücu talebinde bulunulduğunu, Sigortalı firma tarafından ise takibe konu tutardan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığının tespitine yönelik —-aleyhine işbu dava ikame edildiğini, —– firmasının, müvekkili şirketin sigortalısı karşısında kiracı konumunda olmadığını, üçüncü şahıs konumunda olduğunu, müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen sigorta poliçesi teminatları içerisinde Üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yer almadığını, öncelikle gerekçeli itirazları dikkate alınarak, dava konusu talebin müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen sigorta poliçesi teminat kapsamı haricinde kalması sebebiyle ikame edilmiş olan haksız ve hukuka ihbar talebinin reddini, davanın açılmasına sebep olunmadığından aleyhe faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri ve sair hiçbir gidere hükmedilmemesini, ilgili kalemlerin davacı tarafa yükletilmesini, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmamıza karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle; —-İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasında borçlu görünen davacının, davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti talepli açtığı menfi tespit davasıdır.Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazda 06/08/2021 tarihinde meydana gelen yangında, davalının, sigortalısı olan dava dışı —– mallarının hasar gördüğü iddiasıyla, sigortalısına yaptığı ödemeyi kendilerinden —-. İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı dosyasında talep ettiklerini, meydana gelen yangında kusurlarının bulunmadığını, kusursuz sorumlulukla ilgili olarak ise illiyet bağının kesildiğini beyan ederek borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalı vekili ise; yangında zarar gören emtia için dava dışı sigortalısı —— hasar ödemesi yaptıklarını, davacının “Binaların yangından korunmasına dar yönetmelik” gereği kusurlu olduğunu, hasar ödemesinin davacıdan rucuen tahsili için takip başlattıklarını, takibin kesinleştiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda icra dosyası celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmış, ilgili ceza dosyası ve delil tespiti dosyası getirtilmiş, davalı sigorta şirketinden davaya konu poliçe, hasar dosyası ve ödeme evrakları getirtilmiş, tanıklar dinlenmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.Davacının maliki olduğu,—— adresinde bulunan lojistik deposunda meydana gelen 06.08.2021 tarihli yangın sebebi ile depoda bulunan davalı şirketin sigortalısı dava dışı —–Şirketine ait emtianın zarar görmesi ve davalı sigorta şirketi tarafından da zarara karşılık sigortalısı şirkete ödeme yapıldığı ve yapılan ödemenin rücuen tahsili için davacı şirketin de yer aldığı dava dışı şirketler hakkında menfi tespite konu takibin başlatıldığı ve davacı şirket yönünden itiraz olmaksızın kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmış; davaya konu uyuşmazlığın; davacıya ait depoda meydana gelen 06.08.2021 tarihli yangının çıkış sebebinin ne olduğu, bu kapsamda davacının iddiası doğrultusunda yangının kiracının dikkatsiz özensiz tekniğe aykırı kullanımdan meydana gelip gelmediği, davalının savunması doğrultusunda yangının binadaki yapım ve bakım eksikliğinden meydana gelip gelmediği, yangının çıkış nedeni ile binanın yapım ve bakım eksikliği var ise aralarında bir illiyet bağının mevcut olup olmadığı, davalı sigorta şirketinin ödediği bedeli davacı şirkete rücu etmesinde yasal koşulların oluşup oluşmadığı, netice itibariyle davacı şirketin davaya konu—-. İcra Dairesinin—– sayılı dosyası yönünden davalı şirkete kısmen yahut tamamen bir borcu bulunup bulunmadığı, tarafların tazminat taleplerinde yasal koşulların oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu —–.İcra Dairesi’nin —- esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; takibin alacaklısının dosyamız davalısı —–borçlularının dosyamız davacısı ——. ile davamız dışındaki şirketler olduğu, 06/08/2021 tarihindeki yangın nedeniyle sigortalıya ödenen bedelin rücu talebi ile 4.630,00-Euro asıl alacak üzerinden 08/10/2021 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme dekontuna göre, davalının sigortalısına 01/10/2021 tarihinde 4.630 Euro ödeme yaptığı, takibin davacı yönünden itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır—–.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —–değişik iş sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; tespit isteyenin mahkememiz davacısı olduğu, yapılan keşif sonucu İnşaat Mühendisi, Elektrik Mühendisi, Makine Mühendisi ve Mimar bilirkişilerden oluşan heyet tarafından düzenlenen raporda özetle; “…
Fiili durum tespiti istenen taşınmazda keşif günü yapılan incelemede; Taşınmazın brüt alanının 22.153,00
m2 olduğu, Zemin Katta çıkan yangın sebebi ile Zarar gören veya Tamamen yanan brüt alanın 19.371,00
m2 olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazın yangın oluşmadan önce lojistik firmaları tarafından depolama alanı
olarak kullanıldığı; Yangından geriye, taşınmazın betonarme yapı elemanlarından olan temel ile kolonların kaldığı tespit
edilmiştir. Betonarme elemanlarında Yüksek ısı nedeniyle hasar görmüş olabileceği, bu tespitin yapılacak
laboratuvar analizleri sonucunda mukavemet ve risk derecesi tespit edilerek anlaşılabileceği tespit
edilmiştir. Ayrıca Taşınmaz mahalinde yangın sebebi ile Yapıda Kullanılmış, Mevcut durumu itibariyle
Yeniden Kullanılması mümkün olmayan, malzemelerin enkazı olduğu görülmüştür. Taşınmazın hasarlı alanlarının can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturacak boyutta olduğu çökme
tehlikesi bulunduğu görülmüştür. Bu bölümlerin idari bina, ofis alanları olduğu, evrak -arşiv ofisleri Olarak kullanıldığı,bu bölümlerde
yangından zarar görmeyen koli içlerinde malzemeler ve raflarda evraklar bulunduğu tespit edilmiştir. Hasar gören tamamen yanmamış olan taşınmazdaki asma katın olduğu cephesinin yapıdan ayrıldığı, döşemesinin sallandığı, tavan ve duvarlarının yangın ve söndürme çalışmasında hasar aldığı, çökme tehlikesi taşıdığı, yıkılıp yeniden yapılması gerektiği tespit edilmiştir. Hasar gören asma katın projesinde
2.089,00 m2 olduğu anlaşılmıştır. Tespit konusu taşınmazın yangından önceki fiziki yapısının betonarme temel, kolon iskeletinin üzerine çelik malzemeden —- çatı sistemi ile inşa edildiği, çatı kaplaması ve dış cephesinin —- panel malzemeden kaplı olduğu tespit edilmiştir. Tüm binanın meydana gelen yangın sonucu sadece temel ile kolonlarının kalması nedeni ile iç elektrik
tesisatının kullanılmaz durumda olduğu, dış alanda bir adet görüldüğünden iç elektrik tesisatı yönünden
her hangi bir işlevinin kalmadığı tespit edilmiştir. Bina dışında ancak binaya bitişik durumda olan 1080 Kw gücündeki —-Jeneratör ve Transfer
Panolarının, Binaya ait olan—-trafo merkezinin ve bina dışında bulunan iki adet jeneratörün zarar görmediği kullanılır durumda olduğu tespit edilmiştir. Hasar gören tamamen yanmamış olan taşınmazdaki tüm yangın dolabı tesisatı, —- sistemi ve diğer mekanik tesisatlar, tamiri mümkün olmayacak şekilde hasar görmüş olup kullanılamaz haldedir. Mevcutta
olan otomatik kapı sistemleri imha olmuş, hidrolik yükleme rampalarıda kullanılamaz derecede zarar görmüştür. Yangın sistemini besleyen pompalar ve yangın deposu yangından uzak bölgede olduğu için zarar
görmemiştir. Ancak yanan meskene giriş den itibaren tüm tesisiat tamiri mümkün olmayacak şekilde zarar görmüştür…” şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.—-Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —– soruşturma sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; “kasten yangın çıkarma” ve “taksirle yangına neden olma” suçlarından ötürü yapılan soruşturma sonucunda; alınan raporlarda kusur izafe edilen kimse olmadığından takipsizlik kararı verildiği, takipsizlik kararına yapılan itirazın reddedildiği anlaşılmıştır.
Tanık —-beyanında; “Bahse konu yerde —-kiracısı olan —-firması vardı. Ben —– firmasında tekniker olarak çalışıyorum. Bizim firmamızda aynı yerde kiracıydı. Yangın alarmı ötmeye başladığında ben hemen yangın panelinin olduğu yere gittim. Herhangi bir şey yoktu. Reset attım. Tekrar alarm ötmeye başlayınca aynı anda —–firmasının olduğu taraftan dumanlar yükseldiğini gördüm. Arka tarafa geçip, yangının çıktığı noktayı gördüm. —–Firmasının bulunduğu yerin arka tarafında çıkmıştı. Hemen kendi personelimizi dışarı çıkardık. Biz oraya yaklaşık 1 sene önce taşınmıştık. Taşınmadan önce firmamızın lojistik firması olması da dikkate alınarak yönetmelik gereği bütün kontrolleri yaptırdık. Bunun dışında ayda bir kez yine yangın pompaları, hortumu gibi ekipmanların kontrolünü yaptırıyorduk. Kendim de tekniker olduğum için kontrolleri yapıyordum. Yine itfaiyede kontrol yapardı. Bu kontroller esnasında bize hiçbir olumsuz durum bildirilmedi. Biz oraya girerken —-mülk sahibi olarak tüm yangın hortumlarını tedbir amaçlı yenilemişti. Sadece bir kez şubat ayı gibi yangın borusunda kısmi su sızdırmaları vardı. Bunu da hemen mülk sahibi olan —- bildirdik. Derhal onarımını yaptırdılar. Su depomuz doluydu. Bununla ile ilgili herhangi bir sıkıntı yoktu. Yangın sistemi de sorunsuz çalışıyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.Tanık —–beyanında; “Ben —- inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Yangının meydana geldiği yerde 3 tane kiracımız vardır. Olay günü yangını patronum haber verdi. Bende hemen depoların olduğu yere gittim. Depoların etrafındaki araç link alanını devam ederek önce yangının başladığı yeri gördüm. Burası —–firmasının arka tarafına denk gelen yerdi. Daha sonra içeri girdim. Su aktığını görünce kameraya çektim. İçeride de yangın vardı. Büyük kiracımız olan —–tarafında yangın yoktu. Yangın sistemleri sözleşme yaptığımız dava dışı bir firma tarafından düzenli olarak kontrol edilmektedir. Yangın öncesinde yangın sistemleri ile ilgili harici bir zarar bildirimi hatırlamıyorum. Ancak zaman zaman olurdu. Biz de derhal giderirdik. Su deposunun doluluğunu bizzat kendim yaptırdım. Bu nedenle dolu olduğunu biliyorum. Yangın sisteminde ve borularında yangın öncesi bir sorun yoktu. Sadece bir dönem —–tarafından bize arıza bildirildi. Borularda su sızıntıları olması sebebiyle derhal kaynağını ve onarımını yaptırdık. Ben yangın alanına gittiğimde itfaiye müdahalesi başlamıştı. İtfaiye kontrollerinde de varsa bir eksik bildirilir. Biz derhal tamamlardık. Ancak son kontrolde herhangi bir sorun yoktu. Binanın tabi ki çalışma ruhsatı vardı. İtfaiye raporu da vardı. Yangın sistemlerimiz çalışıyordu. Bina yangına dayanıklıydı. Hatta yönetmeliğin bile bir tık üzerinde idi. Çünkü ilk kiracımız yabancı bir firmaydı. Ve onların yangınla ilgili prosedürleri bizden daha ağırdı. Biz o zaman da çok daha üst sistemler kurduk. Bizim buraya ilişkin sigorta poliçemiz vardı. Yangının çıktığı yıl yenilenmişti. Onlar da gerekli kontrolleri yapmışlardı” şeklinde beyanda bulunmuştur.Dosyanın Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Elektrik Mühendisi ve Yangın Uzmanı bilirkişilerden oluşan 4 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile uyuşmazlık konuları hakkında rapor düzenlenmesi istenmiştir.Bilirkişi heyetinin tarihli raporlarında özetle; “…Dosya mevcuduna sunulan bilimum evrak, ifade ve raporların yanı sıra olay esnasında çekilen video görüntüleri ile tanık ifadelerinin tetkiki neticesinde herhangi bir dış müdahale (kasıtlı ateş kaynağı vs.) emaresinin bulunmadığı; Davacı malik —–kiracısı—– tarafından nakliye için gelen araç sürücülerinin kısa süreli konaklaması için binanın yakınına bir konteyner yerleştirildiği; kiracı —–tarafından konteyner içinde kullanılan klima, aydınlatma, ocak ve benzeri cihazlara binadan uzatma kablolar ile elektrik
projesinde olmayan ve topraklaması olmayan elektrik tesisatı yaptırıldığı; elektrik tesisatının da kiracı —- alt kiracısı—–
bulunduğu bölümden geçtiği; yangının kiracı ——. tarafından
projeye aykırı ve topraksız çekilen elektrik tesisatının aşırı ısınması ve kablo izolelerinin eriyerek tutuşması veya kolay tutuşabilen bazı malzemelerin üzerine akarak tutuşturması sonucu başlamış
olma olasılığının yüksek olduğu ancak yangından hemen sonra yerinde yapılan incelemelerde ve itfaiye raporunda yangının başlangıç nedeni konusunda mutabık kalınan ortak bir tespit olmadığı ve
delillerde yanarak yok olduğu için bu andan sonra yangının başlangıç nedeninin mevcut deliller ışığında kesin olarak söylenmesinin olmadığı;
Meydana gelen yangın olayında, kiracı konumunda bulunan ve yangından zarar gören —— ait bulunan deponun ruhsatı ve iskânının bulunduğu (10.05.2022 tarihli binaya ait tüm plan ve projelerin
CD ortamında dosyaya fiziken girdiği) bu kapsamda binanın yapımında bozukluk, bakımında ise eksikliklerin bulunmadığı tespit edildiğinden binaya ilişkin yapısal tedbirlerin alındığı keşif sırasında yapılan inceleme ile görülmüş olup, yangın olayında kusurlarının bulunmadığı, kanaatine varılmıştır. Dava konusu binanın, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin gerektirdiği tüm mekanik, elektrik, ihbar, algılama ve söndürme sistemlerine sahip olduğunun, yönetmeliğin gereklerini karşılayacak hacimde su deposu bulunduğunun; yangın algılama sensör, seyyar ve sabit yangın söndürme sistemlerinin, yangın alarmlarının, yangın söndürme (—–) sistemlerinin bulunduğunun ve devreye girdiğinin; binanın yapımında bozukluk olmadığının, bakım yönünden eksikliğinin bulunmadığının tespit edilmiş olduğu dikkate alındığında mevcut deliller ile yangın
olayının binadan kaynaklanan herhangi bir olumsuzlukla illiyet bağının kurulamadığı ve davacı malik —— herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır. TBK m. 69 hükmünde açıkça, bina ve yapı eseri malikinin kusursuz sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Ancak, mevcut deliller ile yangın olayı ile ilgili binadan kaynaklanan herhangi bir
olumsuzlukla illiyet bağının kurulamadığı ve davacı malik ——
herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varıldığı için davalı sigorta şirketinin ödediği bedeli davacı şirkete rücu etmesinin yasal koşullarının oluşmadığı mahkemenin takdirindedir.Mevcut deliller ile yangın olayı ile ilgili binadan kaynaklanan herhangi bir olumsuzlukla illiyet bağının kurulamadığı ve davacı malik —- herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varıldığı için davalı sigorta şirketinin ödediği bedeli davacı şirkete rücu etmesinin yasal koşullarının oluşmadığı ve davacı şirketin davaya konu olan —–İcra Dairesi’nin ——sayılı dosyası kapsamında davalı şirkete kısmen yahut tamamen herhangi bir borcunun bulunmadığı mahkemenin takdirindedir…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; 06/08/2021 tarihinde, davacıya ait —–adresinde bulunan lojistik deposunda yangın çıktığı, bu yangından dolayı lojistik deposu dahilinde bulunan, Lojistik deposu ana kiracıları —–ve alt kiracılarında yangın hasarları oluştuğu,—-nakliyat bölümünde kısmen, —– lojistik firmasında ise ıslanmaktan dolayı zararlar oluştuğu, ana kiracı olan —- lojistik firmasının alt kiracılarının, —-ile —– firmaları olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan—-. İçin 01/10/2021 tarihinde 4.630 Euro ödeme yaptığı; TBK m. 69’a göre; “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır” hükmünde açıkça, bina ve yapı eseri malikinin kusursuz sorumlu olduğunun
düzenlendiği, ancak malik bakımından, illiyet bağının kesildiği diğer hallerde, bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğundan söz etmenin mümkün olmadığı, mahkememizce aldırılan ve savcılık aşamasındaki rapor ile delil tespiti dosyasındaki rapor ile de uyumlu görülen rapora göre; bina sahibi olan davacının inşai, mimari, elektriksel anlamda bir kusurunun bulunmadığı, yangın alarmı ve söndürme sistemlerinin arızalı olmadığı, depoda yangının büyümesine sebep olan ve kiracıya ait lityum batarya yangınlarının su ile söndürülmesinin daha büyük risk taşıdığı, suyun bataryadaki kimyasal reaksiyonları hızlandırabilecek ve yangının daha da
kötüleşmesine ve yayılmasına neden olabileceği, bu anlamda da illiyet bağının kesildiği, davalı sigorta şirketinin davacıya rücu etmesinde yasal koşulların oluşmadığı ve davacının —-. İcra Müdürlüğü’nün—–esas sayılı dosyasında borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, rücu şartlarının oluşup oluşmadığının yargılama sonucu belirlendiği, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Davacının —–.İcra Dairesi’nin —– esas sayılı dosyasında 4.630 Euro borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 6.059,83-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.514,96-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.544,87‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.514,96-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 12.132,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 14.193,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.