Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/868 E. 2023/761 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/868 ESAS
KARAR NO:2023/761
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17.12.2021
KARAR TARİHİ: 10.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——tarihinde evinden yürüyüş yapmak amacıyla çıktığı sırada, kurallara uygun şekilde karşıdan karşıya geçmek üzere beklediği kavşakta, —— plakalı aracın—– çarpması ve motosikletin de savrularak müvekkile çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında —- plakalı araç sürücüsü ——– 2918 sayılı K.T.K.’nun 57/1-c. maddesinde belirtilen ”Kontrolsüz kavşaklarda motorlu araçlardan soldan gelen araçlar sağdan gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.” kuralını ihlal ettiğini, yaya ——ve —–sürücüsünün kazada kural ihlalinin olmadığı kanaatinin bildirildiğini, olayla ilgili olarak ———- sayılı dosyasında tahkikat yürütüldüğünü ve müvekkilinin şikayetçi olmaması nedeniyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Kararının verildiğini, kaza sebebiyle sağ dizinden yaralanan müvekkil uzun süre tedavi gördüğünü sağ dizinden ameliyat olduğunu ve dizine platin takıldığını, müvekkilinin —–halen kontrol ve tedavilerinin devam ettiğini, —— yanı sıra hekiminin yönlendirmesi neticesinde ——— fizik tedavi gören müvekkiline, ameliyat sonrasında da fizik tedavi seanslarının devam edeceği doktoru tarafından kendisine bildirildiğini, uzunca bir süre yatalak kalan müvekkilinin, tedavi süresince çok büyük acılar çektiğini, bu tedavi süresince başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini ve bakıcı yardımı almak zorunda kaldığını, tüm bu nedenlerle; Fazlaya dair talep hakarı ve bilirkişi raporuyla tespit edilecek gerçek zarar üzerinden ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ——— geçirdiği trafik kazası nedeniyle, (cismani zarar için 250,00-TL, iş gücü kaybı için 250,00-TL, Tedavi giderleri için 250,00-TL, bakıcı giderleri için 250,00-TL olmak üzere) şimdilik her iki davalı yönünden müşterek ve müteselsilen 1.000,00-TL maddi tazminat ve davalı——– yönünden 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25.04.2023 tarihli feragat dilekçesi ile davalı ——— yapılan sulh görüşmeleri neticesinde maddi tazminat yönünden anlaşmaya varıldığını, tüm davalılar açısından, manevi tazminata ilişkin talepleri baki kalmak kaydıyla maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını, bu doğrultuda karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olayın vuku bulduğu yerin —– sınırları içerisinde bulunduğunu ancak işbu davanın ——- bulunan mahkemede açıldığını, dava açılırken dayanılan ilgili kanun maddelerine göre sigorta şirketinin genel merkezinde de bu davaların açılabileceğine dair bir seçimlik yetki verilmiş olunsa da HMK madde 7/2 hükmüne göre müvekkili ——- hakkında mahkemenizde açılan davanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı —— yönünden istenilen manevi tazminat talebinin asliye hukuk mahkemesinden istenilmesi gerekirken asliye ticaret mahkemesinden istenilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle manevi tazminat yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının maddi tazminat talebinde bulurken kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsili isteminde bulunduğunu, kabul etmemekle birlikte müvekkilin maddi tazminat bakımından bir sorumluluğu kabul edilse bile bu durumda müvekkiline yöneltilecek talepte ticari faiz değil yasal faiz uygulanabileceğini, davacı, dava dilekçesinde davaya esas teşkil eden kaza olayına dair 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, manevi zararın para ile tazmin edilmesi ve böylece telafisi, kat’i surette haksız kazanca sebebiyet vermemekle birlikte, davacı bakımından bir sebepsiz zenginleşmeyi de sağlamaması gerektiğini, —– içtihatları doğrultusunda, manevi tazminat davanın taraflarından biri için zarar, diğer tarafı için zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiğini, takdir edilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini ve manevi tazminat maddi tazminatta göz önüne alınan ölçütlere tabi olmadığından ve böyle bir telafi amacı olmadığından zenginleşme aracı da olmaması gerektiğini, tüm bu nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle; Motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlendiğini, anılan madde de; “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmek suretiyle bu durumun açıklığa kavuşturulduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle maluliyet oranının ——– da kabul edildiği üzere ——–marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası —– uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem —– hem de ——– seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunluluk olduğunu, müvekkili şirketin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe, bakıcı giderine ve rapor ücretine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için söz konusu huzurda görülen davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, tüm bu nedenlerle; öncelikle zamanaşımı def’i ve gerekçeli itirazları dikkate alınarak mahkeme nezdinde görülen haksız ve hukuka aykırı davanın olay ile zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle reddini, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Davacı vekili; müvekkilinin 09/03/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle oluşan maddi ve manevi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, davacının tedavi evrakları getirtilmiştir.Davacı vekili 25/04/2023 tarihli dilekçesi ile davadan maddi tazminat talepleri yönünden feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan etmiş, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden ise; bilindiği üzere manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olayın oluş şekli yanında, soruşturma dosyasının şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlik kararı ile kapatılması, davacı vekilinin feragati nedeniyle davacının maluliyetine dair ve kusura dair kati raporun alınmamış olması, dosyada mevcut ——- raporuna göre davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması, davalının emekli olup 4.000,00-TL emekli aylığınını bulunması karşısında, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-1-Davacının davasının maddi tazminat talebi yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 172,20-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 97,65-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 172,20-TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı —— lehine takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
5-Ret olunan dava yönünden davalı —— vekalet ücreti talebi olmadığından davalı——lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-1-Davacının davasının manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ İLE;
2-2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davalı ——- tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 290,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 11,63-TL’sinin davalı ——alınarak davacıya verilmesine, 279,07-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı——lehine takdir olunan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——–verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——– bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre; 52,80-TL’sinin davalı ———, 1.267,20-TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, Davalı —– vekilinin e duruşma ile yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.10.2023