Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/864 E. 2022/500 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/864 Esas
KARAR NO: 2022/500
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— görüleceği üzere davacı ile davalının ——- yapılmış ise de— anlaşmalı olarak sonlandırılamadığını, taraflar arasındaki anlaşmazlık ——– maddelerinin —— olduğu gibi tapu devirlerinden önce de hisse devri yapmaması olduğunu, nitekim bila tarihli sözleşme ——- tarihinden önce yapılmakla işbu sözleşmeye göre gizli ortaklığın sonlandırılamadığını yazılı delil başlangıcı evraklar, muhasebsel kayıtlar ve tanıklarla sabit olduğunu, esasen sorunun muhasebe kayıtlarını eksik ve hatalı olmasından kaynaklı olduğunu, evraklar ve bilgisayar kayıtları ile muhasebe — hazırlanan tanıklar huzurunda yapılan anlaşmalar ile davalı, söz ve taahhüt-lerini yerine getirmediğini, muhasebesel olarak şirket kayıtları üzerinde şirkete konulan sermaye paylarının eritildiği ve borçların dahi eksik olarak belirtilmesinden kaynaklı olduğu da görüldüğünü, nitekim, davacı tarafından davalı ve ailesinin masrafları dahi ödenmiş iken eksik ve hatalı bildirimler anlaşmalı olarak ortaklığın sonlandırılamadığını, dosyalar incelendiğinde birbiriyle çeliştiği, ceza dosyasında —- kızı ve davalı—– müşteki ve katılan olup, davalı—- tanık olarak ifade verdiği, noterde yapılan hisse pay devir sözleşmesinin —– imzası olmadığı yönüyle şikayette bulunurlarken, davalı —zamanda bila tarihli —- sözleşmesi uyarınca, tapu iptal ve alacak davası açmış olup, reddine dair karar istinafça onanmış ise de ——yerine getirildiği için ortaklığın giderilmesi sözleşmesinin bu aşamada geçersiz olduğunun ileri sürülemeyeceği gerekçesi ise kabul edilemez olduğu tapu bedellerinin ödenmesi için çekilen ihtarı gözden kaçırılması ve ayrıca davacı şirket tarafından faturaların tahsili için açılan icra takibi ve itiraz üzerine itirazın iptali için açılan dava dosyası ile de sabit olduğunu, faturaların davalıya değil davalının yetkili olduğu firmaya kesildiğini, ——– ihtarname ile davalı —- yetkilisi olduğu——- tapu fatura bedellerinin ödenmesini ihtar edildiği, ödenmeyen tapu bedellerinin——— ile icraya konulduğu ve itirazın iptali ile birlikte icra takibinin devamı ve %20 inkar tazminatı talep edildiği görüleceğini, anlatılmak istenen davalı —- olup,——- hisseyi devrettiği, neticede resmi ve gayri resmi ortaklığı sözleşme uyarınca tasfiye edemediklerini, hal böyle olunca taraflar arasındaki sorunların ve gizli ortaklığın hakim müdahalesi ile mahkeme kararı ile ortaklığın sonlandırılması öncelikle — şirkete koyduğu—–tarafından——- alınarak şirkete konulan ——alacaklar üzerinden gizli ortaklığın sonlandırılması talebi olduğunu, şirket kayıtları üzerinde resmi ve gayri resmi hesaplarda, sunulan —- tarihi itibariyle alacak ve borçlar çıktıktan sonra şirketin resmi olarak — borcu bulunduğu, toplamda ise — toplam borcu bulunduğu, ——– ödemeyip——- ödediği, —yılında şirket sermayesi — çıkarıldığında da—muhasebede aktarılan nakit ile öderken — ödenmesi gereken —-tarafından ödendiği ve ayrıca —- tarihinden itibaren ——- finansman kredi ve taşıt kredileri de—– imza ve ipotek vermesi, kefil olmasıyla kullanılabildiğini, —- vefatı ile varislere intikal eden hisseler — devir edilmiş, —- şirkete sermaye olarak koyduğu ——ödenmediğini, — vefatı ile mirasçılara intikale eden hisseler de—– devir edilmiş, şirkete—- bedelleri karşılığı bugüne kadar ödenmediğini, hal böyle olunca—– edilmesi gerekenler ödenmediği gibi kendi adına ödenmesi gerekenler de iade edilmediğini, —- olduğunu, —- adına şirkette muhasebeyi sorumlu gayri resmi ortak —– adına her türlü işlemleri kendisi yaptığı ve önerisiyle—-yılında mali müşavir ve muhasebe işleri arkadaşı olan aynı sitede oturan — ekibine verildiğini, — yılında——- tarafından ——isteğiyle yapıldığı—– adına resmi ve gayri resmi borçlar ödenmediği,——- tarihinde sermaye artışı yapılması gerektiğini belirtmişler ve neticede şirketin sermayesi —–çıkartıldığına da sermayenin tamamının — tarafından ödendiği,—– şirkete ortak olduğu ve resmi olarak —- sermaye bedelini de ödemediği incelemede görüleceği üzere —–dönemi ortak olarak—– kendi getirdiği mali müşavir ve muhasebeciler ile şirket hesaplarını kendileri yönetmiş, alacak ve borçları kendilerine göre düzenleyerek ayrılma planlı çerçevesinde hareket ettikleri anlaşıldığını,—– resmi şirkete aktardıkları şirket sermayelerini —–muhasebeştirip erittikleri gibi ——– muhasebeleştirerek yok ettiklerini, netice de —- bizzat koyduğu sermaye payları kendisine ödenmediğini, —- şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile işbu sermaye paylarını ve —-aktarılan bedellerin öncelikle tespiti ile davacıya ödenmesi bakiye bedeller üzerinde—- oranında ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi —– tarihi itibariyle sonlandırılması talep edildiğini, arz ve izah edilen nedenlerle; —– sermaye bedellerinin, nakdi, g.nakdi,menkul, g.menkul ve araçların ve de —- alarak şirkete aktardığı —— bakiye kalan alacak ve borçların üzerinden gizli ortaklığın sonlandırılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA:Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; —– memur olarak çalışan davalı —— görev yapan davacı ——–arkadaşı olduğunu; anılan tarihte görevleri gereği şirket ortağı olamadıklarından—–hissesi davacının babası —-hissesi davalının kayınpederi — ait olmak üzere—-kurduklarını, şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra askeriyedeki görevinden ayrılan davacı — idaresini üstlenmiş ve aşağıda izah ettiğimiz şekilde ortaklık ilişkisi bitinceye kadar bu işi tek başına yürüttüğünü, —- yılında vefat eden babası –hisselerini üzerine alan davacı, — tarihinde de davalının bilgisi ve rızası olmaksızın sahte iş ve işlemlerle —- hissesini kendisine ve eşi — devrettiğini,—- sonunda emekli olan ve bu andan itibaren tüm mesaisini ——- harcayan davalı; yaptığı incelemeler neticesinde, davacının şirketin birtakım kazançlarını gizlediğini ve aynı şekilde bilgisi ve rızası olmaksızın —- hisselerini kendisine ve eşi —— devir ettiğini öğrendiğini, bu durumu düzelteceğini ve şirketin —- devir edeceğini söyleyen davacı, türlü bahanelerle bu sözünde durmamış ve davalı-müvekkilin ısrarları sonucu sadece — üzerindeki —- hisse davalı-müvekkile devir edildiğini, tüm talep ve ısrarlara rağmen davacının şirketin — hissesini davalıya devir etmemesi ve şirketin idare ve temsilinde davalıya söz hakkı tanımak istememesi nedenleriyle; taraflar ortaklıklarını bitirmeye karar vermiş ve o güne kadar şirketin tüm hesaplarını ve kazancını elinde tutan davacının tek taraflı muhasebesi ile —– sonu ya da —yılı başlarında taraflarca —- adlı sözleşme imzalandığını, davalı sözleşmeye uygun şekilde —–hissesini davacı tarafa devir ve teslim ettiğini, buna karşılık davacı taraf da karşılıklı rıza ve kabul ile tapunun —— davalı —bulunduğu —-devir ve teslim ettiğini, ancak bu durumu muhasebeleştirmek adına anılan taşınmazların bedeli ile ilgili ——- fatura kesildiğini ve işlem şirket kayıtlarında satış olarak gösterildiğini, şirketin tüm hesaplarını ve kazancını elinde tutan davacının tek taraflı muhasebesi ile — akdedilmesine ve sözleşmenin yüklediği edimlerin önemli bölümünün taraflarca ifa edilmesine karşın; davacı tarafın türlü bahane ve sebeplerle sözleşmenin yüklediği diğer edimleri ifa etmemesi üzerine, davalı tarafından—- sayılı dosyası ile alacak davası ikame edildiğini, bu davada davanın reddine karar verildiğini, —- sayılı dosyası ile yürüttükleri alacak davasının aleyhlerine sonuçlanacağını anlayan davacı taraf; durumu lehine çevirmek ve bahsi geçen dosyaya delil oluşturmak adına, —-uyarınca tarafların karşılıklı rızası ve kabulü ile davalı yerine —- taşınmazların satım bedelinin muhasebeleştirilmesi adına—– faturalar dayanak gösterilmek suretiyle——aleyhine icra takibi başlattığını,——–geçersizliğine ve bu sözleşmenin borç-alacak dökümü yapılmaksızın imzalandığına” yönelik savunmalarını kabul ettirmek ve bu davayı lehlerine çevirmek isteyen davacı tarafın, bu defa da işbu tasfiye ve alacak davasını ikame ettiğini, adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklanan işbu dava yönünden, zamanaşımı gerçekleştiğini, taraflarca adi ortaklığın sona erdirilmesi hususunda sözleşme akdedildiğini, buna yönelik talep ve davanı yerinde olmadığını, arz ve izah ettiğimiz nedenler ve gerekse Mahkemenin resen nazara alacağı diğer nedenlerle; Adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklı işbu dava, yasal süre içinde açılmamış (zamanaşımı gerçekleşmiş) olmakla, bu yönden davanın reddini; gerçekleri yansıtmayan iddialara ve maddi vakıalara dayanan ve yasal koşulları gerçekleşmeyen davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, iki ortak arasındaki gizli ortaklığın tespiti ile bakiye kalan alacağın ödenmesi talebi ve gizli ortaklığın sonlandırılmasıdır.
Her iki tarafın gerçek kişi olması nedeniyle tarafların tacir olup olmadığı konusunda ilgili müzekkereler yazılmış davalı —- gelen kayıtlar uyarınca gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığı tespit edilmiştir. —-gelen yazı uyarınca davalı—— herhangi bir kaydının olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın baki alacağa dayalı olduğu ve mutlak ticari dava olmadığı, görevli mahkemenin belirlenmesinde genel hükümlerin uygulanması gerektiği, 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerektiği, tüm dosya kapsamı, sunulan dilekçeler, toplanan deliller doğrultusunda; uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; —-gelen yazı cevaplarında davacının mükellef kaydının olmadığı,—- müzekkere cevabından davacının esnaf kaydının bulunmadığı,—- gelen yazı cevabında ticari işletme kaydının olmadığı, —–başkanlığından gelen yazı cevabında herhangi bir mükellefiyet kaydının olmadığı belirtilmekle gelen müzekkereler uyarınca davacının tacir olmadığı tespit edilmiştir. Somut olayda nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı dolayısıyla HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1 – c ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin ——–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
4-6100 sayılı HMK’nın 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış )
5-Ayrıntıların gerekçeli kararda gösterilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/06/2022