Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/863 E. 2023/712 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/863 Esas
KARAR NO: 2023/712 Karar
DAVA: Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:15/12/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-Borçlunun müvekkili bankaya olan genel kredi sözleşmesinden —- doğan borçlarını ödemediğini, dava dışı —– müvekkili banka ile —- imzaladığını ve kredi kullandığını, davalının ise işbu ———-Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil Sıfatıyla imzaladığını ve kredi borcundan aynı derecede sorumlu hale geldiğini, davalının işbu —– istinaden kullanılan krediler nedeniyle borcu bulunduğunu, ancak davalının, borcunu ödemediği için, kredi hesapları kat edilerek kredi borcunun ödenmesi talebiyle, ——– yevmiye numaralı, hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek, hesabın kat edildiğini, banka alacağının 1 gün içinde ödenmesini aksi halde hakkında yasal işlem başlatılacağı tebliğ edildiğini ve temerrüde düşürüldüğünü, ancak davalının ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen borcunu yine de ödememiş olduğundan, hakkında ———-sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı-takip borçlusu vekilinin icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı-takip borçlusunun işbu itirazları yasaya aykırı, haksız ve mesnetsiz olduğunu, borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunmadığını, itirazının herhangi bir kesin delile dayanmayan, soyut ve mücerret olduğunu, zira davalı-takip borçlusunun, ödemeleri yapmadığını ve müvekkili bankaca kendisine hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek temerrüde düşürüldüğünü, zaten mahkemenizce müvekkili banka defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda, davalının—- sayılı icra takibi konusu borç miktarı ve davalının sorumluluğunun tespit edileceğini, davalının——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının yasaya, dosyadaki delillere ve gerçeğe aykırı olduğunu, haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu alacağın ise likit olduğundan davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel olmadığını, davalının haksız ve dayanaksız———–dosyasına yaptığı itirazın iptaline, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl kredi borçlusu —- hakkındaki ———–sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla açılan takip dosyasından, 05/12/2019 tarihinde yapılan ihalede beheri 395.000,00 TL olmak üzere toplam 790.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben alınan teminattaki ———– bağımsız bölümlerin ihale bedellerinin, infaz anında icra dairesince, TBK 100.mad. hükmü gereğince kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmek suretiyle, hesaplamada dikkate alınmasına, diğer konularda TAKİP TALEBİNDE BELİRTİLEN ŞARTLARLA TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacaklara her bir kredi için takip talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı—– tarafından müvekkillerinden —-ve diğer borçlular aleyhine ikame edilen——- dosyasının halihazırda derdest olduğunu, huzurda görülmekte olan “itirazın iptali” dosyasının ise “müşterek borçlu ve müteselsil kefil” sıfatı nedeniyle davalı—- aleyhine ikame edildiğini, her ne kadar, davalı tarafından müvekkilleri ——- ihbar edildi ise de müvekkilleri bakımından davanın ihbarında hukuki yararın bulunmadığını, zira davaya konu—– iken müvekkillerinden ———tarihli—– yayını ile gerçekleştiğini, müvekkillerinden —— temsilci sıfatı ise yine —— yılından sonra gerçekleştiğini, huzurdaki davaya konu —– müvekkillerinden——– sorumluluğunun bulunmadığını, huzurdaki davanın ihbarının mesnetsiz olduğunu, müvekkillerinden —— —- tarafı olmayıp işbu şirket bakımından davalı yanın rücu hakkı bulunmadığını, her ne kadar ————— tarafı ise de, işbu durum müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile davaya konu icra takibinde borçlu olan —- borçlu sıfatını ortadan kaldırmadığını, müvekkillerinden —- Aleyhine açılan————numaralı dosyası halihazırda derdest olduğunu, dosyadan tahsilat yapılması halinde, mükerrer ödeme olmaması adına mahsup edilmesi hukukun gereği olduğunu, aleyhe hususları kabul etmediklerini bildirdiklerini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlık; davacı banka ile dava dışı ——— tarihinde çerçeve niteliğinde 10 yıl süreli —- limitli —- imzalandığı, davalı ——- içinde bulunduğu ve diğer dava dışı kişilerin söz konusu sözleşemeye müteselsil kefil olarak imza attıkları tespit edilmekle, takibe konu yapılan ——- usulüne uygun olup olmadığı ve davalı müteselsil kefilin sözleşme uyarınca bahse konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususlarıdır.Dosya içerisine alınan ———–sayılı takip dosyasının incelenmesi sonucu davalılarında içerisinde bulunduğu, diğer dava dışı kişiler aleyhine 904.954,20 TL kredi ana para, 15.213,23 TL işlemiş temerrüt faizi, 760,16 TL—-, 2.281,76 TL takip öncesi masraf olmak üzere toplam 923.199,35 TL için —— dayalı ilamsız takip başlatıldığı tespit edilmiştir.Dosya içerisine hükme esas alınan — tarihli Banka Emekli Müdürü/Müfettişi ——— raporu alınmıştır.Yapılan yargılama sonucu; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu——- arasında imzalanan 28/03/2014 tarihli çerçeve niteliğinde 10 yıl süreli 10.000.000,00 TL limitli—– uyarınca davalı ile birlikte dava dışı kişiler hakkında asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine——–Esas sayılı takip dosyası uyarınca müteselsil kefil sıfatıyla toplam 923.199,35 TL için ilamsız takip başlatıldığı tespit edilmiştir. Davacı alacaklı banka tarafından muhataplara hitaben ———-kat ihtarnamesi gönderilerek, ana para, faiz ve——- ile diğer alacak kalemlerinin toplamı olarak 904.954,20 TL’nin bir günlük süre içerisinde ödenmesi şeklinde ihtarname gönderildiği, ancak gönderilen ihtarnamede tebliğ şerhi olmaması nedeniyle davalı müteselsil kefil tarafından cevap ihtarnamesi olarak gönderilen 02/10/2018 tarihli temerrüt tarih olarak kabul edilmiştir. Davalı müteselsil kefil için TBK 584/3 maddesi uyarınca yapılan eş rızası incelemesi sonucu ——— kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler… için eş rızası aranmaz.” maddesi uyarınca davalı ortak için eş rızasının aranmayacağı tespit edilmiştir. Kefalet sözleşmesinin türünün müteselsil kefil kefalet olduğu, kefalet tutarının davalı tarafından elle yazıldığı ve imzalandığı, imzaya itiraz edilmediği, bu haliyle 28/03/2014 tarihli kefalet sözleşmesinin yasal hükümlerinin haiz olduğu ve geçerli olduğu tespit edilmiştir.Hükme esas alınan —- tarihli bilirkişi raporu uyarınca, imzalanan ——-gereği yapılan hesaplama sonucu 904.954,20 TL asıl alacak ile 10.457,46 TL işlemiş faiz, 524,87 TL ——- 2.281,76 TL noter masrafı olmak üzere toplam 918.258,30 TL alacak tespit edilmiştir. Davacı banka tarafından ödeme emrindeki takipte asıl alacak için %47 oranında temerrüt faizi hesap edildiği ancak mahkememiz tarafından bilirkişi hesaplaması sonucu —– faiz oranları doğrultusunda %30,24 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği ve bu doğrultuda yapılan hesaplamaya itibar edilerek faiz miktarı belirlenmiştir. Takip tarihinden sonra asıl borçlu ———- sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla açılan takip dosyası sonucu 05/12/2019 tarihinde yapılan ihale bedeli 395.000,00 TL olmak üzere toplam 790.000,00 TL’lik dava konusu borca karşılık olmak üzere —— numaralı bağımsız bölümlerin ihale sonucu satıldığı tespit edilmekle, davaya konu ödemenin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE
1———–sayılı dosyası uyarınca 904.954,20 TL asıl alacak, 10.497,46 TL işlemiş faiz, 524,87 TL ——–2.281,76 TL Noter İhtar Masrafı hakkında takibin devamına, takip tarihinden tahlis tarihine kadar asıl alacak olan 904.954,20 TL için yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
2-Alacak likit olduğundan % 20 İcra İnkar Tazminatının KABULÜNE
3-Asıl borçlu dava dışı ——— hakkında——— sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla açılan takip dosyasından 05.12.2019 tarihinde yapılan ve toplam 790.000,00 TL lik ödemenin infaz anında TBK 100 maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmek suretiyle değerlendirilmesine
4-Karar harcı 61.817,42 TL’den davacı tarafça yatırılan 11.149,94 TL harcın ve icra dosyasında yatırılan 4.657,10 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 46.010,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 11.149,94 TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 4.657,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 299,75 TL posta ve müzekkere gideri ile 59,30 TL başvuru harcı ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.359,05 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4.272,90 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca ve davacı lehine taktir edilen 129.545,00 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın red edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca ve davalı lehine taktir edilen 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2023