Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/855 E. 2021/1185 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/855 Esas
KARAR NO : 2021/1185

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; —– gelen deprem neticesinde bir çok taşınmaz hasar almış ve bir çok kişi vefat ettiği, hasar alan taşınmazlardan biri de müvekkilin sahibi olduğu taşınmaz olduğu, deprem sonrası—– bulunduğu apartman ağır şekilde hasara uğradığı, bu hasar neticesinde —– kurumuna gerekli incelemelerin yapılması için müvekkilce başvurular yapılmış ve bu başvurular neticesinde eksper raporları düzenlendiği, ilk yapılan incelemede müvekkilin binasının ağır hasarlı olduğu tespit edilmiş ancak sonradan yapılan incelemede müvekkilin binasının bulunduğu apartmanın güçlendirme ile düzeleceği beyan edildiği, ancak devam eden süreçte bir çok artçı sarsıntı olmuş ve yıkıcı etki gösteren depremler devam ettiği, en nihayetinde baştan beri ağır hasarlı olan bina yıkıldığı, davacı bu süre zarfında kiralık ev bulmuş ve hali hazırda da kirada ikamet ettiği, bunun neticesinde davalıya poliçe bedeli ödenmesi talep edilmiş ise de buna olumsuz yanıt verilmediği, açıklanan nedenlerle davacının deprem neticesinde uğramış olduğu zarar nedeniyle şimdilik —–tarihinden işletilecek ticari avans faiziyle tahsiline, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —— ilinde deprem sonrası meydana gelen zararın ödenmesi istemine ilişkindir.
—–tarihli resmi gazete’de yayınlanarak —- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 2. maddesinde, söz konusu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı düzenlemesine yer verilmiş, üçüncü maddede ise tüketici işlemi tanımlanmış, mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile—- benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifadelerine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler— sözleşmesinden kaynaklanan her türlü ilişkinin tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alınmış olduğunu açıkça göstermektedir.
Ayrıca aynı yasanın — taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez denilerek—- sayılı kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır. Yasanın yürürlüğü ise geçici 1. maddede düzenlenmiştir. Dava tarihinde yasa yürürlüktedir. —sayılı yasa kapsamında taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi olup tüketici mahkemeleri görevlidir.
Somut uyuşmazlık, davacı ile ——arasında — kaynaklanmaktadır. Açıklanan yasal düzenlemer kapsamında, davacının tüketici olduğu, uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. —-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c 115/2, Tüketici Kanunu 3 ve 73. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Dosyanın görevli ve yetkili ——–NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.