Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/850 E. 2022/390 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/850 Esas
KARAR NO : 2022/390

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; tacir olan müvekkilinin davalının —–tarihine kadar —–yapmakta olduğunu, —— kapsamında her yıl müvekkili tarafından yapılacak tahmini alım miktarı nazara alınarak davalıya müvekkili tarafından her yılın başında aylara —- edilerek, aylık düzenli ödemeler yapılarak, yıl içerisinde yapılan alımlardan ise bu ödemeler mahsup edilerek ticari faaliyetin sürdürüldüğünü, müvekkili işletmenin — yılı içerisinde yapılacak olan alımları davalı şirket ile karşılıklı olarak—- belirlendiğini ve buna istinaden —– tanzim tarihli, ——- olmak üzere toplam —— bedelli bonoları tanzim ederek teslim ettiğini, yaşanan ——- içerisinden geçmekte olduğu ——— ile beklenen iş hacmine ulaşamayan müvekkili tacirin, durumu davalıya bildirmiş, karşılıklı olarak yapılan mutabakat neticesinde tarafların ——– tarihi itibarı ile müvekkilinin davalı şirkete 13.000 Euro borçlu olduğu hususunda mutabakat sağlandığını, müvekkili şirketin———bedelli bononun —— olan borç miktarı kadar kısmını ödemeyi ve bedelsiz olan evraklarının da iade edilmesini talep ettiğini, müvekkilinin bu husustaki talebine olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmediğini, müvekkilinin bu konu hakkında ısrarlı taleplerinin ardından artık kendisine muhatap dahi bulamadığını,—–vadeli bononun borçlu olduğu ——— kısmını ödemek istediğini ve cari hesabını kapatmak istediğini, bu bonodan borçlu olmadığını — kısmın kendisinden alınmamasını, vadesi gelmemiş olan —- senedinin de kendisine iade edilmesini, ayrıca taraflar arasındaki —— sona erdirmiş olduğunu ihtar ile bildirdiğini, 20/10/2020 vadeli bono hakkında fazladan ödeme yapmak zorunda kalması halinde ise bu ödemenin de kendisine iade edilmesinin talep edildiğini, davalı şirket tarafından 20/10/2020 vadeli senedin tahsilden çekilmediğini, ve müvekkilinin ekte sunulan —-anlaşılacağı üzere —- bedelini ödemek zorunda kaldığını, fazladan yapmış olduğu 12.000 Euro ödemenin kendisine iade edilmesi için yapmış olduğu —-olumlu yanıt alamadığı gibi iş bu davanın ikamesine kadar geçen süreç içerisinde de ne fazladan yapılan ödeme iade edilmiş — —- senedin tahsilden çekilerek müvekkiline iade edildiğini, dava konusu bonoların —— kayıtlı olduğunu, her iki tarafın da tacir olduğunu, taraflar arasında gerçekleşen —- ile müvekkilinin davalı şirkete her hangi bir borcu olmadığı gibi—- alacaklı konuma geçtiğini, müvekkili işletmenin bu aşamadan sonra davalı ile —–yapmayacağını ve — sonlandırdığını, bu hususun davalı şirkete ihtar edildiğini, cari hesap hareketlerinden de anlaşılacağı üzere müvekkili işletmenin davalıya herhangi bir borcunun kalmadığını, aksine— ödemesi ve henüz vadesi gelmemiş — bono da davalı yedinde ve bankaya tahsil için konulmuş vaziyette bulunduğunu belirterek alacaklısı——– bedelli bono yönünden müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini ve bononun iptalini, alacaklısı —– Borçlusu ….——bedelli bono yönünden fazladan yapılmış olan —— kısmı yönünden borçlu olmadığının tespiti ile istirdadını, davalı aleyhine, ticari ilişki sona erdiği halde bedelsiz olan bonoları tahsil etmesi ve iadeden kaçınması nedeni ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davada borçlu olunmadığının tespiti yanında,———- bulunulmuştur. —— ttk’nın 5/a maddesinde belirtilen “—- yerine getirilmemiş olmakla öncelikle davanın dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle reddine karar verilmesini, davaya konu edilen bonolarda açıkça —- dairlerinin” —— olduğu belirtilmiştir. bu sebeple öncelikle davanın yetki yönünden reddi ile dava dosyasının yetkli ———– asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, taraflar tacirdir ve bu sebeple huzurdaki davada görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir.—- bölgesi içinde görevli mahkeme ———– asliye ticaret mahkemeleridir. davanın görev yönünden de reddi ile görevli —-asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacıdan,—- numaralı ihtarı ile kendisine —— tarafından gönderilen malların bedeli olan —– borcunun da olması sebebiyle, davaya da konu edilen —– tarihli bonosunun ödenmesi sonrasında alacak/borç bakiyesi hesaplaşmasının yapılacağının bildirilmesi üzerine, borç ödemesini —- adına huzurdaki davayı açtığı, davacıya konu malların satış ve teslimi için fatura tanzim edilmemiş olması ve muhasebe kayıtlarına yansımaması Davacıya mal tesliminin —— olmadığını göstermeyeceği izahtan uzak olduğu, davacı ile ticari kayıtlarımıza geçmiş bulunan ve Taraflar arasında ihtilafsız ticari ilişki sebebiyle alacağımız iddia edildiği gibi değildir. Taraflar arasında ——yapılan ——– fazla ödeme yapmadığı, dava aşamasında toplanacak deliller ve yapılacak bilirkişi incelemesi ile davacının borçlu olduğu sübut bulacağı, yine davacı, müvekkil şirkete yukarıda —-ve dolayısıyla dava konusu—- bono bedeli ve üzeri tutarda da borçlu olduğu, öncelikle bono kambiyo evrakı niteliği ve ciro edilebilirliği sebebiyle, ihtiyati tedbir kararının sadece taraflar arasında hüküm doğuracak —- gereği olduğu, açıklanan nedenlerle davacının kötü niyet tazminatının koşulları bulunmamakla reddini, aksine alacağımızın tahsili suiniyetli bu dava ile engellenmiş olmakla, dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle bono nedeni ile borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit ve ödenmiş olan bedelin istirdatına yöneliktir.
Davanın geçirmiş olduğu —— incelendiğinde, davanın ——- esas numarası ile açıldığı, mahkemece —– tarihinde mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın yetkili ——- Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve dosyanın mahkememiz esas numarasına kaydının yapılmış olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere——günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
Dosyanın tetkiki neticesinde, davanın niteliği ve davanın açılış tarihi göz önüne alındığında dava açılmasından önce —– başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça dava öncesinde —- müessesine başvurulduğuna ilişkin bilgi ve belgenin olmadığı anlaşılmış olup bu husus davacı vekiline 10/05/2022 tarihli celsede sorulmuş, davacı vekili tarafından arabulucuya başvuru yapılmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında dava açılış tarihinden önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılmakla herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-6100 sayılı HMK 114/2 ve 115. Maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE;
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan başlangıçta alınan 6.141,76-TL harcın mahsubu artan 6.061,06-TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—-13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.