Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/844 E. 2023/86 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/844 Esas
KARAR NO : 2023/86

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde, davalı- borçlu tarafından yetki itirazında bulunulmuş olup, yetkili yargı yerinin ———– İcra Daireleri olduğu iddiasında bulunulduğu, dava konusu, ticari alacak olması nedeniyle kesin yetki olmadığından kamu düzeninden olmadığı, davalının gönderdiği ihtarnamede belirtilen aleyhe hususları kesinlikle kabul etmemekle birlikte söz konusu ihtarnamede taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı davalı tarafından kabul edildiği, davalı- borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesini talep ettiği, müvekkil şirket ile davalı arasında —–yapılması hususunda anlaşma sağlanmıştır. Ticari ilişki kapsamında davalıya fazla ödeme yapılmış ve müvekkil şirketin bu ödemeye dayalı olarak davalıdan alacağı bulunmadığı, gelinen aşamada taraflar arasındaki anlaşma uyarınca, davalı tarafından müvekkil şirkete ——– fatura kesilmiş, müvekkil şirket ise davalıya taşıma bedeli olarak ——– banka üzerinden nakdi ödeme ve 97.200- TL yakıt bedeli olarak yakıt kartı vererek yakıt ödemesi yaptığı, davacı tarafından verilen —– istinaden davalı tarafından temin edilen bu —— bedeli ise, ——-tarafından müvekkile fatura edilmiş ve yakıt bedeli müvekkil şirket tarafından——–ödendiği, davalıya fazla yakıt ödemesi nedeniyle düzenlenen iade faturaları neticesinde, müvekkil şirketin davalıya toplamda ———– bedeli ve yakıt bedeli ödemesi yapıldığı tespit edildiği, davalının müvekkile göndermiş olduğu faturaların toplamı ise ———– olduğu, aradaki fark olan——-tutarında müvekkil şirketin davalıdan alacağı bulunmadığı, davalı-borçlu hiçbir haklı gerekçe göstermeden sırf müvekkil şirket alacağını sürüncemede bırakmak ve ödememek için hakkında başlatılan ilamsız icra takibine itiraz etmiş ve takibi durdurduğu, davalı-borçlu borcunun olmadığını iddia etmekteyse de; müvekkil şirketin fatura, ——- ticari defter ve kayıtları üzerinden yerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında; müvekkil şirket alacağının gerçek, talep edilebilir bir alacak olduğu ve davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğu görüleceği, dolayısıyla davalı-borçlunun haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazının iptali ile icra takibinin devamınına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde ——tarihli faturayı keşide ederek müvekkili şirkete ibraz ettiğini, faturanın konusunun———— bedeli olduğunu, müvekkili şirketin faturaya ve içeriğine itiraz etmediğini, bu nedenle faturanın geçerlilik kazandığını beyan etmiş olduğunu, HMK.’ nun İspat Yükü başlıklı 190. maddesinde ispat yükünün aksine bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiş olup, davacı, dava dilekçesinde müvekkili şirket ile anlaştığını bunun sonucunda, faturada yazılı hizmete konu, yazılı olmayan bir sözleşmenin meydana geldiğini iddia etmiş, bu hususun ispatı için ise tanık dinletilmesini talep etmiş olduğunu, üsüle ilişkin açıklamalar kısmında belirtilen nedenlerle tanık dinletilemeyeceği açıklanmış olup, davacı, sözleşmenin ispatına ilişkin başkaca bir delil de sunmamış, davacı ilgili kanun maddesi ve içtihatlar uyarınca ispat yükünü yerine getirememiş olduğunu, her ne kadar taraflarınca faturaya itiraz edilmese de, fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılmasına ilişkin karinenin uygulanması temel borç ilişkisi doğuran bir sözleşmenin varlığı halinde söz konusu olabilmekte, bu nedenle sözleşmenin varlığı ispat edilmeden İilgili karine ile hak talep edilebilmesi mümkün olmadığını, mahkemede görülmekte olan işbu dosyada fatura içeriğine itiraz edilip edilmediği de çekişmeli olup, bu nedenle faturayı gönderen tarafın fatura muhatabının faturayı aldığını belgelendirmesi gerekmekte olup, bu hususa ilişkin herhangi bir evrakın dosyaya sunulmamış olduğunu, ancak somut gerçeğin ortaya çıkarılması —— tarafından———– tarihli faturanın tarafımıza ——– tarihinde ulaştığını beyan ettikleri, TIK.’ nun Fatura ve Teyit Mektubu başlıklı 21. maddesinde fatura alan kişinin adlığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde faturaya itiraz edebileceği belirtilmiş ancak herhangi bir şekil şartı öngörülmemiş olup,—————- gönderilen —– tarihinde —————- üzerinden ‘ tarafınıza ekteki fatura kesilmiş, sizin—— hesabınız eksi veriyordu size bu şekilde biri bilgi mi verdi ‘ denilerek yasal süre içerisinde itiraz edilmiş olduğunu, bunun üzerine ———–faturası düzenlenerek ——–gönderilmiş,——- davacının hazırladığı faturadaki hizmetin verilmemesi üzerine izlenmiş, davacının gerçekleştirmediği hizmete karşılık böyle bir fatura hazırlamasına karşın taraflarınca beyanda bulunulmamasının taraflarınca mümkün olmadığını, hizmetin gerçekleştirilmediğine dair beyanlarının tanık anlatımıyla ispatlanacağını, bu nedenle davacı tarafından ilgili faturaya itiraz edilmediği hususundaki beyanlar gerçeği yansıtmayıp, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,———- esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında taşıma sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davaya konu ettiği takibe dayanak fatura kapsamında davalı şirkete ait emtianın davacı tarafça taşınıp taşınmadığı, davacı tarafça hizmetin verilip verilmediği ile bu kapsamda davacının takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti ile davalı tarafça icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali ve icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ve davalı vekili tarafından ———gönderilen sulh dilekçeleri ile —— sulh protokolünün dosyaya sunulduğu dava konusu kaza sonrası oluşan zararın ödendiği protokol çerçevesinde anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dilekçede; huzurunda görülen dava kapsamında davalı ile hazırlanan protokol kapsamında sulh olunduğu, protokolde taahhüt edilen ödeme yapıldığı, bu nedenle derdest davada protokol kapsamında hüküm kurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dilekçede; huzurunda görülen dava kapsamında davalı ile hazırlanan protokol kapsamında sulh olunduğu, protokolde taahhüt edilen ödeme yapıldığı, bu nedenle derdest davada protokol kapsamında hüküm kurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, taraf vekillerinin beyan ve sulh protokolü gereği davacıya —- ödenmesi yönünde sulh olundukları, davacı ve davalı vekillerinin dilekçeleri doğrultusunda davanın konusuz kalmış olduğu, davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu doğrultuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar harcından başlangıçta peşin alınan 59,30-TL nin mahsubu ile kalan 120,60-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ——- ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.