Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/840 E. 2022/379 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/840 Esas
KARAR NO : 2022/379

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize —- dava dilekçesinde özetle; davacı …———satın aldığını, söz konusu taşınmazın ….—— bulunmakta olduğu ve ——– bulunduğunu, son zamanlarda davacıya ait taşınmazın —- içine —— başladığını, —–oluştuğunu, —- zararın taşınmazı davacıya ayıplı———- hakkında açılacak davada—– aşamalarının gelmesinin uzun zaman alacağı ve böylece taşınmazdaki zararın belirlenmesinin zorlaşacağı, bu nedenle dava açılmadan önce ——- söz konusu taşınmazda meydana gelen zararın belirlenmesi için delil tespiti isteminde bulunulduğunu, yerinde inceleme yetkisiyle—– tarihinde söz konusu taşınmazda yaptığı inceleme neticesinde bağımsız ————– bulunduğu —– —— sağlanan —————— bulunduğu bağımsız bölümün üstünün binanın ortak alanı olan—- olduğu, —— kısmen——— uygulaması yapılmış olduğunun tespit edildiğini, davacının davaya konu taşınmazın daha fazla zarar görmesini engellemek amacıyla taşınmazda meydana gelen hasarın giderilmesi—— anlaştığını, davacının —— tutarında ödeme yaptığını, davacının mülkiyetindeki bağımsız bölümde meydana gelen zararın müteselsil olarak sorumlularının taşınmazı davacıya ayıplı olarak devreden …——-olduğunu, bu nedenle taşınmazda meydana gelen davalılarca müştereken ve müteselsilen tazmin edilmesi gerektiğini,——hususlarda yeniden yaptırılacak keşif sonucu ortaya çıkacak gerçek zarar miktarını isteme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———- beraber davalılardan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalılar vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; —– kurulduğundan beri gerek ——Kanunu gerekse de ——— yükümlülüklerini yerine——–olduğunu, kurulduğundan ————– anlamında —– —- verdikler———- yılında——-teslim edildiğini, ——- davacının —–yaptırırken yüklenici sıfatıyla değil ———–sıfatıyla yaptırdığını, —— uzmanlıkları olan ——–yaptırıldığını, davalı ———— konumunda olmadığını, —–, taşınmazların ——— olduğunu,——- kişiliği, —–taşımamakta olduğunu,—- —- yapımı sırasında bütün —- olduğunu, —- teslim edilip ardından—–Kanununa göre —-ettikten sonra da —- bırakıldığını, taşınmazlar teslim edildikten sonra üzerinden 4 yıl geçtikten sonra davacı —– başvurduğunu, bu süre zarfında taşınmazlar gibi ortak alanlarda da bir takım —- olması normal olduğunu, ancak bakım ve onarım yükümlülüğü —-ait olmadığını, ancak bakım ve onarım yükümlülüğü ——olmadığını ,davacının beyanlarından anlaşıldığı üzere—ait olan —- kullanım alanı —- kaynaklandığı ifade edilmektedir. Şu hususa — gerekmekte olduğunu, ——ortak ——- gerekli tedbirleri almadığını, ——bu gibi işlerin karşılığında üyelerinden ortak alan giderleri altında aidatlar toplamakta olduğunu, dolayısıyla husumet açısından bu iddiaların —yöneltilmesi gerekmekte olduğunu, iddia edilen ortak alanda herhangi bir inşaat kusuru veya eksikliği söz konusu bile olmadığını, iddia edilen alanın yapımında — yetkililerinden ve yüklenicilerle yapılan sözleşmelerden alınan bilgilere göre, —-imalatın üzerinde —- sürülmüş, —-yapıldığını, bunun üzerine ——— uygulandığını, bu işlemlerden —- —- şekilde ——kullanılarak üzerine ———- —— kuvvetlendirmesi için ——- malzemesi kullanıldığını, ayrıca binanın—- korkulukların altında ————yapıldığını, bu işlerin tamamının yapımında yönetmeliklere ve şartnamelere uygun olarak bütün malzemelerde———— yükümlülükleri yerine getirerek —-yaptırdığını, davacı dilekçesinde konu taşınmazın daha fazla zarar görmesini engellemek için meydana gelen hasarın giderilmesi için 120.950,00 TL harcandığını ifade etmiş olduğunu ,ancak ortak alanların bakım ve onarım yükümlülüğü —olduğunu, davacı’nın bu onarımı yaptırması—- olduğunu, davacı .— maliki bulunduğu daireyi —tarihinde devir aldığını, — kişiliği, birden fazla kişi veya tüzel kişinin üye olduğu bir ortak menfaatlere sahip kişiler topluluğu olduğunu, davacının davasının husumet açısından ….—– yöneltilmesine, davalı — açısından davanın usulden ret edilmesini, davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davanın konusu, davacının davalı … yapıdan satın aldığı taşınmazdaki ayıp nedeniyle evinde meydana gelen zararı 120.950,00-TL karşılığında giderdiği iddiasıyla, meydana gelen zarardan taşınmazı ayıplı olarak—– meydana gelmesini önlemek için yalıtım işlerini yaptırmayan davalı —- sorumlu olduklarından bahisle —- hususlarda yeniden yaptırılacak keşif sonucu ortaya çıkacak gerçek zarar miktarını isteme ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 45.000,00 TL + KDV’nin yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dosyanın geçirdiği —- tarihinde —- üzerinden açıldığı, mahkemenin—- tarihli tensip tutanağı ile görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Somut olayda, davaya konu —–olduğu, davacının davaya ———-davacı adına — yılında —-tapunun beyan hanesinde taşınmazın—- anlaşılmakla— yer alan bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir düzenlemesi gereğince mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ————- Sayılı ilamı vb.)
HÜKÜM :
1-Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114 (1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115 (2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli —- SULH HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; Davalı ——-vekili yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.