Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/826 E. 2023/254 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/826 Esas
KARAR NO : 2023/254

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacının 07.05.2021 düzenleme tarihli 20.11.2021 vade tarihli 250.000-TL bedelli davalı—- adına düzenlenmiş bononun varlığından—- şubesine protesto edilmek üzere teslim edildiğinde haberdar olduğu, her ne kadar müvekkil davalıyı tanısa da bahse konu senet müvekkilim tarafından verilmemiş olup senet üzerindeki imza da müvekkilimizin eli ürünü olmadığı, davacının dava konusu bono ile hiçbir alakası olmadığı, iş bu nedenle de müvekkilin borçlu olmadığının tespiti için huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğumuz hasıl olduğu, davacının işbu dava konusu icra takibine konu bono ile herhangi bir ilgisi ve sorumluluğu bulunmadığı, tüm bu nedenlerle müvekkilimin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, İcra takip alacaklısı davalının kötü niyetle hareket ettiği açıkça ortada olduğu, hal böyle iken davalının bono miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı —– müvekkilden birçok defa borç para almış ve bu almış olduğu paralar ile; —— borsasında ve inşaat piyasasında kendisine sermaye oluşturduğu, para gönderme işlemlerinde müvekkil ve müvekkilin arkadaşının —kız kardeşi — ve erkek kardeşi (—— zaman zaman davacı —— kendi kişisel banka hesabına havale / EFT yaptığı gibi zaman zaman da davacı …yanında çalıştırdığı kişilere; şirket genel koordinatörü vb. kişilerin ya da abisi – köylüsü – yeğeni vb. kişilerin banka hesaplarına havale/ EFT olarak para gönderdiği, keza müvekkil, kendi ——- hesabından davacının abisi ve şirket genel koordinatörü vb. gibi kişilerin —– cüzdanlarına—– para da gönderdiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte; bir an için davacının senedi, şirketinde çalışan kişilere imzalatması halinde dahi ilgili mevzuat ve yargıtay kararları gereği ilgili kişi/kişilerin hem cezai hem de hukuki sorumluluğu söz konusu olacağı, davacının yanındaki kişi ya da kişiler yetkisi olmadığı halde senedi imzalamış ve kişiler arasındaki bu bir uygulamaya ya da bir teamül haline elmiş ise; kısacası ilgili kişi/kişiler bu duruma ses çıkartmıyor ise bu işe göz yuman kişinin ilgili senetten baştan itibaren sorumlu olacağı yargıtay kararları gereği sabit olduğu, davacı tarafından ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla açılan haksız ve mesnetsiz işbu huzurdaki davanın reddini, davacının talep ettiği kötü niyet tazminat talebinin reddini, senet üzerinde var olan ve senedin 3. Şabıslara ödenmemesi ve takibe konu edilmemesine ilişkin; mahkemenin ara karardan dönmesini, kötü niyetli davacının İİK md. 72/4 uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10′ undan az olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, dava konusu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığına yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın, 250.000,00-TL bedelli bono yönünden menfi tespit şartlarının oluşup oluşmadığı, dava konusu bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde taraflar arasında—–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyası da bulunduğunu belirttiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede dosyanın derdest olduğunun anlaşıldığı, bunun üzerine dosyanın UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesinin istendiği, dosyanın yapılan incelemesinde, iş bu davaya konu bonoyla ilgili aynı istemle menfi tespit davası açıldığı, yapılan yargılamada davanın reddine karar verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği istinaf incelemesinde olduğu görülmüştür.Derdestlik dava şartı yönünden yapılan incelemede; ——. Sayılı dosyasının 19/10/2021 tarihinde açıldığı, iş bu davanın ise mahkememizde 02/12/2021 tarihinde açıldığı, dolayısıyla yetki ve görev yönünden mahkememizin yetkili ve görevli olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla birlikte , tarafları aynı ve aynı konuya ilişkin başka bir mahkemede derdest bir dava varken bizim mahkememizde dava açılması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 (1)- I açık hükmü gereği mümkün olmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.——

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-I maddesi gereğince derdestlik dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan başlangıçta alınan 4.269,38-TL harcın mahsubu artan 4.089,48‬-TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 6-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğudna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.