Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/816 E. 2023/257 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/816 Esas
KARAR NO : 2023/257

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalının araç satışı yaptığı; —–model —–yeni bir otomobili 410.000 TL fiyat ile satın almak için davalı ile anlaştıkları ve 8.000 TL kaparo ödendiği; davalının gönderdiği —- fatura ile borcun kalan kısmı içinde bankaya kredi başvurusunda bulunulduğu; otomobilin kasko sigortasının yaptırıldığı ancak geçen sürede araç fiyatlarının artması nedeniyle banka kredisinin onaylandığı gün davalının satımdan vazgeçtiği; davalıya noterden ihtarname gönderildiği ancak sonuç alınamadığı, satın alınamayan aracın fiyatında oluşan farkın, kasko ve banka kredi masraflarının ve de kaparo bedelinin 2 katının temerrüt tari ibariyle avans faizi ile tahsili talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalının—–yetkili bayisi olduğu; davacı şirket adına —–marka tipi araç için fiyat istediği; 28.04.2021 tarihinde 410.000 TL fiyat teklif ettikleri ancak döviz artışlarının sürekli fiyatlara yansıtıldığının, fatura tarihindeki kurlarla belirlenecek fiyatın geçerli olduğunun ve araç bedelinin tamamı ödenmeden fatura düzenlenmeyeceğinin; satışın gerçekleşmemesi halinde kaporanın iade edileceğinin karşılıklı yazışmalar içinde bildirildiği, 28.04.2021 tarihinde 8.000 TL, 26.05.2021 tarihinde 150.000 TL ve 27.05.2021 tarihinde 52.000 TL olmak üzere toplam 210.000 TL gönderildiği; davacıya eksik kalan 200.000 TL’nin 01.06.2021 tarihine kadar ödenmesi halinde 410.000 TL fiyatın geçerli olduğunun bildirildiği ancak ödenmediği ve satışın tamamlanmadığı, davacıya yaptığı ödemelerin iade edildiği, satışı gerçekleşmemiş ve faturası çıkmamış aracın sigortasının olmayacağını belirtmekle açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davacı şirketçe —–Model aracın alımı yönünde davalı şirket ile anlaştığı iddiasıyla gönderilen kapora sonrası aracın satışının gerçekleşmemesi iddiası üzerine talep edilen kasko, banka kredi masrafları ve kaparo bedelinin 2 katının avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında araç satım sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, araç satım sözleşmesi olması halinde tarafların bu sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, davacının müspet zarar talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının tespiti ile kasko ve banka bedellerine ilişkin talebinin faiz başlangıcının ne zaman olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Mahkememiz ara kararı doğrultusunda dosyanın araç değerleme uzmanlığı bulunan bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/02/2023 tarihi raporda özetle; davacı alıcı —— araç alımı / satımı nedeniyle talep edebileceği tazminat olmadığı kanaatine varıldığına yönelik rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı şirket ile —–yeni bir otomobili 410.000 TL fiyat üzerinden satın almak için anlaştıklarını ve 8.000 TL kaparo ödendiğini, davalının gönderdiği ——- fatura ile borcun kalan kısmı içinde bankaya kredi başvurusunda bulunulduğunu; otomobilin kasko sigortasının yaptırıldığı ancak geçen sürede araç fiyatlarının artması nedeniyle banka kredisinin onaylandığı gün davalının satımdan vazgeçtiğini beyan ederek satın alınamayan aracın fiyatında oluşan farkın, kasko ve banka kredi masraflarının ve de kaparo bedelinin 2 katının temerrüt tarihi ibariyle avans faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı ise —- yetkili bayisi olduğunu; davacı şirket adına ——marka tipi araç için fiyat istediğini, 28.04.2021 tarihinde 410.000 TL fiyat teklif ettikleri ancak döviz artışlarının sürekli fiyatlara yansıtıldığının, fatura tarihindeki kurlarla belirlenecek fiyatın geçerli olduğunun ve araç bedelinin tamamı ödenmeden fatura düzenlenmeyeceğinin; satışın gerçekleşmemesi halinde kaporanın iade edileceğinin karşılıklı yazışmalar içinde bildirildiğini, 28.04.2021 tarihinde 8.000 TL, 26.05.2021 tarihinde 150.000 TL ve 27.05.2021 tarihinde 52.000 TL olmak üzere toplam 210.000 TL gönderildiğini, davacıya eksik kalan 200.000 TL’nin 01.06.2021 tarihine kadar ödenmesi halinde 410.000 TL fiyatın geçerli olduğunun bildirildiğini ancak ödenmediği ve satışın tamamlanmadığını savunarak davanın reddini talep ettiği, taraflar arasında ilk başta yazılı olarak sipariş formu ve satış sözleşmesi yapılmadığı, fiyat sabitleme konusunda davalı şirketi bağlayıcı herhangi bir işlem yapılmadığı, her ne kadar davacı tarafından dosyaya sunulan ——görüşme kayıtlarından aracın fiyatı ve teslim tarihine ilişkin bilgiler verilmiş olsa da, bu görüşme kayıtlarının resmi belge yahut yazılı sözleşme niteliğinde olmadığı, otomotiv sektöründe son 3 yıldan bu yana enflasyon sebebiyle fiyat sabitleme olmadığı ve fiyatların anlık verildiği aşikar olmakla davacının iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL nin mahsubu ile kalan 120,6‬0-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri kullanılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf maddi tazminat talebi yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 600-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.