Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/812 E. 2021/1225 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/812 Esas
KARAR NO: 2021/1225 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/11/2015
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil için manevi tazminat , fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; iş göremezlik / Oluşan iş ve güç kaybı için—–tazminat ile tedavi masraflarının; davalı —– sigorta şirketlerinden dava tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemlerinden ibarettir.
SAVUNMA :
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen tüm delillerin tebliğine saniyen haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini bilvekale talep ederiz.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazlarının kabulü ile mahkemenizin görevsizliğine, görev itirazları kabul edilmezse, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması ve ödeme yapmasına karar verilmesi durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağına, emniyet kemerinin kullanılmaması durumunda müterafik kusur indiriminin uygulanmasına, hatır taşıma varlığı halinde hatır taşıması indiriminin uygulanmasına, dolaylı zarar olan cenaze ve defin gideri taleplerinin reddine, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle—– tarihinde meydana gelen —- içerisindeki plakalı no’lu aracın sürücüsü —— olayda hiçbir kusurlarının olmadığı, zira yolun karla kaplı ve buzlanması nedeniyle daha önceki oluşan trafik kazası nedeniyle yüzlerce aracın yolda kaldığını—- plakalı no’lu araçta öndeki araçlar gibi durduğunu dörtlü sinyelleri yaktığını, buna rağmen arkadan gelen —- sürücüsü gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek ayrıca durma mesafesini de yol şartlarına uygun olarak ayarlayamadığından —– plaka no’lu araca arkadan çapmak suretiyle ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, olaydan sonra mahallinde tanzim edilen kamyon sürücüsü —– kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, kazada iki kişinin ölmesine ve birkaç kişinin de yaralanmasına rağmen —- numaralı dosyası ile sürücü ——- tutuklanmaya sevk edilmediğini sadece beyanı alınarak serbest bırakıldığını, bunun dahi sürücünün kusursuz olduğu noktasında vicdani kanaat oluşturduğunu, arz olunan nedenlerle haksız davanın reddine masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi (destekten yoksun kalma) tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar,—— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu murislerinin ölümü sebebiyle destekten yoksun kaldıklarını, destekten yoksun kalma maddi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki davanın ilk olarak—- esas sayılı dosyası olarak açıldığı,—- kararı sonrasında dosyanın mahkememizin — sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edildiği, Mahkememizin—- tarihli tefrik kararı sonrasında mahkememizin —— esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır,—– tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—tarihli bilirkişi raporunda özetle——–sayılı dava dosyası kapsamında Davacı —- desteği —- hayatını kaybetmesi nedeni ile uğramış olduğu destekten yoksun zararının —- dava dosyası kapsamında Davacı—desteği—– hayatını kaybetmesi nedeni ile uğramış olduğu destekten yoksun zararının —–yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Hemen burada destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği üzerinde de durulmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı, ——düzenlenmiş olup; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. ” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK 53/3 maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. 6098 sayılı TBK 53/3 maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir —–
Diğer taraftan,—– gerekçesinde de: “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış;—–sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda; —- tarihinde meydana gelen kazada davacıların destekleri olan —— plaka sayılı aracın yerleşim yeri dışında karlı havada, gece vakti aydınlatma bulunmayan mahalde — istikametinden —- istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, hava-yol şartlarını ve far ışıkları altındaki görüş alanını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği nazara alınarak dava konusu kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı—– plaka sayılı kamyon ile yerleşim yeri dışında karlı havada, gece vakti aydınlatma bulunmayan —– istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde —– duraklayan aracı gördüğünde sol şeride geçerek durduğu, sol şeride geçerek durduğunda yeterli mesafeden görünürlüğü artırıcı önlem almadan sol şerit üzerinde tehlike yaratacak şekilde durakladığı-beklediği anlaşılmakla davalı —- dava konusu kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu, davacıların destekleri —–plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunması sebebiyle müteveffa—– kazanın oluşumunda atfı kabil bir kusurunun bulunmadığından kusursuz olduğuna kanaat getirilmiştir. Ayrıca burada belirtmek gerekir ki, kazaya konu — plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müteveffa —- kazanın oluşumunda atfı kabil bir kusurları bulunmaması, kaza tarihinin —– olması dikkate alındığında üçüncü kişi konumunda olan davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin yerinde olduğu, kaza tarihi itibariyle muris—- kusurlu dahi olsa tazminattan indirim yapılmasına gerek olmadığı— —- Dosya kapsamı dikkate alındığında davacıların uğradıkları zararının tamamını 6098 sayılı TBK’nın 61.maddesi uyarınca, zarara kusurları ile sebebiyet veren tüm davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince talep edebileceğine kanaat getirilmiştir. Davacı vekilinin —— tarihli beyan dilekçesi, alınan bilirkişi heyet raporu dikkate alındığında davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin yerinde olduğu, dava tarihi itibariyle sigorta şirketlerine başvuru zorunlu olmaması, davalı sigorta şirketlerinin dava açılmadan önce temerrüte düşürülmemesi sebebiyle davalı sigorta şirketlerinin dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, diğer davalıların haksız fiil tarihi olan kaza tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, zarara sebebiyet veren aracın ticari olması sebebiyle davacının ticari faiz talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, davacı —-, davacı —- destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ——- tarihinden, davalı sigorta şirketleri yönünden —— dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Davalılar tarafından dava konusu kaza sebebiyle oluşan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüştür. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse —- benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.———
Somut dosyada, davalıların ve ceza dosyası kapsamında alınan tanık beyanları ve bilirkişi heyet raporu dikkate alındığın davalı — plakalı araç sürücüsü — ücret karşılığında müteveffa —- diğer kişilere canlı hayvan taşıdığı, davalı sürücü —— söz konusu bu taşıma işleminden çıkar sağladığı anlaşılmakla eldeki dava da hatır taşıması söz edilemeyeceğinden davalıların hatır taşıması itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalılar tarafından dava konusu kaza sebebiyle oluşan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de; mütevaffa —- plakalı araçta yolcu konumunda olması ve kazanın oluşumunda atfı kabil kusurun bulunmaması sebebiyle davalıların müterafik kusur itirazlarına itibar edilmemiştir. Her ne kadar dosya kapsamında alınan —— teknik faiz kullanılarak yapılmış ise de; güncel —– usulü ve güncel asgari ücret üzerinden yeniden hesaplama yapılması halinde davacının tazminat alacağının artacağı, davacı vekilinin ———– tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi talep edildiği nazara alınarak taleple bağlılık ilkesi, usul ekonomisi, yargıda hedef süre uygulaması gereği davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, davacı —- destekten yoksun kalma tazminatının davalılar —–yönünden kaza tarihi olan — tarihinden, davalı sigorta şirketleri yönünden —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Karar harcı 18.524,65-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 -TL harcın mahsubu ile bakiye 18.465,35 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 -TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 4.10-TL vekalet harcı, 98,00-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 161,40-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 27.432,95 -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021