Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/803 E. 2022/671 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/803 Esas
KARAR NO : 2022/671

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında aktedilen sözleşmelere istinaden adı —- hazine —- kredi kullandırıldığını, söz konusu borcun ödenmesi gerektiğinin borçluya bildirildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında—— sayılı dosyası ile asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların bankaya olan borçları devam etmekte olup asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen faizlerin tamamen usul ve yasaya uygun olduğu, Açıklanan nedenlerle; itirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmeleri alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, sözleşmelerde adı geçen —– —————- ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalıların müşterek ve müteselsil borçlu olarak ——————— imzaladığını, davalı şirketin borcun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini ve icra takibine geçildiğini, davalıların haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalıların haksız itirazının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——dosya içerisine alınıp incelenmiş, davalı ———– kaydı bilgileri alınmış, davalı şahısların ——— üzerinden dosya arasına alınmış, —– tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
——– tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı Banka ile asıl borçlu —————– tarihinde —— tutarında ——– imzalandığı, Diğer Davalılar ——- söz konusu sözleşmede —————-müteselsil kefil olarak ————- ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzalarının bulunduğu, Kefalet sözleşmesinde; Kefalet türünün müteselsil kefil, Kefalet tutarının (—- davalılar tarafından elle yazıldığı, tarih ve davalılara atfen atılı imzalara haiz olduğu, kefalet süresinin yer aldığı—- ve bir suretinin davalılara verildiği, öte yandan “ ——Davalı Müteselsil kefillerce imzalandığı görüldüğünden kefaletin geçerli olduğu kanaatini taşımaktayım. Esasen Davalıların Genel Kredi Sözleşmesi ve ekinde yer alan imzalara itiraz bulunmadığı, yukarıda açıklandığı üzere kefalet sözleşmesinde yer alması gereken tüm unsurları taşıdığı ve kefil kabul beyanı verildiğinden hukuki takdiri —– ait olmakla — Sözleşmelerinin geçerli olduğu, Davalılarca , “Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcun bulunmadığı, bu nedenle ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize, İşleyecek faize, imzaya vekalet ücretine, ve takibin tüm ferilerine açıkça itiraz edilerek takibin durdurulması talebinde bulunulmakia birlikte yukarıda açıklandığı üzere davacı Banka ile Davalılar arasında ————— imzalandığı, imzaya ve sözleşmelere itiraz edilmediği, Sözleşmenin bir suretinin Davalılara verildiği, taraflarca “ ————–yazısı ile davalılarca imzalandığı, Davaya konu taksitli Ticari Kredinin ödeme planında da Davalıların imzalarının bulunduğu ve taksitlerin ödenmediği, Kredinin yapılandırıldığı—–. hususları hep birlikte değerlendirildiğinde Davalıların itirazının maddi dayanaktan yoksun olduğu, Davacı Bankanın —- tarihi itibariyle Davalı Borçlu Şirketten olan alacağının ; —- asıl alacak,—- faizler toplamı, 170,79TL faizler üzerinden %5 Gider Vergisi ve 703,18 TL ihtarname masrafi olmak üzere 189.077,35 TL olduğu, Davacı Bankanın, İcra Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar—– alacak üzerinden yıllık —- oranı üzerinden, —-faiz oranları genelgeleri doğrultusunda temerrüt faizi talep edilebileceği, Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekâlet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket —– imzalandığı, diğer davalıların da söz konusu sözleşmelerde müteselsil kefil olarak —- kefalet limiti ile sorumlu olduğu, davalı şahıslar yönünden TBK 581vd maddelerindeki kefalet şartlarının geçerli olduğuna (davalıların asıl borçlu-davalı şirketin ortakları olduğu) mahkememizce kanaat getirilmiş, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı bankanın talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne, davalıların——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —–Dosyaya konu alacağın kredi sözleşmesine dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——— Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalıların——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin AYNEN DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 12.915,87-TL’nin davacı tarafça harç yatırılmadığından (davacının harçtan muaf olması sebebiyle) davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 154,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.604,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ———– ücreti davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——–. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.