Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/802 E. 2023/62 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/802 Esas
KARAR NO : 2023/62

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının—- olarak çalıştığını, davalının ———- yaptığını ve davacının devamlı müşterilerinden olduğunu, davalının araç bakımı yaptırdığını, karşılığında davacının ise ——– tarihli—— bedeli fatura düzenlediğini, davalının iş bu fatura bedelinin —-ödediğini, kalan bakiye olan —– ödemediğini bunun üzerine
davacının icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu,arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, alacağın tahsili için öncelikle ihtiyadi tedbir taleplerinin olduklarını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla müvekkilinin mağduriyetinin telafisi imkânsız boyutlara ulaşmasının önüne geçilmesi ve işbu dava neticesinde karar altına alınacak olan alacaklarının tahsili amacı ile davalılar üzerine kayıtlı ———– üzerinden —-, kayıtlı bulunan araç veya —– üzerine, söz konusu malvarlığı değerlerinin devrine engel olmak amacı ile öncelikle teminatsız olarak bu talebinin reddi halinde Sayın Mahkemeniz tarafından belirlenecek olan bir teminat mukabilinde ihtiyadi tedbir konulmasını, haklı davanın kabulüne, —–sayılı dosyasına davalı borçlu tarafça yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini——— Esas sayılı dava dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle, borçlu tarafın takip konusu alacağın %20’si oranında icra ve inkâr tazminatı ödemeye mahkum
edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olayın davalının araçlarının bakımına ilişkin olduğunu aralarındaki ilişkinin hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve Sayın Mahkemenin görevli olmadığını usulden reddinin gerektiği, davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davalının 13.420 TL kısmını —— —— ödediğini,—— kısmını da elden teslim ettiğini, elden ödenen —- içinde imzalı ve —- olarak elden teslim alındığına dair belge alındığını, itirazın iptali davalarında ispat yükünün alacaklıya ait olduğunu, davacının ihtiyadi tedbir talebinin
mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu beyanla taraflarına yöneltilen haksız ve
yasal dayanaktan yoksun işbu davanın öncelikle usulden, aksi kanaat olursa esastan reddine,—- numaralı, icra
dosyasındaki takibin haksız olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücreti ve diğer tüm sair giderlerin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu faturanın ödenmiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- sayılı İcra Dosyası —- celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, — davacı ve davalının —– kayıtları celp edimiş, — davacı ve davalının —–kaydı bilgileri celp edilmiş, ——- davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporunda özetle, “..Her türlü hukuki —- ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme`ye ait olmak üzere,
dava dosyasına sunulu belgeler ile davacı ve davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda detayları yukarıda açıklandığı üzere; Davacı tarafından ibraz edilen —– ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Davalı tarafından ibraz edilen —- yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının
birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun
OLMADIĞI davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın
Mahkemeniz takdirinde olduğu,
Tarafların Ticari Defterlerine Göre; Tarafların tacir olduğu ve taraflar
arasında ticari ilişkinin olduğu, Dava konusu olan faturadaki ürün/hizmetlerin davacı tarafından davalıya
teslim edildiği, davalının iş bu faturaya karşılık——————– ödeme yaptığını
ispatlayabildiği, diğer iddia edilen ödemelerin dava dışı kişi tarafından
yapılması ayrıca dekontlarda davalı adına yapılan ödeme olduğuna dair herhangi bir açıklamamın olmaması sebebiyle ödemeleri huzurdaki dava ile
ilgili olmadığı, neticesinde talebe bağlılık ilkesi gereğince Takip tarihi
itibariyle davacının, davalı taraftan —– alacaklı olduğu, davalı tarafı
usulünce temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi faiz istenemeyeceği, icra inkâr tazminatı ve tarafların diğer taleplerine ilişkin takdirin ise Mahkeme’ ye ait bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat——–açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat —davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Ayrıca davalı cevap dilekçesinde; davacıya borçlu olunan tüm bedelin ödediğini, davacıya ödenmemiş hiçbir faturanın bulunmadığını beyan etmiştir. Başka bir deyişle davalı ödeme iddiasında bulunmaktadır. Bu durumda ispat yükü davalının üzerinde olup, davalının ödeme iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. —– Karar sayılı ilamı)
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——-üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, davalının ise usulüne uygun olmadığı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu gibi taraflarca —– Dairesine bildirildiği anlaşılmaktadır. Esasen davalının ödeme iddiası ile davacı tarafça ileri sürülen borç uyuşmazlık konusu değildir. Davalının ödeme iddiasını yöntemince ispat etmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve diğer deliller nazara alındığında davalının ödeme iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı vekili tarafından dava konusu faturanın tamamının elden ve banka kanalı ile ödendiğini, davalı tarafından dava dışı —–ahzu kabza yetkili kılındığını, dosyaya sunulan ödeme kayıtlarında bu hususların açıkça yer aldığını beyan etmiş ise de; alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı tarafından dava dışı—-ödemelerde dava konusu faturaya açıkça atıf ve açıklama yapılmadığı için bu ödemelerin dava konusu faturaya ilişkin olduğunun kabulü mümkün değildir. Ayrıca davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi ekindeki ödeme belgesinde de dava konusu faturaya açıkça atıf bulunmadığından bu ödemeninde dava konusu faturaya ilişkin olduğunun kabulü mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında davalının ödeme iddiası yönünden başkaca yeterli ve elverişli delil sunulmamıştır. Bu itibarla davalıya ödeme iddiası yönünden yemin delili hatırlatılmış, davalı tarafından yemin deliline başvurulmayacağı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından ödeme iddiasının yöntemince ispat edilememesi sebebiyle asıl alacak talebinin yerinde olduğu, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle işlemiş faiz talep edilemeyeceği değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulüne, davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —- alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —– Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı—– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 8.500,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 580,64-TL’den davacı tarafça yatırılan 93,14-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 52,02-TL harç olmak üzere toplam 145,16‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 435,48‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 93,14-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 52,02-TL harç olmak üzere toplam 145,16‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 87,2‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre 902,85-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Gerekçeli karar yazım tarihi itibariyle UYAP üzerinden yapılan kontrollerde arabuluculuk faaliyeti yönünden düzenlenmiş sarf kararı bulunmadığı anlaşılmakla arabuluculuk sarf kararının düzenlenmesi halinde TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca arabuluculuk ücretinin (sarf kararı ile belirlenecek tutarın) kabul ve ret oranı dikkate alınarak davalı ve davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 8.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen—– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.