Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/800 ESAS
KARAR NO : 2023/339
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili şirketten —–üniteli streç sarma makinası ve 17 cm 800 m şeffaf makina streç film alımı konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin her iki ürün için toplam 59.611,63-TL tutarında fatura kesip davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin 17.10.2020 tarihinde müvekkil şirkete 20.000,00-TL’lik çek gönderdiğini, bunun dışında herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirketin ödeme yapmaması üzerine kalan bakiye olan 39.611,63-TL için müvekkil şirket tarafından 26.05.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptaline ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı 06/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla, —-İcra Dairesi’nin —– esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacı; davalı şirkete streç film ve streç sarma makinası sattığını, bu satış karşılığında 20.000,00-TL’lik çekle kısmi bir ödeme yapıldığını, kalan kısmın ödemesinin yapılmadığını beyan etmiş; davalı davaya cevap vermemiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takibe konu alacağa dayanak fatura yönünden taraflar arasında mal yahut hizmet verilmesine yönelik ticari ilişki olup olmadığı, fatura konusu malın/ hizmetin davacı şirket tarafından davalı şirkete sağlanıp sağlanmadığı, sağlanmış ise bedelinin davacı şirkete ödenip ödenmediği, netice itibariyle takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takip konusu faturalar yönünden alacağı bulunup bulunmadığı davalı itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği ve icra inkar tazminatı hususunda yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.İtirazın iptali istemine konu, —–İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından fatura alacağı açıklaması ile 39.611,63-TL asıl alacak ve 58,60-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam
39.670,23-TL alacağın tahsili istemi ile 27/05/2021 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin 09/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından süresinde 15/06/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, dolasıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 22/11/2021 tarihinde süresinde ve 39.611,63-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle, öncelikle davacı defterlerinin incelenmesi için dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine ve davacı şirketin merkez adresindeki mahkemeye talimat yazılmlasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 27/12/2022 tarihli talimat raporunda özetle; “…Yukarıda belirtilen 2020-2021 yılı ticari defterinin açılış ve kapanış onay ve beratlarının T.T.K’nun 64. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 219. 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak süresinde oluşturulduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre; 28/05/2021 takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 39.611,63 TL alacaklı göründüğü, Davacı —- firmasının bağlı bulunduğu —–Vergi Dairesi Başkanlığı , —–Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 30/11/2021 Tarih ve —— sayılı yazısı ekinde 2020 yıllık olarak Bs formunun olduğu, ilgili dönemde davacı tarafından davalıya 1 adet belge ile 50.000,00 TL(kâv hariç) mal/hizmet satış bildiriminin olduğu, davalı —– firmasının bağlı bulunduğu —–Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen 01.12.2021 tarih ve—— sayılı yazısı ekinde 2020 yıllık Ba formunun olduğu, ilgili dönemde davalı tarafından 1 adet belge ile 50.000,00 TL (KDV HARİÇ) davacıdan mal/hizmet alış bildiriminin olduğu görülmüştür. Davacı ile davalı arasında yapılmış yazılı bir sözleşmenin mevcut olmasada, davalının borca itirazı, alım beyannamesinde (BA) davacıdan alış yaptığına dair beyanda bulunmasından taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüş; davacı ve davalının BA/BS bildirimleri uyumlu olduğundan davalının defterleri incelenmemiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacının, davalı ile arasında inşaat malzemeleri satışına dair bir sözleşmenin bulduğunu ve sözleşmeye konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Davacının ispat yükünü yerine getirmesi halinde ispat külfeti davalıya geçer, bu halde davalı ödemede bulunduğunu veya ödeme yapmamasına neden olacak hukuken geçerli bir sebep olduğunu (eksik-ayıplı ifa gibi) ispat etmelidir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacının sunduğu defter ve belgelere göre; davacının alacak kaydına esas faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olup, davalının BA formlarında da vergi dairesine bildirildiği, bu itibarla davacının hem ticari ilişkiyi, hem de karineye göre davalıya malzemeleri teslim ettiğini ispat ettiği, bu nedenle ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının borcuna karşılık kısmen veya tamamen ödeme yaptığına dair bir belge sunamadığı, vergi dairesinden getirtilen BA/BS formlarında da tarafların BA/BS kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, herhangi bir çelişki bulunmadığı, icra takibine yönelik davalı itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Davalının —–.İcra Dairesi’nin ——esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 39.611,63-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.705,87-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 478,12-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 198,35-TL mahsubu ile bakiye 2.029,40-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 676,47-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.225,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.