Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/783 E. 2022/722 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/783 Esas
KARAR NO : 2022/722

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——– — bayisi olduğunu, müvekkilinin bu kapsamda — davalı —- nezdinde—- numaralı—- sigortalı bulunan —————— davalı şirket nezdinde ————– dosyası kapsamında bakım onarım işlemlerinin yerine getirildiğini, bakım ve onarım işlemlerinin müvekkili şirket tarafından yerine getirilmesi akabinde ———– bedelli faturanın düzenlendiğini, yine aynı şekilde —— numaralı ———— dosyası kapsamında bir takım onarımlarının gerçekleştirildiğini——– bedelli faturanın düzenlendiğini ve davalı şirkete iletildiğini, hasar onarım hizmeti karşılığında davalını şirketin ödemekle yükümlü olduğu bedelleri ödememesi üzerine çekilen ihtarnameler ile davalı şirketin temerrüde düşürüldüğünü, çekilen ihtarnamelere rağmen ödeme yapılmaması üzerine ——— başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüş, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere dvacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında hasara uğrayan araçların onarımı sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—— Dosyası—– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davacı tarafça dava konusu ihtarnamelerin tebliğ şerhlerinin —– dosyaya sunulmuş, — raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
———- tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacının incelenen ——- yılları ticari defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğu, Davalının inceleme günü gelmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, Davacının,——— karşılığında ——- icra takibi yaptığının görüldüğü, 15.11.2021 tarihli dava dilekçesinde davaya konu ————– alacak talebinde bulunduğu, Davacı —–icra takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağının görülmediği, Tarafların birbirlerine gönderdikleri ihtarnamelerden, davacı şirketin düzenlemiş olduğu faturaların ve hasar belgelerinin davalı tarafından alındığı ve kabulünde olduğunun anlaşıldığı, Davacının ticari defter kayıtlarında takdiri Sayın Mahkemenizin olmak üzere 15.11.2021 dava tarihi itibariyle davalıdan ——– alacaklı olduğu, Davacının ticari defter kayıtlarında———- icra takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağının görülmemesi nedeniyle icra inkar tazminatı ve takip sonrası talep ettiği faiz hususunda takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin——— hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporu ve davacının 08/06/2022 tarihli beyan dilekçesi dikkate alındığında davacının takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde davalıdan alacağının olmadığı sabit olduğu, davanın itirazın iptali davası olması sebebiyle takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, davacının kendi defterleri ve sunulan deliller ile takip tarihi itibariyle alacaklı olduğunun ispat edilemediği, takip tarihi itibariyle davacı kendi defterlerinde alacaklı gözükmediğinden davacıya ——- yükümlülüğü kapsamında yemin delili hatırlatılmasının sonuca bir etkisi olmadığı değerlendirilmiş, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından 12/07/2022 tarihli dilekçesi ile kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de; davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmaması sebebiyle tazminat talebinde bulunması mümkün olmadığı anlaşılmış, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 214,00-TL harcın mahsubu ile artan 133,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ————-davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı