Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/781 E. 2023/202 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/781 Esas
KARAR NO : 2023/202

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile davalı arasında dilekçe ekinde sunulan 29/07/2020 T. ve —— numaralı fatura suretinin açıklamalar kısmında da görüleceği üzere
“01.11.2019 tarihli —— no’lu fatura ile tarafınıza kullanım amaçlı bedelsiz olarak ve aylık
200.000 adet etiket siparişi vermeniz koşuluyla teslim edilen—– Barkod
makinesinin belirlenen şartlara ve yükümlülüklere uymamanız nedeniyle makine bedeli iş bu
fatura ile tarafınıza fatura edilmiştir.” şeklinde sözleşme akdedilmiş olduğunu,
iş bu sözleşme uyarınca davalı tarafın sözleşmede belirlenen şart ve yükümlülüklere uymaması
ve yeterli siparişi vermemesi nedeniyle sözleşme, davacı müvekkili şirket tarafından haklı
olarak feshedilmiş olduğunu,davacı müvekkili tarafından sözleşmenin davalı tarafından yeterli siparişin verilmemesi nedeniyle feshedilmiş olması ve sözleşme uyarınca aylık 200.000 adet sipariş verilmemesi halinde davalıya teslim edilen barkod makinesinin bedelinin ödenmesi kararlaştırıldığından davalının makinenin değeri olan 20.591,00 TL yönünden yukarıda ayrıntıları belirtilen fatura kesilerek davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından kesilen faturaya herhangi bir itirazda
bulunulmamış olup, teslime ilişkin kargo teslim evrakı dilekçe ekinde sunulmuş olduğunu,
İş bu borcun davalı tarafa fatura edilmesine ve defalarca şifahen ödenmesi talep edilmiş
olmasına rağmen bugüne kadar müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış, bu sebeple de davalıya
——. Noterliği’ nden 08/09/2020 T. ve ——ihtarnamenin keşide edilmiş
olduğunu, söz konusu ihtarname ekte sunulan e-tebligat mazbatasından da anlaşılacağı üzere ihtarname 09/09/2020 tarihinde davalının sistemde kayıtlı —– adresine ilgili noterlik tarafından tebliğ
edilmiş ve 10/09/2020 tarihinde de okunmuş olduğunu,davalı tarafından bu ihtarnameye sessiz kalındığı gibi herhangi bir ödeme de gerçekleştirilmemiş, bunun üzerine davalı hakkında ——-numaralı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış ve ödeme emrinin davalıya tebliğ
edilmiş olduğunu, Davalı tarafça süresi içerisinde kötü niyetli olarak borca itiraz edilmiş ve icra
müdürlüğünce de icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu,
yapılan itiraz sonucunda zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmuş, yapılan görüşmeler
sonucunda anlaşma sağlanamamış, tutanaklar e-imzalı olarak dava dilekçesi ekinde sunulmuş
olduğunu beyan ve iddia ederek,haklı davalarının kabulü ile davalının itirazının iptaline, dava ve fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından ödenmeyen 20.591,00 TL’ nin 14/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine,davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve davadan kaynaklanan avukatlık
ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde davacı taraf ile müvekkil şirket arasında”200.000 adet etiket siparişi verme koşulu ile teslim edilen ——– barkod makinesi” ile ilgili sözleşme akdedildiği iddia edilmiş olup, söz konusu sözleşmeyi sayın mahkemeye sunamamış olduğunu, müvekkili ile davacı tarafça davaya konu herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmayıp kabul anlamına gelememekle birlikte davacı taraf sözleşme uyarınca aylık 200.000 adet sipariş
verilmemesi halinde tarafımıza teslim edilen barkod makinesinin değeri olan 20.591,00-TL
ödenmesi gerektiğini ve bu hususta fatura kesildiğini iddia etmiş olup, taraflarınca böyle bir
borcun kabulünün mümkün olmadığını, her iki tarafta tacir olup davacı tarafın kesmiş olduğu faturanın sözleşmenin asıl konusunu oluşturmayıp cezai şart niteliğinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte cezai şart fer’ i nitelikte bir borç olup istenebilmesi için sözleşmede belirtilmiş olması gerektiğini,geçerliliği asli borcun geçerliliğine bağlı olup, davacı taraf asli borcun geçerliliğini gösteren taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme de sunamamış olduğundan, işbu nedenler ile
davanın reddinin gerektiğini, davacının belirtiği —–marka Barkod Makinesi’ ni bedeli fahiş oranda yüksek olduğunu, Söz konusu barkod makinesinin belirlenen fiyatının fahiş oranda yüksek olduğu cevap dilekçesi ile sunulan barkod makinesinin güncel fiyatını gösterir ——internet
sitesinden alınan ekten de anlaşılacağını,Borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte cezai şart niteliğinde kesilmiş faturanın bedeli barkod makinesinin o zamanki fiyatı üzerinden belirlemesi gerekirken dürüstlük kurallarına aykırı şekilde fahiş bir oranda belirlenmiş olduğunu, işbu zamandaki döviz kurlarının artışı ile teknolojik ürünlerin fiyatları da artmış olup faturanın kesim tarihindeki barkod makinesinin bedelinin ekte sunmuş oldukları bedelinde çok altında olacağının aşikâr olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere dava dilekçesinin ekinde yer alan faturalar gerçeği
yansıtmamakta, davaya konu gerçeği yansıtmayan sözleşme de davacı tarafça paylaşılmamış
olup, davacının başvurusu neticesinde arabuluculuk toplantısı düzenlenmiş ve anlaşma
sağlanamamış olduğunu,takibe konu edilen alacağı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, takibe konu alacak muaccel olmadığı gibi taraflar arasındaki ticari ilişkiye de aykırılık teşkil etmekte olup, takip dayanağı yapılan evrak örneği ödeme emri ile birlikte de tebliğ edilmemiş, borcun dayanağı belge olmaksızın gönderilen ödeme emrinin usul ve yasaya ayrıca aykırılık teşkil etmekte olduğunu, ayrıca yine müvekkiline tebliğ edilen icra emrinde belirtilen hem faiz talebi hem de faiz oranı
da kabul edilebilir olmayıp, müvekkilinin borcu olmadığı gibi kendisinden faiz talep edilmesinin
de mümkün olmadığını savunarak,davacı tarafından açılan haksız davanın Reddine,——Sayılı
ödeme emrinin ve müvekkili aleyhine açılan haksız, kötü niyetli icra takibinin iptaline, davacı
aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama
gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereğince bedelsiz olarak verilen barkod makinesinin sözleşmeye aykırılık sebebiyle davacı tarafça, davalıya fatura edilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki ve sözleşme kapsamında davalıya bedelsiz olarak barkod makinesinin verildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle barkod makinası bedelinin fatura edildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—–. İcra Dairesi —– Esas sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,—–Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- talimat sayılı dosyası ile 13.10.2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış, mahkememizce 20.01.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.——– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——talimat sayılı dosyası ile 13.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “.—-Davalı ——-. e-defter uygulamasında olup , buna ilişkin süresinde alınan 2020/Ocak ayı ve 2020/Aralık ayı yevmiye ve kebir e-defter beratları rapor ekinde sunulmuştur. E-defter beratları tebliğde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde, elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin olarak, Başkanlık tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve Başkanlık Mali Mührü ile onaylanmış elektronik dosyadır. e-Defter, şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutulması zorunlu olan defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütünü olup, bu uygulama yoluyla defter dosyalarının elektronik dosya biçiminde hazıflanması, kağıda bastırılmaksızın oluşturulması, kaydedilmesi, değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının doğruluğunun elektronik imza/mali mühür araçları ile garanti altına alınması ve ilgililer nezdinde ispat aracı olarak kullanılabilmesi sağlanmaktadır. Davalı—– yasal defterlerine göre , taraflar arasında 2019 yılından başlayan bir ticari ilişki bulunmaktadır. 2019 yılından devreden 5.544,49 TL davacı —- alacağı 26.02.2020 tarihinde davalı ——-tarafından ödenmiştir. 28.02.2020 tarihinde davacı —— tarafından 12.996,52 TL tutarında fatura düzenlenmiş, 5 ay sonra da davacı ——- tarafından takip konusu yapılan -29.07.2020 tarihli 20.591,00 TL tutarlı düzenlenmiş, davalı ——borcu 33.587,52 TL olmuştur. Takip konusu 29.07.2020 tarihli —–no.lu 20.591,00 TL tutarındaki davacı ——tarafından düzenlemiş bu fatura davalı —– yasal defterlerinde işli olduğu gibi 2020/Temmuz ayı—– formu ile de beyan edilmiştir. 06.08.2020 tarihinde davalı —–tarafından banka havalesi yoluyla 6.000,00 TL , 03.09.2020 tarihinde de 6.996,52 TL ödenmiş, davalı —- davacı —— takip konusu fatura bedeli olan 20.591,00 TL borcu kalmıştır. 15.10.2020 takip tarihine kadar ya da sonrasında , takip tutarı da olan 20.591,00 TL bakiye borcun davacı ——ödendiğine ya da söz konusu faturaya usulüne uygun şekilde itiraz edildiğine dair herhangi bir kayıt ya da belge bulunmamaktadır. 31.12.2020 tarihli kapanış fişinde de halen davalı ——davacı ——20.591,00 TL tutarında borçlu görünmektedir…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi heyetinin 20.01.2023 tarihli raporunda özetle, “…Davacı Şirketin 20.591,00 TL ASIL ve 296,17 TL İşlemiş Faiz olmak üzere TOPLAM 20.887,17
TL ALACAK TALEBİ üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket
aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında;
1. Davacı Şirketin Davalı Şirketten Talebi gibi 20.591,00 TL ASIL ALACAĞI bulunduğu,
Davacı Şirketin Takip öncesine ilişkin olarak talep edebileceği İşlemiş Faizin 240,23 TL
olabileceği, Tarafların Ticari Defter ve Kayıtlarının Tam bir karşılıklık içinde oldukları ve birbirlerini
Davacı lehine 20.591,00 TL BORÇ/ALACAK Bakiyesi hususunda doğruladıkları, bir başka
ifadeyle teyit ettikleri, Davacı tarafından varlığı iddia edilen sözleşmenin dosyada mübrez olmadığı, yine söz konusu makinenin 1/11/2019 tarihinde davacı tarafından davalı tarafa bedelsiz
verildiğine ilişkin tespitin mali incelemelerde yer almadığı, bu nedenle varlığı iddia edilen sözleşme bakımından değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —— formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen 29/07/2020 tarihli 20.591,00-TL’lik fatura alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu gibi davalı tarafından——formu ile Vergi Dairesine bildirildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar 20/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşme ilişkinin ispat edilemediği beyan edilmiş ise de; dava konusu 29/07/2020 tarihli 20.591,00-TL’lik faturanın açıklama kısmında davacının belirttiği üzere bedelsiz barkod makinasına ilişkin olduğunun açıkça yazılı olduğu, iş bu faturanında tarafların ticari defterlerinde itirazsız şekilde kaydedildiği, davalı tarafından ——- formu ile vergi dairesine bildirildiği dikkate alındığında davacının iddiasını ispatladığının kabulü gerekir. Başka bir deyişle dava konusu 29/07/2020 tarihli 20.591,00-TL’lik fatura taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafından sözleşme gereği bedelsiz olarak verilen barkod makinası bedeline ilişkin olup, davalı tarafından sözlemeye riayet edilmemesi sebebiyle davacı tarafından bedelsiz olarak verilen barkod makinasının iadesine ilişkindir. Davalı tarafından anılan fatura itirazsız olarak ticari defterlere kaydedilmesi sebebiyle anılan hususun aksinin davalı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında bu yönde sunulmuş başkaca bir delil olmadığı görülmüş, aksi yöndeki davalı itirazlarına ve 20/01/2023 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemiştir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, bilirkişi raporu ile tespit edilen işlemiş faizi aşan talebin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının —— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 20.591,00-TL asıl alacak, 240,23-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır——-) Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——– Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 20.591,00-TL asıl alacak, 240,23-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.422,98-TL’den davacı tarafça yatırılan 252,27-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 104,44-TL harç olmak üzere toplam 356,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.066,27-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 252,27-TL peşin ile icra dosyasına yatırılan 104,44-TL harç olmak üzere toplam 356,71-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 211,10-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.178,9‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4.167,71-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taktiren davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 55,94-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.