Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2022/214 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/756 Esas
KARAR NO : 2022/214

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde;—— taşınmazdaki —- tarihinde satın aldığını, davalı —– kullanılan — dışındaki kullanılmayan ve içerisi — olarak satın alınan taşınmazın tüm bölümlerinin eksiksiz — yapımı ve tamamlanması—— yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkilinin davalıya —- bedelli faturayı “—- kestiğini, buna rağmen, davalı yüklenicinin ihmali nedeniyle sözleşmeye konu binaya su basmasına neden olduğunu, aradan geçen uzun zamana ve tüm şifahi uyarılara rağmen sözleşmede kararlaştırılan işleri yapmadığını, en sonunda şifahi olarak yapmayacağını belirterek taşınmazın——— sözleşmeden döndüğünü, —– davalı —— yapmadığının açıklandığını, müvekkiline bu nedenle zarara uğramasının yanında taşınmazı kiraya verilememesi —uğradığını, —-dosyasında yapılan delil tespitine ilişkin bilirkişi kurulu raporunda davalı yüklenicinin sözleşmede belirlenen —- sözkonusu—- taşınmazın —- olduğunun tespit edildiğini, bunun —–. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıya — raporunda belirlenen kira kaybı olan—- olan delil tespit masrafının tahsilini talep ettiklerini, davalı tarafın haksız olarak itiraz edip takibi durdurduğunu, TBK’nun 47(1), 77, 112 ve 125(3) maddeleri uyarınca davalının müvekkilinin zararını karşılamakla yükümlü olduğunu bildirmiş, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde: Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, dava dilekçesinde dile getirilen iddiaların gerçek dışı olup davacı —– esas sayılı dosyada davalı —— olduğu iddiası ile tahsili amacıyla dava açtığını, iddianın aksinin — tahsil edildiğinin kanıtlanması üzerine davanın reddine karar verildiğini, davacı tarafın sebepsiz zenginleşme iddiasına göre bu iddianın davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini, sunduğu delil ve belgelerin iddiasını kanıtlamaya yeter olmadığını, taraflar arasında davacının iddia ettiği ——- yapılmadığı gibi davacı tarafça sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, sunulanın —— müvekkili şirketin taşınmazı müteahhidi olmadığını, taşınmazı ——- binanın ——- müvekkili —- bulunmadığını, davacı tarafın —– olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, fatura bedeli ödendikten sonra istisna ——- dilekçede yazılmamış olmasının anlaşılamaz olduğunu, buradan ödemenin daha önceki işler için yapıldığının anlaşılabilir olduğunu, ödemeden —– ———— olduğunu, sözleşmenin ——aykırı olduğunu, ortada sözleşme olmadığı için feshinde—- konusu olmadığını, davaya konu fatura ve ödemenin davacının taşınmazı satın almadan önce yapılan ——- olduğunu, müvekkilinden kaynaklı hiçbir zararın oluşmadığını, taşınmazın davacı tarafça muayene edilip teslim ve satın alındığını, davacının taşınmazın —-nedeniyle husumetin müvekkiline düşmediği gibi kira kaybınında müvekkilinden talep edilemeyeceğini bildirmiş, davanın görev, derdestlik ve esas yönünden reddine, davacının kötü niyet tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiş, TMK’nun 176. maddesi uyarınca ——-smen ıslah yolu ile genişletmiş, bu dilekçede——-esas sayılı dosyasına sunulan satış protokolüne delil olarak dayandıklarını, dava konusu ödemenin——- uyarınca yapıldığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi istisna akdi çerçevesinde ödenmediğini, müvekkili —- karşılığında kullanmak üzere —- tanındığını, müvekkili şirketin satışa muvafakatı olmadan davacıya taşınmazın devrinin yapılmasının mümkün olmadığını,—- tutarın ise müvekkili bankaya ödenmesinin kararlaştırıldığını, —- olmak üzere ——– tarafından —— ödendiğini, —– görülen davanın bu para ile ilgili olduğunu, dava konusu edilen —- kararlaştırılan —-için yapıldığını bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, uyuşmazlık davacının iş sahibi olarak davalının yüklenici olarak, davacıya —— tamamının banka havale yoluyla ödenmesine rağmen davalı yüklenici tarafından üzerine düşen edimleri yerine getirmediği gerekçesiyle ödenilen bedelin geri iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkememiz —- yargılama sonucu “………..—–sayılı dosyasında yapılan keşiften sonra alınan bilirkişi raporunda eksik bırakılan işlerin değerinin —- günde tamamlanabileceğinin taşınmazın —- olduğunun belirlendiği, mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporunda da taşınmazın davacı tarafça bir başka şirketi satılarak devredilmesi nedeniyle —- — işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle tespit dosyasında yapılan eksiklikleri ilişkin belirlemelere göre tespit dosyasında varılan eksik iş değeri ile eksik işlerin yerine getirilme süresi ve bu sürede davacının uğradığı kira kaybının aynı miktarlarda olduğunun teyit edildiği ve işleyecek faizin yasal norma uygun olarak talep edildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin — — kira kaybı olmak üzere toplam — alacak üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya——- ile değişik iş dosyasında yapılan değili tespiti masraflarının ancak yargılama giderleri içinde değerlendirilebileceği, alacağa dahil edilerek takip konusu yapılamayacağı göz önünde tutularak ——- tespiti masrafı olmak üzere —isteminin reddine, delil tespiti masraflarının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerinin aynı nedenlerle ve ayrıca fazlaya ilişkin talepler yönünden davacı tarafın kötü niyetle talepte bulunmadığı göz önünde tutularak reddine karar vermek gerekmiştir. 1-Davanın KISMEN KABULÜ ve davalının davaya konu —— icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- bedeli ve—- olmak üzere toplam — devamına, 2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin —- ve 15.445,85 TL delil tespiti masrafı olmak üzere toplam — isteminin reddine, Delil tespiti masraflarının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 3-Davacı tarafın icra inkar tazminatı ile davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerinin alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle REDDİNE, ” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından verilen karar —- sayılı ilamı ile “………. Temyize konu dava dosyasında ise davacı, davalıya eser sözleşmesi kapsamında iki ayrı banka havalesi — ödediğini iddia etmiştir. Ödemeye esas banka makbuzları incelendiğinde, ödemenin niçin yapıldığına ilişkin makbuzlarda bir açıklama yer almadığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 102. maddesine göre, kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin muaccel bir borç için yapılmış sayılacağı hükmü düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi hakime davayı aydınlatma ödevi getirmekte olup, mahkemece az yukarıda belirtilen TBK’nın 102. madde hükmü gözönünde bulundurularak davacıdan davaya konu ödemelerden başka davalıya yaptığı ödemenin bulunup bulunmadığı açıklattırılmalı, bu ödemelerden başka ödeme bulunmadığının anlaşılması halinde taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin kurulmadığının ve yapılan ödemelerin 06.12.2012 tarihli sözleşmeye istinaden yapıldığının kabulü ile buna göre davanın reddine dair hüküm kurulması, bu ödemelerden başka eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında ödeme yapıldığının ispatı halinde ise sözleşme ilişkisinin kurulduğunun kabulü ile buna göre, yapılan işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçleri ile bedeli bulunup, bu bedelden ispat edilen ödemeler düşülecek şekilde değerlendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.” şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilerek mahkememize geri gönderilmiştir.
Mahkememiz tarafından bozma ilamına uyularak davacı vekiline taraflar —— ödendiği iddiası olup taraflar arasında 06/12/2012 tarihli sözleşmeye istinaden başka bir ödeme olup olmadığı sorulmuş ve başka bir ödeme olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan yargılama ile TBK’nun 102 maddesi uyarınca kanunen geçerli bir açıklama olmaksızın ya da makbuzda herhangi bir açıklama olmaksızın gönderilen ödemenin muaccel bir borcu ödemek için gönderildiği karinesi mevcut olup bunun aksini iddia eden davacının iddiasını ispatlaması gerekirken — herhangi bir delil sunamayan ve bu hali ile de yapılan ödemelerde herhangi bir açıklama olmaması nedeniyle ödemelerin — istinaden yapıldığı kabul edildiğinden bunun dışındaki iddiaların da davacı tarafından ispatlanamadığından açılan davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların, uhdesinde bırakılmasına
4-Davalı tarafından yapılan tebligat/müzekkere giderinden ibaret 233,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davacı tarafından bu dava sebebiyle yatırılan 8.944,65 TL peşin harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile, bakiye 8.863,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
6-Davalı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
İlişkin olarak, taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.