Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/753 E. 2022/384 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/753 Esas
KARAR NO: 2022/384
ASIL DAVA VE MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN—- SAYILI
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 03/11/2021
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı—- adresinde bulunan —— müvekkil —- tarafından, müşterek sigorta esasına göre, —-tarihleri arasında gerçekleşmesi muhtemel rizikolar için, — sigortalandığını, —— poliçedeki payı — olduğunu,—-, —- tarihinde, davalı tarafından üretilen, piyasaya sürülen ve servis hizmeti sağlanan —–marka klimadan çıkan yangın sonucunda yangına bağlı hasarlar meydana geldiğini, davaya konu yangına ilişkin——görevli memurlarınca düzenlenen —- kuzey cepheden yangın —–yangın olayı meydana geldiği ” şeklinde açıklandığını, davaya konu yangının çıkış nedeninin tespiti için müşterek sigortacılardan —- yapılan başvuru üzerine —– dosyasından düzenlenen tespit raporunda yangının oluşumunun —— —— üzerinde enerji panellerini besleyen kabloların aşırı enerji yüklemesi ile —–meydana gelmesi sonucu yangın olayı meydana gelmiş olduğu ve sol taraftaki ikinci klima panosuna sirayet ederek geliştiği ” şeklinde açıklandığını, yangın olayı nedeniyle sigortalı hastanede meydana gelen hasarın sigorta poliçesinden tazmini için yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkil şirket nezdinde açılan—– dosyasında görevlendirilen bağımsız ekspertiz firması tarafından düzenlenmiş olan Ekspertiz raporunda ” Bilirkişi heyetinin yangın mahallindeki incelemesi sonrasında çıkan raporda da itfaiyenin raporuna benzer şekilde —— marka klima dış ünitesinin elektrik aksamında başlayan ve devam eden yangına işaret edilmektedir. Tarafımızdan yapılan incelemede, beşinci kat dış cephedeki teknik mahalde yoğun şekilde başlayan yangının olduğu alan bir kamera olmadığı, tek sıra olarak dizili klimaların en baştakinde yoğun yanma ve kavrulma olduğu gözlemlenmiştir. Katta tutuşturucu başka bir unsura rastlanmamakla birlikte yangın odağının klima dış ünitesi olduğu gözlenmiştir. Bu çerçevede kanaatimizce klima dış ünitesi elektrik aksamı kaynaklı olarak başlayan yangının büyüyerek hasara sebebiyet verdiği yönündedir. Bu kapsamda hasar tazminatının yanarak zarar veren —– markalı üründeki üreticisi sorumluluğu kapsamında üreticisine rücu edilebileceği gözlenmiştir. Meydana gelen toplam zararın —- olduğu, sigortacılardan — — olduğu” yönünde kanaat belirtildiğini, müvekkili —dava konusu olay nedeniyle sigortalısına —–sigorta tazminatı ödediğini, müvekkili—–gereğince ödemiş olduğu tazminat nedeniyle sigortalısının haklarına halef olduğundan davalı tarafın sorumluluğunu karşılayan —– alacak için davalı/borçluya rücu hakkına sahip olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı bulunan hastanede zarara sebebiyet veren yangın, gerek itfaiye ekiplerince düzenlenen yangın raporuna gerekse, değişik iş tespit raporu ve ekspertiz raporuna göre davalı tarafından üretilen —— marka klimanın üretim/bakım hatasından kaynaklandığından davalı meydana gelen zarardan dolayı sorumlu olup zararı tazminle mükellef olduğunu, davalı/borçlu —- yangına neden olan beyaz eşyaların imalatçısı, pazarlayıcısı ve servis hizmeti vereni olması sebebi ile gerek satış sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmesel sorumluluğu gerekse imal ettiği ürünlerde ihmal ve kayıtsızlıktan kaynaklanan hatası nedeniyle haksız fiil sorumluluğu bulunduğunu, davalı/borçluya yapılan rücu ihtarlarından herhangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine —– dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takibine haksız şekilde itirazda bulunularak icra takibi durdurulduğunu, ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun —– ilamsız icra takip dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Mahkememizin —-sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı —-adresinde bulunan hastane binasının, davacı — tarafından, müşterek sigorta esasına göre, —- tarihleri arasında gerçekleşmesi muhtemel rizikolar için, —- sigortalandığı, davacı —- olduğu, sigortalı hastane binasında, —- tarihinde, davalı tarafından üretilen, piyasaya sürülen ve servis hizmeti sağlanan ——– çıkan yangın sonucunda yangına bağlı hasarların meydana geldiği, davaya konu yangına ilişkin —– görevli memurlarınca düzenlenen —- yangın —– elektrik kaynaklı yangın olayı meydana geldiği ” şeklinde açıklandığı, davaya konu yangının çıkış nedeninin tespiti için müşterek sigortacılardan —–Tarafından yapılan başvuru üzerine —- dosyasından düzenlenen tespit raporunda yangının oluşumu;— ——- klima —– besleyen kabloların aşırı enerji yüklemesi ile —- —- gelmesi sonucu yangın olayı meydana gelmiş olduğu ve sol taraftaki —– ederek geliştiği ” şeklinde açıklandığını, yangın olayı nedeniyle sigortalı hastanede meydana gelen hasarın sigorta poliçesinden tazmini için yapılan hasar ihbarı üzerine davacı şirket nezdinde açılan——no.lu hasar dosyasında görevlendirilen bağımsız ekspertiz firması tarafından düzenlenmiş olan Ekspertiz raporunda; ” Bilirkişi heyetinin yangın mahallindeki incelemesi sonrasında çıkan raporda da itfaiyenin raporuna benzer şekilde —— marka ——-elektrik aksamında başlayan ve devam eden yangına işaret edilmektedir. Tarafımızdan yapılan incelemede, beşinci kat dış cephedeki teknik mahalde yoğun şekilde başlayan yangının olduğu alan bir kamera olmadığı, tek sıra olarak dizili klimaların en baştakinde yoğun yanma ve kavrulma olduğu gözlemlenmiştir. Katta tutuşturucu başka bir unsura rastlanmamakla birlikte yangın odağının klima dış ünitesi olduğu gözlenmiştir. Bu çerçevede kanaatimizce klima dış ünitesi elektrik aksamı kaynaklı olarak başlayan yangının büyüyerek hasara sebebiyet verdiği yönündedir. Bu kapsamda hasar tazminatının yanarak zarar veren ——- markalı üründeki üreticisi sorumluluğu kapsamında üreticisine rücu edilebileceği gözlenmiştir. Meydana gelen toplam zararın—- olduğu, sigortacılardan —- payının —- olduğu ” yönünde kanaat belirtildiğini, davacı —-dava konusu olay nedeniyle sigortalısına —-tarihinde — sigorta tazminatı ödediği, davacı —– gereğince ödemiş olduğu tazminat nedeniyle sigortalısının haklarına halef olduğundan davalı tarafın sorumluluğunu karşılayan —– alacak için davalı/borçluya rücu hakkına sahip olduğunu, davacı şirkete sigortalı bulunan hastanede zarara sebebiyet veren yangın, gerek itfaiye ekiplerince düzenlenen yangın raporuna gerekse, değişik iş tespit raporu ve ekspertiz raporuna göre davalı tarafından üretilen —- marka klimanın üretim/bakım hatasından kaynaklandığından davalı meydana gelen zarardan dolayı sorumlu olup zararı tazminle mükellef olduğu, davalı/borçlu —— yangına neden olan beyaz eşyaların imalatçısı, pazarlayıcısı ve servis hizmeti vereni olması sebebi ile gerek satış sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmesel sorumluluğu gerekse imal ettiği ürünlerde ihmal ve kayıtsızlıktan kaynaklanan hatası nedeniyle haksız fiil sorumluluğunun bulunduğunu, davalı/borçluya yapılan rücu ihtarlarından her hangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine ——sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ise de davalı/borçlu tarafından icra takibine haksız şekilde itirazda bulunularak icra takibi durdurulmuş olup, ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamamıştır, aynı hukuki olay sebebiyle tarafımızca davalı/borçlu aleyhine —– kayıtlı itirazın iptali davası açılmış olup dosyanın hala derdest durumda olduğunu, mahkeme huzurundaki davanın ise aynı yangın nedeniyle oluşan hasara ilişkin üçüncü kişilere yapılan tazminat ödemesinin rücuen tahsiline ilişkin olduğu, bu iki davadan birisi hakkında verilecek olan karar diğerinin sonucunu etkileyeceğinden ve her iki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı mevcut olduğundan davaların ayrı ayrı yürütülmesi HMK 166 ve takip eden maddeleri gereğince ekonomik ve sağlıklı olmadığından birleştirilmesine karar verilmesi zaruret halini almış bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; öncelikle iş bu davanın fiili ve hukuki irtibat nedeniyle —– dosyası ile birleştirilmesine ve tahkikatın —–sayılı dosyası üzerinden yürütülmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davalı/borçlunun —— ilamsız icra takip dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazlarının iptaline, takibin devamını, davalı/borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yangının çıkış sebebi müvekkili şirketin tedarikçisi olduğu klima olmadığını ve bu durumun, bağımsız bilirkişilerden alınan sayısız rapor ile tespit edildiğini, davaya konu yangın olayının hemen sonrasında yangının gerçekleşme şekil ve sebebinin tespiti maksadıyla delil tespiti başvurusu yapıldığını ve bu başvuru neticesinde —– sayılı dosya kapsamında inceleme yapılarak rapor alındığını, somut dava konusuna ilişkin olarak bir başka sigorta şirketi tarafından açılan dava kapsamında alınan heyet raporlarının da hakkılıklarını ortaya koyduğunu, işbu dava konusu yangına ilişkin, —–Tarafından, yine rücu talebiyle, —– sayılı dosyası ile açılan davada, alanında uzman 3 kişiden oluşan Bilirkişi Heyetinden kök rapor ve ek rapor tanzim edildiğini, bahsi geçen kök raporda özetle; “Dosya kapsamında, alanında uzman kişiler tarafından hazırlanmış raporlar ve yangın olayına ait detaylı fotoğrafların bulunduğu, bu sayede yangın mahalline ait durumun ve tüm elektrik tesisatının incelenmesi fırsatlarının olduğu, dosyaya sunulan standartlara uygunluk sertifikaları ve kalitelerine ait belgelerinin standartlara uygun olduğu, Kaçak akım rölesinin, insan hayatını koruma ve kaçak akım kaynaklı olabilecek yangınları engelleme amacına hizmet ettiği, bu rölelerin aralıklarla bakımlarının ve çalışma testlerinin yapılması gerektiği; ancak bilirkişi raporunda da ekspertiz raporunda da sigortaların ve kaçak akım rölelerinin testlerinin yapıldığına ve çalışır vaziyette olduğuna dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, dava konusu yangına kısa devre sebep olsa idi, sigortalar ve kesicilerin devreye gireceği ve sorunun ortadan kalkacağı, dava konusu yangının, yalıtım hatası ve/veya kabloların zarar görmesinden kaynaklı olarak dış bir etken nedeni ile bağlantı kablolarına gelebilecek; kabloya gelen izolasyonuna zarar verme, kablo izolasyonunun yanması veya ilgili alan bakımından sigara izmariti gibi yanıcı hususlar karşısında yangın olayına sebep vermiş olduğu kanaatine varıldığı, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığı, meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, sigorta tekniği yönünden kusuru bulunmayan davalıya rücu imkanının bulunmadığı” ifade edildiğini, davacı sigorta şirketlerinin haksız ve dayanaksız itirazlarını takiben, dosya ek rapor için tekrar Bilirkişi Heyetine tevdi edilmişse de, oluşturulan ek raporda da kök rapordaki görüşlerin korunduğu belirtildiğini, sonuç olarak somut olayda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun olmadığı ve sorumluluğunun doğmayacağı yönünde tespitler içeren tam tamına —– rapor bulunduğunu, davacının iddiasına dayanak olarak gösterdiği yangın ve ekspertiz raporunun gerekli teknik ve bilimsel nitelikten yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının sunduğu raporda, davacı tarafça sigortalıya yapılan ödeme tutarının nasıl tespit edildiği ve hangi kriterlerin uygulandığı da açıklanmadığını, bu hususa itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle ve neden-sonuç ilişkisi kurulurken hangi somut unsurlara dayanıldığını bilimsel bir üslupla açıklayan ve lehimize olan —– raporu ile de sabit olduğu üzere, yangın olayında müvekkili şirkete izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, dolayısıyla davacının sigortalıya ödediği tutarın müvekkili şirketten rücuen tazminin hukuken mümkün olmadığından, huzurdaki bu davanın tüm kalemleriyle reddine, davacının haksız nitelikte davasının reddine, haksız ve kötüniyetli takibi nedeniyle davacı aleyhine yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen mahkememizin ——- Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yangının çıkış sebebi müvekkili şirketin tedarikçisi olduğu klima olmadığını ve bu durumun, bağımsız bilirkişilerden alınan sayısız rapor ile tespit edildiğini, davaya konu yangın olayının hemen sonrasında yangının gerçekleşme şekil ve sebebinin tespiti maksadıyla delil tespiti başvurusu yapıldığını ve bu başvuru neticesinde — dosya kapsamında inceleme yapılarak rapor alındığını, somut dava konusuna ilişkin olarak bir başka sigorta şirketi tarafından açılan dava kapsamında alınan heyet raporlarının da hakkılıklarını ortaya koyduğunu, işbu dava konusu yangına ilişkin, —- Tarafından, yine rücu talebiyle,—– dosyası ile açılan davada, alanında uzman— kişiden oluşan —– kök rapor ve ek rapor tanzim edildiğini, bahsi geçen kök raporda özetle; “Dosya kapsamında, alanında uzman kişiler tarafından hazırlanmış raporlar ve yangın olayına ait detaylı fotoğrafların bulunduğu, bu sayede yangın mahalline ait durumun ve tüm elektrik tesisatının incelenmesi fırsatlarının olduğu, dosyaya sunulan standartlara uygunluk sertifikaları ve kalitelerine ait belgelerinin standartlara uygun olduğu, Kaçak —–, insan hayatını koruma ve kaçak akım kaynaklı olabilecek yangınları engelleme amacına hizmet ettiği, bu rölelerin aralıklarla bakımlarının ve çalışma testlerinin yapılması gerektiği; ancak bilirkişi raporunda da ekspertiz raporunda da sigortaların ve kaçak akım rölelerinin testlerinin yapıldığına ve çalışır vaziyette olduğuna dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, dava konusu yangına kısa devre sebep olsa idi, sigortalar ve kesicilerin devreye gireceği ve sorunun ortadan kalkacağı, dava konusu yangının, yalıtım hatası ve/veya kabloların zarar görmesinden kaynaklı olarak dış bir etken nedeni ile bağlantı kablolarına gelebilecek; kabloya gelen —– zarar verme, kablo —- yanması veya ilgili alan bakımından sigara izmariti gibi yanıcı hususlar karşısında yangın olayına sebep vermiş olduğu kanaatine varıldığı, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığı, meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, sigorta tekniği yönünden kusuru bulunmayan davalıya rücu imkanının bulunmadığı” ifade edildiğini, davacı sigorta şirketlerinin haksız ve dayanaksız itirazlarını takiben, dosya ek rapor için tekrar Bilirkişi Heyetine tevdi edilmişse de, oluşturulan ek raporda da kök rapordaki görüşlerin korunduğu belirtildiğini, sonuç olarak somut olayda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun olmadığı ve sorumluluğunun doğmayacağı yönünde tespitler içeren tam tamına —– rapor bulunduğunu, davacının iddiasına dayanak olarak gösterdiği yangın ve ekspertiz raporunun gerekli teknik ve bilimsel nitelikten yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının sunduğu raporda, davacı tarafça sigortalıya yapılan ödeme tutarının nasıl tespit edildiği ve hangi kriterlerin uygulandığı da açıklanmadığını, bu hususa itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle ve neden-sonuç ilişkisi kurulurken hangi somut unsurlara dayanıldığını bilimsel bir üslupla açıklayan ve lehimize olan — adet bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere, yangın olayında müvekkili şirkete izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, dolayısıyla davacının sigortalıya ödediği tutarın müvekkili şirketten rücuen tazminin hukuken mümkün olmadığından, huzurdaki bu davanın tüm kalemleriyle reddine, davacının haksız nitelikte davasının reddine, haksız ve kötüniyetli takibi nedeniyle davacı aleyhine yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, —- tarihinde meydana gelen yangın sebebiyle davacı/sigorta şirketi tarafından dava dışı/sigortalısı —-yapılan tazminat ödemesinin— gereğince halefiyete dayalı olarak davalıdan rücuen tazminat talebin ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacı, dava konusu olay nedeniyle sigortalısına yapılan tazminat ödemesinin TTK. Mad. 1472 gereğince davalıdan rücuen tahsiline talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı, asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- tespit dosyası ——nden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davacı sigorta şirketinden hasar dosyası, eksper raporu, yangın raporu örnekleri celp edilmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; halefiyete dayalı olarak açılan davalarda, halef olunan şahsın davalılara karşı hukuki durumu ne ise, halef olanın da aynı şekildedir. Başka bir deyişle somut dosya da halef olan davacı, dava dışı/sigortalısı —hukuken yerine geçmekte ve ödemiş olduğu bedel kadar tazminat talep etme hakkı elde etmektedir. Bu sebeple eldeki dosya bakımından görevli mahkemenin dava dışı/sigortalısı —- davalı arasındaki temel hukuki ilişkiye göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.——-
Burada Ticaret mahkemelerinin görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, gelen müzekkere cevapları, davacı ile dava dışı sigortalısı arasındaki poliçe, hasar dosyası ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin halef olduğu — tacir olmadığı sabittir.——- Dava dışı/sigortalısı —— davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin ise dava konusu yangın sebebine dayalı haksız fiil hükümlerine dayandığı anlaşıldığından eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile —– Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2022