Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/729 E. 2023/560 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/109
KARAR NO : 2023/521

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat ve satış vaadi ön protokolü gereği—- İlçesi, 435 ada —– parsel numaralı taşınmaz üzerinde inşaata başlamak üzere davalı ile 15/06/2015 tarihinde Mimari Proje Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, davalı iş bu sözleşme kapsamında davacı şirkete —Proje, Kesin Proje, Uygulama Projesi Hizmetlerini sunmayı üstlendiği, hizmetlerinin karşılığında iş sahibi davacı, davalıya yüzde otuzu iş avansı olmak üzere toplam 106.200,00 TL bedel ödemeyi kabul ettiği, iş avansı adı altında 26/06/2015 tarihinde davalıya 25.000 TL ödeme gerçekleştiği, davalı sözleşme kapsamında üstlendiği işleri özen ve sadakatle takip etmek, mimari teknik, bilgi ve tecrübesi ile sonuçlandırılmakla mükellef olduğu, mimari proje ilgili kuruma 30/06/2015 tarihinde onay için verildiği, davalı davacıya bu konuda bilgi vermediği, davacı çizilen projenin onay alacağı konusunda yanıltmaya devam ettiği, 05/08/2015 tarihinde —Belediyesi mail yoluyla davalıya projede ki hataları gidermesi için süre verildiği, buna rağmen davalı projede ki hataları düzeltmediği, davacının çizdiği projeye güvenerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi ön protokolü imzaladığı ve kat maliklerine 91.15 m² daire vermeyi taahhüt ettiği, projedeki hatalar ortaya çıkınca malikler inşaat işini müteahhide vermekten vazgeçerek başka bir müteahhitle anlaştığı, davacının izah edilen nedenlerle sözleşmeden döndüğü, dönme ihbarı davalıya—–.Noterliğinin 16/09/2015 tarihli —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiği, davalının projeyi süresi içinde veya işin gereğine uyugn bir süre içinde teslim etmemesi, bazı mahallerin, üzerinde yazan alan ölçüsünün birimini karşılamaması, iletişim kopuklukları, geç cevap verme, proje aşamaları hakkında doğru bilgi vermeme, resmi kurum talep ve görüşlerini iş sahibine iletmeme, emsal hesaplarının davacıya çok geç verilmesi, hesapların hatalı olması, en az 1.10 metre gereken daire içi koridorların 1metre olarak çizilmesi, 20 katlı yapılarda ortak merdivenin sahanlıklı olması zorunlu iken projelerde sahanlıksız olarak tasarlandığı, kat yükseklikleri 3.2 metre olması gerekirken 3.32 metre olarak düzenlendiği ve bilirkişi raporu sonucu ortaya çıkacak diğer hatalara delil olarak dayanma hakkı saklı tutularak, bu nedenlerle sözleşme haklı olarak feshedildiği, bu nedenlerle davanın kabulü ile 25.000 TL iş avansının tarafına yasal faizi ile beraber iadesini 5.000 TL tutarında manevi tazminata hükmedilmesini, menfi zararın tespitini ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla zarar kalemlerinin yasal faizleriyle birlikte tazminine, davalıya ait olan taşınmaz ve araç üzerine ihtiyati tedbir konularak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müteahhit olduğunu, 16/12/2010 tarih ve—–sayılı —– yayınlanarak yürürlüğe giren, Yapı Müteahhitlerinin kayıtları ile şantiye şefleri ve yetki belgeli ustalar hakkında yönetmelik hükümleri gereğince, yetki belgesine sahip olduğunu, davalının çizdiği projeye güvenerek kat malikleri ile kat karlığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi akdettiğini, davalının çizdiği projeye güvenerek, arsa sahiplerine 91.15 metrekare alanlı daireler vermeyi taahhüt ettiğini, ancak projede hatalar ortaya çıktığı, kat maliklerinin kendisinden vazgeçerek, başka bir müteahhitle anlaştığını iddia etmiş ve davalının anlaşmanın sonlanmasına neden olduğunu beyan ederek, projeden elde etmeyi umduğu kazancın tazmini, davalıya ödediği bedelin iadesini ve iş nedeniyle yaptığı masrafları, ayrıca başka bir mimara çizim yaptırmış olması nedeniyle ödediği bedeli talep ettiği, dava dilekçesinin 7 ve 8.maddesinde yazılı talpelerle sonuç ve istek kısmındaki talepler birbirleriyle aynı zamanda bunların hiçbirisi harca esas değer kısmında gösterilen tutarla bağdaşmadığı, öncelikle davacıya dava dilekçesini açıklamak üzere HMK 119/2.maddesi gereğince bir haftalık süre verilmesi gerektiği, eser sahipliği, devredilmeyen manevi haklardan olduğundan mimari projedeki hata nedeniyle, müteahhit ticari itibarının zedelendiği yönündeki iddia hukuki mesnetten yoksun olduğu, bu nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının davalıya çizilen projeye istinaden kat maliklerine 91.15 metrekare taahhüdünde bulunduğu iddiası tamamen gerçek dışı olduğu, davacının kat malikleri ile anlaştığı yönündeki iddiasının doğru olmadığı, davacının mimar tarafından hazırlanan projede hatalar olması nedeniyle kat malikleri ile yaptığı anlaşmanın sonlandırıldığını iddia edebilmesi için, öncelikle yukarıdaki hususlarda kat malikleri ile anlaştığına dair sözleşmeyi ibraz etmesi gerektiği, müteahhidin idare tarafından onaylanmamış bir mimari projeye göre kat maliklerine taahhütte bulunmasının kabul edilmeyeceği, davacının ayıp ihbarında bulunduğu ihtarname ise 16/09/215 tarihli olduğu, danışmanlık tarafından düzenlenen fatura 05/08/2015 tarihli olduğu, dolayısıyla sözde ayıptan haber olması, çok öncesine dayandığı, bu bakımdan süresinde yapılmış ayıp ihbarından söz edilmeyeceği, uygun süre içinde ayıp ihbarında bulunmaya iş sahibi eseri kabul etmiş sayılacağı, davacı iş sahibi yasal süresine uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığından BK ‘nın 360.maddesinde kendisine tanınan hakları kullanamaz ve bu kapsamda sözleşme konusu eserin bedelini talep edemeyeceği ve davanın reddi gerektiği açıklanan tüm nedenlerle haksız olarak kazanç elde etme gayesiyle sonradan ortaya atılmış kurgudan ibaret olan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesinin haklı feshi sebebine dayalı tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmiştir.
Davacı vekili 20/06/2023 tarihli duruşmadaki beyanında; davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan etmiş, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90-TL karar harcının HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 597,72-TL peşin harcın, alınması gereken 179,90-TL karar harcından mahsubu ile artan 417,82-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.387,70-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 137,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.