Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/719 E. 2022/96 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/719 Esas
KARAR NO : 2022/96

DAVA : Şirketin İhyası( TTK 547 .Maddesi Uyarınca )
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:——— ile kayıtlı bir —–olduğunu, söz konusu şirket ile müvekkil arasında uyuşmazlık çıkmış ve müvekkili hakkında ————– anlaşılacağı üzere ——– olarak atanmış olduğunu, —- — anlaşılacağı üzere —–tarihinde ———-terkin edilmiş olduğunu, —- sürecinden önce müvekkili adına başlatılan icra takibine karşı —- Asliye Hukuk Mahkemesine müvekkilin borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açılmış olduğunu,— görülmekte olan davada mahkemece taraflarına ihya davası açmak için 2 ay süre verilmiş olduğunu, bu süre içerisinde şirketin tasfiyesine yönelik ihya davası açılmış olduğunu, bu davanın — Esas sırasına kayıt edilmiş olduğunu, davanın sonucunda mahkemece— tarihli celsede şirketin,—esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş olduğunu, müvekkilin—kapsamında devam etmekte olan bir davası daha mevcut olduğunu ve bu dava için de ihya kararı verilmesi hukuki bir gereklilik arz ettiğini belirterek; —- Esas sayılı dosyası yönüyle de anılan şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —— vekili cevap dilekçesinde; davalı — TTK’nun 32. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, maddede gösterilen usulde —– resen terkin edildiğini, tebligat ve — getirildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava —- terkin edilmiş ——–işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. Maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra — yapılmasının —-olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Şirketlerin ——– işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. — son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.
———- yeni bir hukuki durum yaratmayıp, — aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak— gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.
Şirketin —–ortakları tarafından—- tasfiye kararı alındığı ve şirketin ———- tarihinde tescil ve — edildiği görülmekle şirketin TTK 545. Madde uyarınca—- edildiği görülmüştür.—–gelen müzekkere cevabının incelenmesi sonucu, —-yetki alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisindeki——– numaralı dosyasının incelenmesi üzerine;— halindeki şirket hakkında dava açıldığı tespit edilmiştir.
Davacının, davaya devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve— ve terkinden sonra dava açılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu sabittir.
Buna göre tasfiye işlemleri eksik yapılmış olup,—- işlemlerinin eksik yapılmasından —- sorumludur.
Somut olayda;—– —numaralı dosyasının incelenmesi üzerine;— halindeki şirket aleyhine açılan davada şirketin ihyasının zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, şirketi temsil etmek üzere son—- davalı — tayin edilmiştir.
Davalı —- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında — dava ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak ———-usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı — yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı —- sorumlu tutulmuştur.
Davalı —- tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı— sorumlu tutulması gerekir.
Buna göre —- gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan—-HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı——- usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.
TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, —– bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin —– yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.——
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
—— kayıtlı iken—-nedeniyle —- terkin edilmiş olan —– sayılı dosyasının görülmesi ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılaması için ——– olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar—— görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde—- TESCİL VE İLANINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı —— tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama gideri olan 166,20 TL’nin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/1.maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ——–alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı