Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/717 E. 2022/783 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/717 Esas
KARAR NO:2022/783

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/10/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen Karayolları Trafik Kanunu— kapsamında işleteni —sürücüsü — tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca tam kusurlu olarak çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkil —- yaralandığını ve çalışma gücünde kalıcı olarak azalmaya sebebiyet verecek şekilde kalıcı olarak malul olduğunu, müvekkilinin yaralanmasına ve kalıcı maluliyetine sebebiyet veren kazanın ardından tutulan kaza tespit tutanağında davalı — kusurlu olduğunun belirtildiğini,—soruşturma numarası ile başlatılan soruşturma neticesinde araç sürücüsü —hakkında iddianame düzenlenerek —Sayılı dosyasından dava açıldığını, dava kapsamında alınan —raporunda davalı —asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, neticeten—-Sayılı ilamı ile sürücü—- cezalandırılmasına karar verildiğini, araç sürücüsü olan davalının, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca çarpması neticesinde meydana gelen ve müvekkilin kalıcı maluliyetine sebebiyet veren kazada davalının tam kusurlu olduğu hususunun yapılan ceza yargılaması neticesinde de ispatlandığını, kazanın üzerinden — yıl geçmesi ve iyileşmenin tam olarak sağlanmasından sonra —-alınan ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmiş olan Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporunda müvekkilinin kaza neticesinde —- oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğunun tespit edildiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilin —- oranında kalıcı maluliyet yaşayan müvekkilinin ömür boyu— ile hayatını idame ettirmeye mahkum bırakıldığını, kalıcı maluliyetin müvekkilin çalışma gücünde de kalıcı olarak ciddi ve önemli bir azalmaya sebebiyet verdiğini, —tarafından —lisansı bulunan, hayatını — adamış olup kariyer hayatında birçok eğitimi tamamlayarak başarılara imza atan müvekkilinin —-yarıyıl dönemi boyunca —oyunları eğitimi almış olup eğitimi başarıyla tamamlamış olan müvekkilinin, aynı zamanda —- olduğunu, — mahkum bırakılan müvekkilinin hayatı boyunca bir daha asla — edememesine, — oyunlarını oynayamamasına ve bale yapamamasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin, icra ettiği meslek olan — ve —eğitmenliğini bacağında oluşan kalıcı maluliyet nedeniyle bir daha asla yapamayacağından müvekkilinin iş gücü kaybının tam maluliyet üzerinden hesaplanarak davalılardan tahsili gerektiğini, müvekkilinin üniversite mezunu olup kaza öncesi — lisansı bulunduğunu, Yargıtayın yerleşmiş içtihatları gereği üniversite mezunu bir kişinin asgari ücretle çalışması beklenemeyeceğinden hesaplamanın güncel —maaşı üzerinden yapılarak müvekkillerin zararının giderilmesi için sigorta şirketine başvurulduğunu ancak yasal— günlük sürede bir cevap verilmediğini, davalılardan —araç işleteni, — araç sürücüsü olarak zararın tamamından sorumlu olup —-ise—- olarak poliçe limitleri dahilinde zarardan sorumlu olduğunu, davalı —tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu iş gücü kaybı tazminatının sigorta limiti dahilinde ödenmesi talebiyle taraflarınca — tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmuşsa da sigorta şirketi tarafından müvekkilin zararının giderilmediğini, arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla HMK m.107 uyarınca belirlenebilir hale geldiğinde artırılmak üzere şimdilik— maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere, diğer davalılar yönünden tamamından sorumlu olmak üzere, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren —iş gününün bittiği tarihten, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu —plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde—–ile teminat altına alındığını, davacı tarafça usulüne uygun olarak düzenlenmiş ve sürekli sakatlığı gösterir raporun sunulmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın— edilmesi gerektiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın— gönderilmesini, davacı tarafça sunulan kusur raporunu kabul etmediklerini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacının talebine konu olması halinde geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve tedavi zararı tedavi teminatı kapsamında olduğundan ilgili mevzuat kapsamında — tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, tedavi giderleri açısından 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Kanunun 98.maddesi gereğince sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sona ermiş olup, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın bu masrafların —tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, Yargıtay içtihatları gereğince hesaplanacak tazminattan müterafik kusurun tenzili gerektiğini, davacının — yolcu iken kazanın gerçekleştiğini,— ve diğer koruyucu tedbirlerin alınıp alınmadığının tespiti ile koruyucu tedbirler alınmamış ise müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirket yönünden temerrüt gerçekleşmediğini, faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi taktirde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ayrıca davalı—vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu beyan dilekçesinde özetle: Davacı tarafla yapılan uzlaşma neticesinde dilekçesine ekli ibraname gereğince, davacı vekili — tarihinde — ödeme yapıldığını, bu kapsamda müvekkili şirkete yöneltilen talepler bakımından dava konusuz kaldığını, davanın reddine karar verilmesini ve lehimize çıkabilecek yargılama giderleri ile vekalet ücretinden feragat ettiklerini etmiştir.
Davalılar — vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın usulüne uygun olarak düzenlenmiş ve sürekli sakatlığını gösterir bir sağlık raporunu dosyaya sunmadığını, bu sebeple de başvuru şartının gerçekleşmemesinden dolayı usulden reddedilmesini talep ettiklerini, kazanın gerçekleşmesinde ve kaza sonrasında müvekkilinin herhangi bir kusurlu veya ihmali eylemi bulunmadığını, müvekkilii —-söz konusu olayda trafik kurallarına uygun şekilde sağa sinyal vererek dönüş yaptığını, bu esnada —seyreden katılanların ani bir şekilde sola manevra yapmasıyla çarpışma gerçekleştiğini, olayın bu şekilde gerçekleştiği kamera görüntüleriyle de sabitken eksik ve hatalı inceleme sonucu tanzim edilen —-raporunda haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkiline ağır kusur atfedildiğini, kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, buna rağmen, sağa dönüş kurallarına riayet etmeden dönüş yapan davacı—- kusurlu eylemleri ve davacı —seyir esnasında — takmayıp, hiçbir yere tutunmadan elleri havada cep telefonuna bakarak yolculuk yaptığının ortada olduğunu, müvekkilinin davaya konu olayın gerçekleşmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, davacı taraf her ne kadar —sayılı dosyası kapsamında alınan — raporunu dayanak göstererek işbu davayı ikame etmişse de yapılan ceza yargılamasının eksik, hatalı ve hukuka aykırı bir şekilde karar tesis edildiğini, söz konusu yapılan yargılamada kusur yönünden yapmış oldukları itirazlarda kusur raporu alınması için—-gönderilmesi taleplerinin reddedildiğini, eksik incelemeye dayalı ve etkin bir araştırma yapılmaksızın yapılan yargılamada müvekkilim aleyhine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde mahkumiyet kararı tesis edildiğini, dosyanın— tevdii taleplerinin ise sayın ceza mahkemesince reddedildiğini, davacının kaza sonucunda —mahkum kaldığı ve işini bile yapamadığı iddiasının tamamen asılsız olduğunu, davacının yaralanması hususunda müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının iddia edilenin aksine oldukça sağlıklı olduğunu, kaza nedeniyle yaşamında olumsuz yönde bir değişiklik oluşmadığını davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının, mahkemeye aylık ortalama gelirini gösteren belge ibraz etmemesi nedeniyle olası tazminat hesabının asgari ücret esas alınarak yapılması gerektiğini, davacının hesaplamanın güncel — maaşı üzerinden yapılmasını talep etmişse de dosyaya gelirine ilişkin herhangi bir belge sunamadığını, resmi belge sunulmaması nedeniyle gelirin asgari ücret üzerinden esas alınması gerektiğini beyan ederek, davacı tarafça iddia edilenin aksine müvekkillerinin hiçbir kusurlu eyleminin olmaması ve davacının bu nedenle oluşan mevcut bir zararının bulunmaması, davacının hali hazırda kaza nedeniyle hayatını etkileyecek biçimde sağlık sorununun bulunmadığının ortada olması nedenleriyle müvekkilleri davalılar aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın itirazları doğrultusunda reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan — tarihinde meydana gelen davalı sigorta şirketinin —ile davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü — plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen davaya konu trafik kazasında kazaya karışan araç sürücüleri ile ve varsa üçüncü kişilerin kusurlu olup olmadığı, kusurlu iseler hangi oranda kusurlu oldukları, davacının yaralanması sebebiyle dava konusu edilen davacının çalışamamasından kaynaklı geçici iş göremezlik adı altında bir zararının olup olmadığı, yaralanmanın sürekli iş göremezlik oluşturup oluşturmadığı, davalıların talep edilen tazminat kalemlerinden sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise hangi miktarda ve ne şekilde sorumlu olduğu, faizin başlangıcının ve türünün ne olduğu, manevi tazminat talebi hususunda yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde hem maddi, hem manevi tazminat talep etmiş ise de; Davalı vekili tarafından — tarihinde gönderilen dilekçede özetle; — tarihinde davacı vekiline maddi tazminat yönünden ödeme gerçekleştirildiğini, İbraname ve eklerinin sunulduğunu dosyanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ibranamede de yer aldığı üzere davacı vekilince ödemenin akabinde feragat edileceği taahhüt edilmiş olup davalı—feragat nedeniyle hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağı, sulh sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri; duruşmaya katılan davacı vekilinin de maddi tazminat yönünden davanın ödeme ile konusuz kaldığını, davalılar —- aleyhine manevi tazminat davasına devam ettiklerini, manevi tazminat isteminin dosyadaki delillere göre değerlendirilmesini talep ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamına göre; maddi tazminat istemi yönünden davacı ile davalı sigorta şirketinin anlaştığı, sigorta şirketinin anlaşma çerçevesinde belirlenen bedeli ödediği, davacının maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını beyan ettiği anlaşılmakla, bu yönden davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Manevi tazminat yönünden; manevi tazminatın zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıdığı, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi,–hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği; zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiği; takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olacak şekilde belirlenmesi gerektiği, tüm dosya kapsamına göre; olayın oluş şekli yanında, zararın davacı yönünden ağırlığı, ceza dosyası içerisindeki kusur durumuna göre davalı— asli kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda, taktiren—manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacının davasının MADDİ TAZMİNAT yönünden konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı vekili, talebi olmadığını bildirdiğinden, maddi tazminat talebi yönünden davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
2-Davacının MANEVİ TAZMİNAT isteminin KISMEN KABULÜ İLE;
—manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a-Davacı tarafından masraf edilen — başvuru harcı ve —peşin harcın toplamı olan —-davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
b-Davacı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen — vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
c-Davalı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine verilmesine
3)Davacı tarafından masraf edilen tebligat/müzekkere gideri —yargılama giderinin, kabul red oranına göre hesap ve takdir edilen — kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
4)-Davalılar tarafından yapılmış masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5)-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken — karar harcı ile manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken —karar harcının toplamı olan — karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile, bakiye —harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA
6)Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ve yargılama giderlerinden olan— zorunlu arabuluculuk ücretinin, kabul red oranına göre hesap ve takdir edilen — kısmının davacıdan, —kısmının ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesineDair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı— ile sigorta şirketi vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren— haftalık yasal süre içerisinde — Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.