Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/716 E. 2022/587 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/737 Esas
KARAR NO: 2022/598
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26.10.2021
BİRLEŞEN DAVA;(——–dosyası.)
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28.02.2022
KARAR TARİHİ: 29.06.2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ihyasını istedikleri —- sicilinden terkin edilmeden önceki adresinin —- tarihinde re’sen silindiğini, ihyasını istenen şirketin —- ediliğinden ötürü bu davada husumeti, şirketin daha önce kayıtlı bulunduğu —- yöneltmiş olduklarını, davacı—–geçirmiş olduğu iş kazası sonrası kolunda oluşan maluliyet nedeni ile iş yapamaz duruma geldiğini, ayrıca kiralık bir gece kondu da ikamet eden davacının maddi olarak güç durumda olduğunu, buna ilişkin olarak—- almış oldukları fakirlik belgesini ibraz ettiklerini, davacı —- ekonomik olarak güç durumda olduğunu, davacı adına açılmış olunan —— tarihli ara karar ile adli yardım taleplerinin kabul edildiğini, davacının ekonomik olarak güç durumda olduğundan işbu davada da adli yardım talebinde bulunma gereğimiz doğduğunu, dava harç ve giderlerini karşılayamayacak durumda olması nedeniyle davacının ——– kabulüne ve dava harç ve masraflarının suç ödeneğinden karşılanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle adli yardım talebimizin kabulü ile iş bu dava için gerekli harç ve masrafların suçüstü ödeneğinden karşılanmasına, daha sonra davalarının kabulü ile yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığının tespiti ile —– ——— tüzel kişiliğinin ihyasına, —- yeniden tescil ve ilan edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA:Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın, olağan tasfiye sonucu gerekli prosedürün yerine getirilmesi ve talep üzerine— terkin edilen —– karar verilmesi kapsamında olduğunu, davacının, husumeti yalnızca yasal hasım olan davalı —- yönelttiğini, oysa usule ve —- göre, husumetin aynı zamanda tasfiye memuru olan —– yöneltilmesi gerektiğini, bu itibarla, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk kuralları ve davacının iddiaları değerlendirirken anılan hususların göz önünde bulundurulması gerektiğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları —– terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, davalı—— tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK md. 545/1’de düzenlendiği üzere, —– bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle —– sorumlu tutulamayacağını, arz ve izah edilen nedenlerle; davalı yönünden açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Birleşen —— sayılı dosyasında;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle müvekkil adına —- üzerinden maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığını, yapılan yargılama sırasında —- tasfiye olduğu ve — kaydının silindiği anlaşılmıştır. Bu nedenle —-tarafından şirketin ihyası için dava açmak üzere tarafımıza mehil verildiğini, mahkemece verilen süre içerinde —- dosya üzerinden şirketin ihyası için dava açılmış ise de söz konusu davada hasım olarak —- gösterilmesi nedeniyle ayrıca —-husumeti yönelterek birleştirme talepli dava açmak üzere mehil verildiğini,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547 maddesi hükmü uyarınca ve yine tasfiye—– hasım göstermek için işbu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olduğunu, —- açmış olduğumuz iş bu davanın——- Dosyası ile birleştirilmesini ve ayrıca adli yardım talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, şirketin ihyası davasıdır.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından—–tarihli duruşma da davalı ile sulh olunduğunu ve davadan feragat edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Asıl ve birleşen dava da davalı vekili tarafından —– tarihli duruşma da vekalet ücreti taleplerinin olmadığını feragat nedeniyle doğabilecek yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davaların feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar;
a)Asıl davada alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsiliyla hazine irad kaydına,
b)Birleşen davada alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsiliyle hazine irad kaydına,
3-Yargılama Giderleri;
a)Adli yardım kapsamında tebligat gideri olarak yapılan 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
b)Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
4-Vekâlet Ücretleri;
Dava red ile sonuçlandığından davacı lehine, yasal hasım olması nedeniyle davalı —– lehine ve vekille temsil edilmeyen davalı —– vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2022