Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2022/485 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/711 Esas
KARAR NO: 2022/485
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete —-numarasıyla —-Plakalı, —— adına kayıtlı aracın sürücü adayı —— tarihinde yol kenarında yürüyen yayaya çarpmak suretiyle yaralanmalı kazaya sebebiyet vermiş, kaza tespit tutanağı ve ceza dosyası kapsamında bu hususun tespit edildiği belirtilmiş, müvekkili şirket tarafından, kazada yaralanan üçüncü kişiye——- ödemesi yapıldığı, sigortalı aracın kaza esnasında idaresinin, sürücü adayı ——–tarafından gerçekleştirildiği, araç sürüş eğitiminin trafiğe kapalı alanda gerçekleştirilmesi gerekmesine karşın, ehliyetsiz olan sürücü adayının sürücü/eğitmen——- tarafından trafiğe çıkartıldığı Savcılık soruşturması ve Ceza dosyası kapsamında tespit edildiği, işbu husus nedeniyle, müvekkil şirketin kendi sigortalısı ile sürücü/eğitmen olan davalıya rücu imkanı bulunduğu, açıklanan hususlar çerçevesinde, müvekkili şirket tarafından, toplam — tahsili amacıyla —– icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle takibin davalı yönünden durduğu, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın çözümü amacıyla arabuluculuğa başvurulduğu ancak sürecin anlaşmasız sonuçlandığını, takibe itirazın haksız ve hukuka aykırı olması, arabuluculuk süreci neticesinde de hukuki ihtilafın çözümlenememiş olması nedeniyle işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğduğunu, davalı tarafın, müvekkili şirkete, müvekkil şirketin kaza esnasında zarara uğrayan üçüncü kişiye ödemiş olduğu tazminatlar yönünden sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle takibe yapılan itiraz haksız ve hukuka aykırı olduğu delilleriyle birlikte açıklanan hususlar ve resen dikkate alınacak hususlar çerçevesinde, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın “Araç sürüş eğitiminin trafiğe kapalı alanda gerçekleştirilmesi gerekmesine karşın, ehliyetsiz olan sürücü adayının sürücü/eğitmen —– trafiğe çıkartıldığı” şeklindeki iddiasının son derece maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davacının iddiasının aksine davaya konu trafik kazası, müvekkilinin, sürücü adayını kafasına göre trafiğe çıkardığı herhangi bir yolda olmayıp —– kararıyla sürücü adayları için ayrılmış yolda gerçekleştiğini, kazanın gerçekleştiği yolun sürücü adaylarına ayrıldığını, bu durumun kazaya karışan araç sürücüsü —- taksirle yaralama suçundan yargılandığını ve hüküm giydiği—— dosyasının gerekçeli kararı ile tespit edildiğini, davacı yanın, müvekkilinin sürücü adayını kafasına göre bir yola çıkartıp eğitim vermesi neticesinde kazanın meydana gelmesinden dolayı, müvekkilinin kusurundan kaynaklı olarak kazanın meydana geldiğini, dolayısıyla davacı yanın —— ödediği bedellerden müvekkilinin rücuen sorumlu olduğu şeklindeki iddia tamamen mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tam aksine davacı—— kazazedeye ödemiş olduğu bedelleri müvekkiline rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığından dolayı huzurdaki davanın reddine, davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte olur ise davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı —–tarafından dava dışı üçüncü kişiye yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, —– tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle dava dışı üçüncü kişiye tazminat ödemesi yapıldığını, dava konusu zarardan davalının sorumlu olduğunu, yapılan ödemelerin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; Mahkememizin —- karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine dosya ———- kaldırma ilamına istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —-esas sayılı icra dosyası ve—– celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —-dava konusu aracın trafik kayıtları celp edilmiş—-davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı bilgisi alınmış, —- dosyası sureti celp edilmiş,—– tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— bilirkişi raporunda özetle,—- dava dışı 3.şahsa yapmış olduğu tazminat ödemesi: ———- kapsamına göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde yani %20 kusur üzerinden 3.şahıs mağdura yapılan hasar ödemesi olduğu, Hasar Ödemesini gerçekleştiren sigorta şirketinin Rücu hakları
(HALEFİYET) maddelerine ilişkin olarak: Trafik Kanunu 95/2 maddesi ve ilgili Genel Şartların B.4 maddesine istinaden, yukarıdaki bölümlerde belirtilen ilgili durumlar için sigorta şirketi ile sigorta ettiren arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak sigortacının sigortalıya/sigorta ettirene ilgili durumlar için
Rücu hakkı olduğu; Sigortacının sigortalıya karşı yöneltebileceği rücu eylemlerinin dayanağının aralarındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklı olduğu, Sigorta şirketi ile sigortalı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmakta iken sigortalının aracını kullanan veya kazadan sorumlu olan üçüncü kişi arasında
herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, söz konusu trafik kazası olayında, ilgili bilirkişi raporlarında %20 kusurlu bulunan davalı eğitmen—— sözleşmesinde yer almadığından, sigorta poliçesi üzerinde sigortalı veya sigorta ettiren olmadığı, ilgili kanun ve genel şartlardaki rücu maddelerine istinaden, sigortacıların sadece belirtilen durumlar için sigorta sözleşmesine dayanarak sigortalı/sigorta ettirene
karşı rücu hakkı olduğu, sözleşmenin tarafı olmayan 3.kişilere rücu konusunda bir madde yer almadığı, açıklanan nedenlerden ötürü, davacı —— davalı—— karşı rücu hakkı olmaması gerektiği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.——— maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.——— Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu bu düzenlemeye göre; sigorta şirketi tarafından rücu istemi, akidi olan sigortalıya karşı ileri sürülebilecektir. Bir başka anlatımla, davalı sürücü —-sigorta şirketi arasında sözleşme ilişkisinin bulunmaması nedeniyle bu davalının eldeki davada taraf sıfatı (husumet ehliyeti) bulunmamaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu gereği davacı —- davalı/sürücüye rücu hakkının bulunmadığı anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 424,83-TL harcın mahsubu ile artan 344,13‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/06/2022