Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2022/95 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/707 Esas
KARAR NO : 2022/95

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- Esas sayılı dosyası üzerinden fatura alacağı dayanak alınarak takip başlatmış olduğunu, tebligat aşamasında söz konusu şirketin tasfiye edildiği ve —— terkininin yapıldığını öğrenmiş olduklarını, iş bu davayı husule getirme mecburiyeti doğmuş olduğunu belirterek; anılan şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı—–vekili cevap dilekçesinde; davalı —- TTK’nun 32. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, maddede gösterilen usulde şirketin resen terkin edildiğini, —– yerine getirildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava—– edilmiş şirketin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için TTK 547. Maddesine göre ihyası talebine ilişkindir.
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının —- anlaşılması halinde —-istenebileceği düzenlenmiştir.
Şirketlerin ——– terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.
Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, — ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak— gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.
Şirketin celp edilen ——– kayıtlarına göre —- işlemlerine başladığı ve —–tarihinde tescil edildiği görülmekle şirketin TTK 545. Madde uyarınca —- görülmüştür. —————ilan edilmiştir.
——– incelenmesi sonucu,— alanlarımız içinde olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisindeki ——- Esas numaralı dosyasının incelenmesi üzerine;—– halindeki şirket hakkında icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
Davacının, takibe devam edebilmesi için şirketin ihyası davası açmasında ve tasfiye ve terkinden sonra takip açılması nedeniyle davacı bakımından tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığının kabul edilemeyeceği ve dava açmakta hukuki yararı olduğu sabittir.
Buna göre tasfiye işlemleri eksik yapılmış olup, tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından——-
Somut olayda;—- numaralı dosyasının incelenmesi üzerine; tasfiye halindeki şirket aleyhine açılan davada şirketin ihyasının zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, şirketi temsil etmek üzere ——- tayin edilmiştir.
Davalı —- yasal hasım olması dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve davacının açtığı takibin şirketin terkin edilmesinden önceki tarihe ait olması karşısında —– ve icra takibinin varlığından haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak— terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı — giderlerinden sorumlu tutulmamış, davalı —- sorumlu tutulmuştur.
Davalı —- tasfiye işlemlerini eksik bıraktığından dava açılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle yargılama giderlerinden davalı — sorumlu tutulması gerekir.
Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan —-HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı —– tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz.
TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa,—-bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin —–yeniden tescilini isteyebilirler. Olayımızda ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir. —
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile;
—–kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan —- tüzel kişiliğini ——–sayılı dosyasının görülmesi ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerinin yapılaması için—- — olan ——–şirkete—–olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar —görevinin devam etmesine,
3-Karar kesinleştiğinde —– TESCİL VE İLANINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı —— tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama gideri olan 192,20 TL’nin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— 13/1.maddesi uyarınca — vekalet ücretinin davalı —- —- alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.