Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2023/176 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/685 Esas
KARAR NO : 2023/176

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacıların oğlu ve kardeşi olan —– 15.04.2020 günü, saat 23:30 sıralarında —– İli, —-İlçesi, —- Bulvarı),—–önünde yaya olarak otobüs beklemekte iken, —– adına kayıtlı olan sürücü —— sevk ve idaresinde bulunan —— plakalı aracın çarpması sonucu oluşan trafik kazasında vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde—— plakalı aracın sürücüsü ——kusurludur. Kaza ile ilgili—– Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmış ve iddianamenin kabulü ile —— Asliye Ceza Mahkemesinin—–sayılı kararı ile sürücü ——hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğunu, ——Asliye Ceza Mahkemesinin —— Sayılı dosyasında alınan iki ayrı Bilirkişi Raporlarından da anlaşılacağı üzere;—— plakalı araç hız limitlerinin üzerinde seyrederken kaza meydana geldiğini, kazaya karışan araç otobüs olup, kaza yerindeki hız sınırı ise otobüsler için saatte 70 km olduğu, bilirkişi raporunda; kaza anındaki aracın hızının saatte 90,88km olduğunun tespit edildiği, aracın çarpmasından sonra müteveffa çarpma yerinden yaklaşık 13 metre uzağa savrulduğunu, maktüle çarparak vefat etmesine neden olan ——-plakalı araç kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından——numaralı poliçe zorunlu mali mesuliyet sigortası ile teminat altında olduğunu, müteveffanın, öldüğünde 36 yaşında olup, bekar ve ailesi ile birlikte yaşadığını, müteveffanın kaza zamanında işçi olarak çalışmakta ve ortalama aylık kazancı Asgari Ücret civarında olduğunu, belirterek 15.04.2018 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat eden —— desteğinden yoksun kalan davacılar annesi—– babası —– için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın tüm davalılardan, davacılar anne —-ve baba —– için ayrı ayrı 70.000,00 TL ve davacılar kardeş—- ve kardeş —– için ayrı ayrı 15.000,00 TL olmak üzere toplam 170.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan (davalı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı hariç) müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalılar —– ve davalı—- vekilinin 21.12.2021 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket adına kayıtlı ve davalı—– sevk ve idaresinde olan —–plakalı araç, 15.04.2018 tarihi saat 23:30 sıralarında—–Bulvarında seyir halindeyken, kaza mahalli—–önüne geldiği esnada bahse konu trafik kazası meydana geldiğini, Kazanın tamamen 329 promil alkollü olan ve araç trafiğine ait otoyola kontrolsüz bir şekilde çıkan, müteveffa —– kusurlu davranışlarından meydana gel konusu kazada müteveffa —– tam kusurlu olduğunu, ceza dosyasındaki , araca ait kamera kaydında da kazanın nasıl oluştuğu açıkça görüldüğünü, söz konusu kazaya ilişkin—– Asliye Ceza Mahkemesi —–Dosyası istinaf aşamasında olduğunu, —–Asliye Ceza Mahkemesi —– Sayılı dosyasında—-Dairesinin —– sayılı 24/09/2019 tarihli raporunda müteveffa yaya —– 329 promil alkollü olduğu, gece vakti aydınlatma bulunmayan hareketli araç trafiğinin bulunduğu taşıt yolunda kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, yaklaşmakta olan araca karşı etkin koruma tedbiri almaması nedeniyle gerçekleşen olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, yine ceza yargılamasına konu dosyada , trafik kazası tespit tutanağında , müvekkilin kusursuz olduğunun sabit olduğunu, davacıların 170.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, söz konusu kazaya ilişkin dava dosyasındaki —– kusur durumlarını belirleyen raporu incelendiğinde müteveffa —–Asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, Müteveffanın asli kusurlu olmasına rağmen davacıların 170.000,00-TL manevi tazminat talepli dava açmaları usul ve yasaya aykırı, fahiş olduğunu, belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı sigorta şirketi vekilinin 21.12.2021 havale tarihli dava dilekçesine cevabında özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 15.04.2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen—— plakalı araç, müvekkil şirkete 10/09/2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere—— numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat li kişi başı 330.000,00 TL ve müvekkil sigortacı şirket, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, konu kaza sebebiyle müvekkil sigorta şirketi nezdinde —— numaralı hasar dosyası aktüer raporuna göre belirlenen, müteveffa —–annesi —–için 15.207,49 TL TL ,babası—— için 12.974,58 TL TL olmak üzere toplam 28.182,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13.11.2020 tarihinde hak sahiplerine ödendiğini, yapılan ödeme, mevzuata uygun olarak hesaplandığını ve bakiye tazminatın söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikle kazada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, hesaplamanın 19.06.2021 tarihli—— yayımlanarak yürürlüğe giren 7327 sayılı “İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 18 ve 19. Madde hükümleri ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ve 92. Maddelerinde değişiklik dahilinde yapılması gerektiğini, bu nedenle şayet bir sorumluluğumuz doğacak ise 2918 sayılı Kanun’un 90. Madde hükmü uyarınca TRH tablosunun kullanılması ve azami faiz oranı aşılmamak kaydıyla teknik faizin uygulanması gerektiğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini ve talep edilebilecek faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında 15/04/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların desteğinin vefat etmesi sebebiyle davacı anne baba ve kardeşlerin destekten yoksun kalıp kalmadıkları, davalı sigorta şirketi, davalı araç sahibi ve davalı araç sürücüsünün söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.Davaya konu kaza ile ilgili —– Asliye Ceza Mahkemesinin ——. Dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Sanık ——hızını far ışığı altındaki görüş mesafesine göre ayarlamadığından zamanı fren ve direksiyon tedbiri alamadığından tali kusurluğu olduğu halde kusursuz olduğunu ileri sürdüğünden savunması reddedilmiş. Müşteki —– yazılı deliller ile doğrulanan beyanları kabul edilmiş. Tanıklar —- ve —— gördüklerini ifade ettikleri anlaşılmış. 16/04/2018 tarihli otopsi tutanağı açıklayıcı olduğundan ve —- Grup Başkanlığının 17/05/2018 tarihli raporu, —– 24/09/2019 tarihli raporu ve Bilirkişi —–26/02/2019 tarihli bilirkişi raporları açıklayıcı ve fenni olduğundan itibar edilmiş. Dosya kapsamı ile sanık —– servis şoförü olarak idaresindeki ——- plaka sayılı midibüs ile suç yerine geldiğinde gece olduğu halde hızını far ışığı altındaki görüş mesafesine uygun ayarlamadığından, yaya olan ——gördüğünde etkili fren yapamadığı ve direksiyon tedbiri alamadığından çarparak beyin kanaması ve iç kanaması sonucu müteveffa —— ölümüne neden olduğu anlaşılmış ve sanığın kazada tali kusurlu olduğu kanaatiyle alt sınırdan cezalandırılması yoluna gidilmiş, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine 04/11/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüş, gerek ceza yargılamasında gerekse mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda davalı —– tali kusurlu olduğu, müteveffa —– ise asli kusurlu olduğu noktasında yapılan değerlendirmeler mahkememizce de kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacılar dava dilekçesinde hem maddi, hem manevi tazminat talep etmiş ise de davacılar vekili tarafından 19/12/2022 tarihinde gönderilen dilekçede özetle; davacı —- ve davacı —–Destekten yoksun kalma tazminatı talebinden feragat ettiklerini, destekten yoksun kalma tazminatı (Maddi Tazminat) yönünden Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti Talebi de bulunmadığı, davalı Sigorta şirketi ile yapılan Sulh Sözleşmesi doğrultusunda; taraflarca karşı vekalet yahut yargılama gideri talebi bulunmadığından, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmamasını talep ettiğini, manevi tazminat davasına devam ettiklerini, manevi tazminat isteminin dosyadaki delillere göre değerlendirilmesini talep ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; maddi tazminat istemi yönünden davacı ile davalı sigorta şirketinin anlaştığı, sigorta şirketinin anlaşma çerçevesinde belirlenen bedeli ödediği, davacının maddi tazminat davası yönünden davasından feragat ettiği, bu yönden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise; manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği dikkate alınarak, davacıların taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
-Davacı vekili, talebi olmadığını bildirdiğinden, maddi tazminat talebi yönünden davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-Davacıların manevi Tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
-Davacı anne müteveffa —–için 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılar—— kaza tarihi olan 15/04/2018 tarihinde itibaren işleyecek Yasal Faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar —–miras payları oranında verilmesine,
-Davacı baba —– için 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılar —— kaza tarihi olan 15/04/2018 tarihinde itibaren işleyecek Yasal Faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı kardeş —— her biri için 12.500,00-TL olmak üzere toplam 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılar —— kaza tarihi olan 15/04/2018 tarihinde itibaren işleyecek Yasal Faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin ayrı ayrı REDDİNE,
a-Davacılar kendisini manevi tazminat yönünden vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
b-Davalı —— kendisini manevi tazminat yönünden vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine,
3)Davacı tarafından masraf edilen 59,30-TL başvurma harcı, tebligat/müzekkere gideri 109,45 TL, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.668,75‬-TL yargılama giderinin, kabul red oranına göre hesap ve takdir edilen 987,43-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4)-Davalılar tarafından yapılmış masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5)-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 179,90 TL karar harcı ile manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 4.269,37- TL karar harcının toplamı olan 4.449,27- TL karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 587,47 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.861,8‬0 TL harcın 179,90-TL sinin davalı ——Sigorta Şirketi’nden alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA kalan 3.681,9‬0-TL nin davalılar——müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA
6)Davacı tarafından yatırılan 587,47-TL harcın davalılar ——alınarak davacılara verilmesine,
7)Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ve yargılama giderlerinden olan 1.360,00-.TL zorunlu arabuluculuk ücretinin, kabul red oranına göre hesap ve takdir edilen 831,6‬0- TL’lik kısmının davacılardan, 488,40-TL’lik kısmının ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8)Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesineDair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.