Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2023/204 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/681 Esas
KARAR NO: 2023/204
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 04/10/2021
KARAR TARİHİ: 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket,—–adresindeki iş yerini uğrayabileceği zararlara karşı 30/04/2020 – 30/04/2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığını, —- sıralarında yukarıda yer alan riziko adresine yük getiren—– plakalı araç sürücüsü yükleri indirmek için aracı fabrika kapısından içeriye yanaştırdığı sırada sigortalı fabrikanın duvarlarına çarpmış ve duvara maddi hasar verdiğini, konuyla ilgili olarak olay tarihinde sigortalı ——– plakalı araç sürücüsünün düzenlediği tutanak dilekçemiz ekinde sunulduğunu, bu tutanakta araç sürücüsü davalı——- dur demesine rağmen aracımın arızalanıp durmamasından dolayı fabrikanın duvarına çarptım.” ifadelerine açıkça yer verdiğini, söz konusu hasarın —–plakalı araç sebebiyle meydana gelmiş olduğu -araç sürücüsünün kabulünde olup- tartışmasız olduğunu, gerçekleşen kaza sebebiyle davalı —- sahibi olduğu ve davalı —- sevk ve idaresindeki ——plakalı aracın %100 oranında kusurlu olduğu sabit olduğunu, aracın çarpması sonucu fotoğraflarda da görüleceği üzere fabrikanın——- hasar gördüğünü, hasar sonrası sigortalı tarafından müvekkili şirkete başvuruda bulunulmuş olup hasar tespiti için gerekli ekspertiz çalışmaları yapıldığını, meydana gelen hasarın giderilmesi için ilgili firmalardan alınan teklifler sonucu gereken tadilatlar yapıldığını ve —– tazminat poliçe gereği sigortalıya ödendiğini, gerçekleşen hasardan, davalı —- plakalı aracın sürücüsü, davalı —– işleteni/sahibi ve davalı —- ise aracın —– olması sebebiyle %100 oranında sorumlu olduğunu, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçluların ——sayılı dosyasındangönderilen ödeme emrine karşı yaptıkları haksız itirazların iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar
tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu kaza karayolları dışında meydana geldiğini, dava konusu olay kara yolu dışı olan ——– sahasında meydana gelmiş olup 2918 Sayılı KTK gereği trafik sigortacısı olan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu aynı kanunun ikincimaddesine göre fabrikanın kara yolu sayılabilecek yerlerden olduğu iddiası yerinde olmadığını, 2918 Sayılı KTK madde 2 de işbu yerler tahdidi olarak sayıldığını, olayın meydana gediği fabrika içi sayılan yerlerden olmayıp kara yolu dışı olduğunu, fotoğraflardan da görüleceği üzere hasarın meydana geldiği yer tam olarak fabrika duvarı- fabrika içi olup kara yolu ile hiçbir bağlantısı bulunmamakta olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——– usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 17/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen bedelin halefiyet ilkesi gereği davalılardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, 17/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle dava dışı sigortalısına tazminat ödemesinin yapıldığını, TTK 1472 maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, dava konusu trafik kazasının ve oluşan zararın meydana gelmesinde davalıların kusurlu ve sorumlu olduğunu, zararın tahsili için icra takibine geçildiğini, davalıların haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı —– davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—— üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş,——- dava konusu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, ——tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 15.06.2022 tarihli raporunda özetle, “…Kusur yönünden değerlendirme:
—- plakalı araç sürücüsü ——-meydana gelen kazada asli ve % 100 kusurlu olduğu, Miktar tespiti yönünden değerlendirme: Miktar tespiti yönünden seksiyonel kapının onarımı için —-ve duvar panellerinin onarımı için —- bedelin uygun olduğu, —–Yönünden Değerlendirme: Meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasardan yarı römorku çeken ——plakalı çekiciyi zorunlu trafik sigortası ile sigortalayan davalı——sorumlu olduğu, nihai karar Sayın Mahkemenizde olmak üzere pasif husumet itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Davacı vekili, 17/11/2020 tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu ve dava dışı sigortalısına ait fabrikada zarar meydana geldiğini iddia ettiğinden bu hususları ispatla yükümlü olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; —– plakalı araç sürücüsü davalı —— dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranarak manevra yaparken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek şekilde fabrika binasına çarpması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, kazanı meydana gelmesinde başkaca birinin kusurunun bulunmadığı, anılan zararın —- kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve davalıların—–poliçe hükümleri gereğince oluşan zarardan sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemeye ilişkin bedelin halefiyete dayalı olarak davalılardan rücuen tahsilini talep etmekte haklı olduğu, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tarafça talep edilen alacağın ve zarar tespitinin dosya kapsamına uygun, 15/06/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına karar verimiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —— Dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının ——— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin aynen DEVAMINA,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken karar harcı 1.103,00-TL’den davacı tarafça yatırılan 200,10-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 75,08-TL harç olmak üzere toplam 275,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 827,82‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 200,10-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 75,08-TL harç olmak üzere toplam 275,18-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 211,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.129,55-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00-TL arabuluculuk ücreti davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023