Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/68 E. 2021/796 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/68 Esas
KARAR NO: 2021/796 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/09/2020
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu ——- karşılık olan tüketim fatura bedellerini ödemediğini, bu sebepten tarafımızca davalı/borçlu— ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla—- dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise,—– icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bahsetmiş oldukları üzere; davalının tüketmiş olduğu enerji bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini , borçlunun haksız itirazının iptali ile alenen kötü niyetli olan borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından abonelik sözleşmesine konu fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddelerine gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında elektrik aboneliği sözleşmesi sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya elektrik tüketim bedeline ilişkin faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın ilk olarak—— sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderilmiş, alınan yeni esas üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- dosyasının uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —- abonelik sözleşmesi ve fatura suretleri dosya içerisine alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
——tarihli müzekkere cevabı dikkate alındığında davalının gerçek kişi tacir olduğu anlaşılmakla eldeki davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak —- müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte—- değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile ——– getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
——-göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.—–
Somut dosya bakımından; eldeki davanın ticari dava olması sebebiyle mahkememizce davacı vekiline —-tarihli celsede arabuluculuk tutanak aslını sunmak üzere bir haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından arabuluculuk tutanak aslının sunulmadığı anlaşılmış,—– davacı beyanında arabuluculuk başvuru işlemlerinin başlatılmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının arabuluculuk dava şartını yerine getirmediği anlaşılmış, davanın—– devamı maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 5/A ve HUAK 18 ve devamı maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 362,16-TL harcın mahsubu ile artan 302,86-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —— gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.496,75-TL nispi ekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/09/2021