Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/672 E. 2022/454 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/672 Esas
KARAR NO: 2022/454
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süregelen ticari ilişki sebebiyle takibe dayanak faturaya konu
malların teslim edildiği; buna karşın davalının yalnızca kısmi ödeme gerçekleştirdiği; faturayı
tebliğ alarak borçtan haberdar olan davalı tarafın vadesinde ödeme gerçekleştirmediği gibi
fatura ve içeriğine de herhangi bir itirazda bulunmadığı; davalıya ekte sunulan faturaların
tebliğ edildiği; faturayı tebliğ alan davalının ——-günlük süre içerisinde herhangi bir itiraz öne
sürmediği; Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi gereğince işbu faturaların delil niteliği
kazandığı; diğer yandan gerek görülmesi halinde davacı kayıtları üzerinde yapılacak
incelemede takip konusu yapılan alacakların haklı ve yerinde olduğu hususunun açıkça
anlaşılacağı; davalıların faize karşı yapmış olduğu itirazların yersiz olduğu; somut olayda
faturaları tebliğ alan davalının, vadenin sonunda temerrüde düştüğü sabit olduğundan faize
ilişkin itirazlarının da iptal edilmesi gerektiği öne sürülerek——– Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı/borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum
edilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının bakiye faturayı ödemediğini, bakiye fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalının usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——–Esas sayılı ——– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, ——— davacı ve davalının —— kayıtları celp edimiş,———–tarihli ——– raporu alınmış ve dava
sonuçlandırılmıştır.———–tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda; Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu;İnceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmayan davalı tarafın, yerinde inceleme yapılmasına ilişkin bir talebi de dosyada bulunmadığından davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı;Dava konusu icra takibi dayanağının, toplam ———- tutarındaki ——- adet faturadan ibaret olduğu;Dava konusu icra takibinin dayanağı faturaların, e-fatura olup ilgili sistem üzerinden davalıya gönderilmiş olması ve davalı tarafından——–formlarında beyan edilmiş olmasınedenleriyle faturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu; Karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat külfetinin yerine getirilmiş olduğu değerlendirilen faturalar ve davacı tarafın kabulündeki davalı ödemeleri birlikte
değerlendirildiğinde ——– takip tarihi itibarıyla davacının ——— asıl alacak ve——– işlemiş faiz olmak üzere toplam ———– alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——- formları üzerinde yapılan——-incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği (ibrazdan kaçındığı) anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların dava konusu döneme ilişkin ———formları üzerinde yapılan ——- incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından——– bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen fatura alacağına ilişkin malları kabul edip——— bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle faturalara konu malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. ——— Esas ——-Karar sayılı ilamı——– Esas ———Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının———esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile ———– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——–Dosyaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı——- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ———– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, ——– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı ———-den davacı tarafça yatırılan ——— peşin ile icra dosyasına yatırılan——–harç olmak üzere toplam——— harçtan mahsubu ile bakiye ——— harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan——- peşin ile icra dosyasına yatırılan ——– harç olmak üzere toplam ——-harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan ——-başvuru harcı,——– vekalet harcı, ——– tebligat ve müzekkere gideri,———— ücreti olmak üzere toplam ——— yargılama giderinin haklılık oranına göre ——— sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ———- arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre———-davalıdan, kalan———-davacıdan tahsili ile ——— irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen——— nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen ———- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——-açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.