Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2021/897 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/688 Esas
KARAR NO : 2021/871

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 21/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı … arasında maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle oluşan hasar onarım bedeli ve bu bedelin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti ödemesinin tahsiline yönelik olarak —–başvuru yapıldığını, —–tarihli uyuşmazlık—–talebin reddine, davacı tarafından ödenen masrafların üzerinde bırakılmasına ve —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … kuruluşuna ödenmesine şeklinde karar verildiğini, karar uyarınca ———- verilerek ihtirazi kayıtlı vekalet ücreti ödemesi açıklamasıyla 59,33-TL’nin ödendiğini, 13/10/2020 tarihinde yapılan ödemeye rağmen davalının 15/10/2020 tarihinde ——-esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlattığını, ve ödenen vekalet ücretinin işlemiş faizi ile mükerrer olarak talep ettiğini, haciz tehtidi altında ferilerle birlikte vekalet ücretinin 160,00-TL’nin 20/10/2020 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenmek zorunda kalındığını, davalının haksız olarak zenginleştiğini, bu nedenlerle icra baskısı altında davalıya ödenen 160,00 TL’nin ödeme tarihi olan 20/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, TTK’nın 4. Maddesinde ve 5. Maddesinde açıklanan hükümler çerçevesinde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, ——– başvurulmamış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, takip tarihi itibariyle davacının ödeme yapmış olduğu tarih aynı olup taraflarına ödemeye ilişkin bilgi ve belgenin iletilmediğini, takibin haklı olduğunu, müvekkili şirket hesabına yapılan 59,53 TL’lik ödemenin 18/12/2020 tarihinde davacıya iade edildiğini, huzurdaki davanın konusunun kalmadığını, yasal faiz oranını aşan her türlü talebin reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, vekalet ücreti alacağının mükerrer tahsil edildiği iddiasıyla, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak- istirdat istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak —–sayılı esasına kaydedilmiş, dilekçeler teatisi tamamlanmış, davalı vekili tarafından davanın mutlak ticari dava olduğundan mahkemenin görevli olmadığı ve aynı zamanda arabuluculuk yoluna başvurulmadığından davanın usulden reddine yönelik beyan ve itirazlarda bulunulmuş, mahkeme tarafından —- tarihli celsede taraf vekillerine görev yönünden Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarını sunması için süre verilmiş, her iki taraf vekili tarafından da bir kısım kararlar — (davalı vekilinin sunmuş olduğu kararlar dosya içinde fiziki olarak alındığı tespit olmakla birlikte davacı vekili tarafından sunulan kararlar fiziki olarak dosyada yer almayıp—- tarihli karar ile görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;—- davacı tarafından trafik kazası sebebiyle ——- plakalı araçta meydana gelen hasar sebebiyle uğranılan zararın tazmini için kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan —- plakalı aracın —–düzenleyen davalı ..—– aleyhine başvuru yapıldığı, başvurunun reddine karar verildiği ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 59,53-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, bu karar uyarınca 59,53-TL vekalet ücretinin tahsili amacıyla —- vekalet ücretinin tahsili için asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam 59,57-TL’nin ——- tahsili için icra takibi başlatıldığı ve davacı tarafından icra dosyasına borcun ödendiği, bu ödemenin mükerrer tahsilat olması sebebiyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin görev yönünden itirazı sonrası dosya mahkememize gönderilmiş ve davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde aynı zamanda arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadığından dava şartı yönünden itirazda bulunduğu görülmüş ise de arabuluculuk yoluna başvurunun zorunlu olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için öncelikle davanın ticari dava olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekmektedir.
——– karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5 (1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda davalı taraf tacir ve uyuşmazlık ticari işletmesini ilgilendirmekle birlikte davacı taraf tacir değildir. Dolayısı ile uyuşmazlık nispi ticari dava kapsamında kalmamaktadır. Her ne kadar asliye hukuk mahkemesi tarafından ”..Tüm dosya kapsamına göre sigorta hukukuna ilişkin düzenlemelerin TTK’nın 6. Kitabında yer aldığı, bu kapsamda sigorta hukukundan doğan davaların TTK’nın 4. Maddesindeki …. hükmü gereğince incelenen ——— dayanağının trafik kazası sonucunda aracında hasar oluşan davacı ..— hasar talebine ilişkin olup , tazminat talebinde bulunulan aracın davalı …——numaralı——– mevcut olduğu ve uyuşmazlığın buna göre incelendiği de dikkate alındığında —- sigortasından kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların görev yerinin TTK’nın 1483 ve müteakip maddeleri uyarınca asliye ticaret mahkemeleri olduğu anlaşılmakla” gerekçesiyle karar verilmiş ise de, davaya konu uyuşmazlık ——– kaynaklı hasar talebine ilişkin olmayıp, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak mükerrer tahsil edildiği iddia edilen vekalet ücretinin istirdatı istemine ilişkin olup, mutlak ticari dava kapsamında ve az yukarıda açıklandığı üzere nispi ticari dava kapsamında da kalmamaktadır. Dolayısı ile ticari dava olmayan uyuşmazlıkta arabulucuya başvuru — mahkememiz de görevli olmadığından, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Ayrıca davalı vekili tarafından sunulan ve emsal olduğu iddia edilen—- görev yönünden istinaf talebinin miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalması sebebi ile incelenemediği ve neticede görev yönünden bir karar verilmediği, yine ———sayılı kararı incelendiğinde ise anılan karara konu uyuşmazlıkta davacı tarafın da tacir olmasından dolayı nispi ticari dava kapsamında kalan davada ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş olup , anılan kararların mahkememize konu uyuşmazlık yönünden emsal niteliği taşımadığı açıktır.
Açıklanan gerekçeler ile davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınabileceği, bu hususta kazanılmış usuli haktan da söz edilemeyeceği, davanın açılış tarihi ve yargılamanın geldiği aşama göz önünde bulundurularak usul ekonomisi ilkesi gereği duruşma günü verilmeksizin mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, daha önce görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın ilgili istinaf dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye——- olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3—— arasında görev uyuşmazlığı çıktığından kesin olarak (miktar itibariyle) verilen kararda görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın——– DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA) gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri, vekalet ücreti ve karar ilam harcının yargı yeri belirlendikten sonra görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.