Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/652 E. 2022/1070 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/652 Esas
KARAR NO : 2022/1070

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin murisi ve desteğinin ——-tarihinde sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracı ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın vefatına sebebiyet veren——plakalı aracın kaza tarihinde —— davalı—– sigortalı olduğunu, müteveffa desteğin vefatından sonra geride destekten yoksun kalan olarak müvekkillerinin kaldığını, bu kazada desteğini kaybeden müvekkilinin yaşadığı ve yaşayacağı acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını, vefat eden desteğinden hem bedeni hem de maddi ve manevi —— olan bu —– olan ve olacak olan müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara maruz kaldığını, bu nedenlerle, haklı ve yasal davanın kabulü ile esas itibari ile destekten yoksun kalan 3. kişi olan müvekkili için ———–(belirsiz alacak) destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalı——şirketinden tazmin ve tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile mahkeme vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- olduğundan dava yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle itirazımızın kabulüyle dosyanın—— gönderilmesine karar verilmesini, yasal başvuru-dava şartı gerçekleşmediğini, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, davacı yanın desteğinin vefatı ile meydana gelen tek taraflı trafik kazası arasında illiyet bağı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için müteveffanın trafik kazası sonucu vefat ettiği düşünülse dahi %100 kusuruyla kazaya sebebiyet veren müteveffanın desteklerinin müvekkilinden hiçbir talep hakkı olmadığını, mahkeme nezdinde ikame edilen davada ispat külfeti davacılarda bulunduğunu,——rücuya tabi herhangi bir tazminat ve yardım alıp almadığı hususunun sorularak, bir tazminat alınmışsa bu miktarın bulunacak zarar miktarından indirilmesi gerektiğini, müteveffanın gelir durumunun kesin delillerle ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrütü söz konusu olmadığını, davacı yanın talep edebileceği faiz başlangıcı kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren ve yasal faiz şeklinde olması gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısı —– plakalı aracın kullanım şekli hususi olup talep edilebilecek faiz türü ancak yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla; yetki itirazlarının kabulüne dosyanın yetkili ——–Mahkemelerine gönderilmesine, —-dosyasının ve aynı dosyadan verilen————-Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararının celbine, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, aksi halde işbu dilekçemizde izah ettiğimiz hususların (kusur, faiz, tazminat tespiti vs.) nazara ittihazına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi (destekten yoksun kalma) tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, ———— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin murisinin ve desteğinin ölümü sebebiyle destekten yoksun kaldığını, destekten yoksun kalma maddi tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın————; ilk olarak açıldığı ——- —– yetkisizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, yetkisiz mahkemece ——- cevabı yazıları ile mahkemece istenilen ——-dosyasının ——— üzerinden mahkemece celp edildiği görülmüş, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilerek —– tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan —– tarihli bilirkişi ——– bilirkişi raporunda özetle, “… Delillerin takdir ve değerlendirmesi Mahkemenin —– ait olmak üzere,——– meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ;
1)———- plakalı aracın sürücüsü ——- yol üzerinde seyri esnasında, aracının hızını, aracın teknik özelliğine, yol durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, kendi ve trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu, bu nedenlerle Karayolları Trafik Kanununun, 30 ve 52/b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 67 ve 101/ b maddelerinde
belirtilen kuralları ihlal ettiği, kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, müteveffa sürücü ——– vefat etmesinde,———— olmak üzere, kaza ile illiyet bağı olduğu görüş ve kanaatine varıldığına,
2) ————— %100 kusuru ile sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle, haksahiplerinin destekten yoksunluk tazminatlarının, ölen desteğin %100 kusur
oranı üzerinden;
a) Birinci seçenekte ———— ———– göre) :
Haksahipleri Hesaplanan Tazminatın Davacı eş ——–
Dava dışı —–olmak üzere toplam ———– olduğu,
b) İkinci seçenekte ———–tablosuna göre) :
Haksahipleri Hesaplanan Tazminatın Davacı eş——–
Dava dışı ——– olmak üzere toplam —— hesaplandığına,
3) —- kaza tarihi itibariyle kişi başına ölüm sigorta limitinin ———-olduğuna———- geçerli limittir),
Hesaplanan toplam tazminat, sigorta limitini aştığından, haksahiplerini hesaplanan toplam tazminattaki pay oranlarına göre, —— sigorta limitinin, destekten yoksunluk tazminatı yönünden, haksahipleri arasındaki paylaşım tutarlarının,tarafımıza verilen görev çerçevesinde seçenekli olarak ;
a) Birinci seçenekte (——- yaşam tablosuna göre) :
Sigorta limitinin
Pay oranı haksahipleri arasındaki paylaşım tutarları :
Davacı eş —— için %99,63 ——–
Dava dışı kız ————— % 0,37 – 647,50 TL olmak üzere toplam : % 100 – 175.000,00 TL olduğunu, b) İkinci seçenekte—–Sigorta limitinin Pay oranı haksahipleri arasındaki paylaşım tutarları :
Davacı eş —– %99,53 ——–
Dava dışı kız ———- % 0,47 – 822,50 TL olmak üzere Toplam: % 100 – 175.000,00 TL olarak belirlendiğine,
4) Davacı tarafça davadan önce ——-başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmamaktadır. Dava dilekçesi ekinde, anlaşamama ile sonuçlanan ——— tutanağının sunulduğu, davacı tarafın —-tarihli dilekçesi ekinde
de sigorta şirketine dava açıldıktan sonra——- tarihinde başvuru yapıldığına ilişkin——–sunulduğu görülmektedir. Buna göre, dosyadaki belgeler kapsamında,
sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin
Mahkemenin Sayın Hakimine ait olduğuna ilişkin…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Hemen burada destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği üzerinde de durulmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı TBK 53/3 ve 55 maddesinde düzenlenmiş olup; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. ” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden ———— ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK 53/3 maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. 6098 sayılı TBK 53/3 maddesinde sözü geçen —–hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, ——uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve —– düzeye göre normal karşılanan giderlerdir ——–
Diğer taraftan,—–tarihli ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik —– kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış;—- ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Eldeki dava da, müteveffa —- sürücüsü olduğu dava konusu araç olan——— plakalı araç ile seyir esnasında iken kullandığı aracın teknik özellikleri ve yol durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak ayarlaması gerekirken bu konuda gerekli dikkate ve özeni göstermeyerek duvara çarptığı ve dava konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda müteveffanın %100 kusurlu olduğu, kaza sonrasında aracın —– boşa alarak aracın ön kısmında ki çarpan bölümleri incelerken taş duvarın aniden çökmesi sebebiyle vefat ettiği anlaşılmıştır.
Kaza tarihi dikkate alındığında——- uygulanması gerekmekte olup, mirasçılar üçüncü kişi konumunda olması sebebiyle kaza ve ölüm murisin %100 kusuru ile meydana gelmiş olsa bile, mirasçılar destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilir. Murisin kusurunun sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
Ancak haksız fiil sebebiyle tazminat talep edilebilmesi için zarar ile zarara sebebiyet veren fiil arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekmektedir.
Eldeki dava da, muris ——– araç ile duvara çarptıktan sonra aracını durdurmuş,—— almış ve aracının çarpan bölgelerini incelemek amacı ile aracından inerek aracın ön bölümüne geçmiştir. —– etkisi ile aniden yıkılması ve sürücünün taşların altında kalması sebebiyle vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu, —- muayene ve otopsi tutanağı ve savcılık aşamasında alınan tanık beyanları dikkate alındığında müteveffanın ölümünün aracın duvara çarpmasından sonra sürücü/müteveffa —— araçtan inip aracının kontrol etmek istediği sırada —- sonucunda meydana geldiği hususunda şüphe bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, müteveffa ——– ölümü trafik kazası ile değil, kaza sonrası ——- yıkılması ile meydana gelmiştir. Her ne kadar, alınan bilirkişi raporunda murisin ölümü ile kaza arasında illiyet bağı olduğu beyan edilmiş ve kaza sonrasında murisin aracını kontrol etmesi hayatın olağan akışı içerisinde makul kabul edilebilecek bir davranış olduğu beyan edilmiş ise de; duvarın yıkılmasından dolayı murisin hayatını kaybetmesi ile trafik kazası arasındaki illiyet bağının kesecek yoğunlukta olduğunun kabulü gerekir. Bu sebeple bilirkişi raporundaki bu tespite itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza ile murisin ölüm sebebi arasında uygun illiyet bağının kesildiği, —– duvarın yıkılması sonucu vefat etmesi sebebiyle ————– şirketinin destekten yoksun kalma zararından sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 595,50-TL harç olmak üzere toplam 649,9‬0-TL harcın mahsubu ile artan 569,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.