Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/635 E. 2022/553 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/635 Esas
KARAR NO:2022/553
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; ——– tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının yaralandığı, meydana gelen kazanın oluşumunda ——- araç sürücüsü —— kusurlu olduğu tespit edildiği, kaza nedeniyle müvekkilim ağır bir şekilde yaralandığı, davacının kaza sonrası —— tarihinde ——– bölümünde hazırlanan adli tıp kurulu raporunda da müvekkilimin maluliyetinin gerçekleştiği ve sürekli sakatlığı olduğu tespit edildiği, oluşan maluliyet nedeniyle ——- başvuru yapılmış ancak davalı —–Kaza ile ilgili açılan ceza dosyasında uzlaşma sağlandığından dolayı talebimizi reddettiği, davalı —– şirketinin uzlaştırma nedeni ile zararı karşılamaması hukuka aykırı olduğu, somut olaydaki —- kazasına ilişkin olduğu, bu durumda öncelikle özel kanun olan 2918 sayılı KTK’nın uygulanması gerektiği, olaydaki uzlaştırmanın da iptalinin gerektiği ——tarihli uzlaştırma tutanağından da anlaşıldığı, mezkur tutanağa göre uzlaştırma edimsiz olarak gerçekleştiği, yani kanuni ifadesi ile “uzlaştırmanın yetersiz olduğu açıkça” belli olduğu, —— işleten ve sürücü müteselsil olarak sorumlu olduğu, müteselsil borçluluğu düzenleyen 6098 sayılı TBK’nun 166. Maddesine göre “Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler.” Yani uyuşmazlığın —– kapsamında olduğundan dolayı davalının ve sürücünün sorumluluğuna etkisi olmamasına rağmen ilgili—- hükmü gereği tazminat davası açılmayacağı kabul edilse dahi bu sadece uzlaşan sürücü tarafından ileri sürülebileceği, açıklanan nedenlerle davalı —– şirketinin sorumluluğu devam ettiği, trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına kaybına uğrayan davacının, toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarının belirlenerek şimdilik —– olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatının —-aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek —-yargılama giderleri ve —– birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; —–tarihli Ceza Muhakemesi Kanununun Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 23. maddesinin 7. fıkrasında konu ile ilgili olarak soruşturma aşamasında uzlaşma yoluna gidildiği takdirde soruşturmaya konu suç nedeni ile tazminat davasının açılamayacağı düzenlendiği, herhangi bir kabul anlamına gelmemekle birlikte —- sorumluluğu —- kusuru ve —- kapsamı ile sınırlı olduğu, davacının söz konusu olaydan dolayı —– herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerekeceği, tazminattan indirim gerektiren hususlarda araştırılma yapılması gerektiği, açıklanan ve sayın mahkemenizce re’sen gözetilecek nedenlerle davanın reddi ile yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davalı —— şirketinin —– kazaya karışan—- sürücüleri ile varsa —- kişilerin kusurları iddiasıyla davacının kaza sebebiyle talep ettiği—– davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda—–tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının yaralanmasıyla sonuçlandığı iddia olunan——- tarihli trafik kazasında davalı —- zorunlu—– kazaya karışan araç sürücüleri ile ve varsa —- kişilerin kusurlu olup olmadığı, kusurlu iseler hangi oranda kusurlu oldukları, davacının yaralanması sebebiyle —— talep şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında uyuşmazlığın toplandığı görülmüştür.Dava konusu hastane raporları, tedavi evrakları ve diğer delillerin dosyaya celp edildiği görülmüştür.——– numaralı uzlaştırma teklif formu örneğinin mahkememize gönderilmiş olduğu, uzlaştırma formunda tarafların uzlaştırmayı kabul ettikleri beyanlarının alınıp imzalarının alınmış olduğu görülmüştür.
——- soruşturma numaralı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar örneğinin dosyaya celp edildiği görülmüştür.KTK’nın 111.maddesinde, “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.
Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak——içinde iptal edilebilir.” denilmiştir. Diğer taraftan TCK’nın 73/7 maddesinde; “Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık—– de dava açamaz.” denilmiştir.
CMK’nın 253. maddesinde uzlaştırma düzenlenmiş, 253/19. fıkrasında ise, “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü bulunmaktadır.
Şu halde, CMK’nın 253/19. maddesindeki hüküm, KTK’nın 111 ve TCK’nın 73/7 maddesindeki hükümlerden bağımsız, uzlaşmaya özel ve öncelikle uygulanması gereken bir hüküm niteliğindedir. Bir başka anlatımla soruşturma sırasında, müşteki ve şüphelinin anlaşarak uzlaşması ve takipsizlik kararı verilmesinden sonra KTK’nın 111 maddesi gereğince, bu anlaşmanın ya da uzlaşmanın iptali istenemez. Ayrıca henüz kamu davasının açılmadığı soruşturma evresinde şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle takipsizlik kararı verilen durumlarda TCK’nın 73/7. maddesi uygulanmaz.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı —- tarafından—- ile —– sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının bedensel zararlarından davalının 2918 sayılı Yasanın 85/1, 91. vd. maddeleri gereğince —– dahilinde sorumlu olduğu ancak —– soruşturma sayılı dosyasında müşteki ve şüphelinin uzlaştıkları ve bu nedenle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği, uzlaşmanın usulüne uygun şekilde yapıldığı, CMK’nın 253/19. maddesi gereğince tazminat davası açılamayacağı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli —–‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan —– harcın mahsubu kalan —–nin davacıdan alınarak—-kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca—– arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak —– kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —- davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —-haftalık yasal süre içinde —-açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.