Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/627 E. 2023/191 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/627 ESAS
KARAR NO : 2023/191

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, davalı aleyhine —— Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan davalılara ödeme emri tebliğ edildiğini, davalıların ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, icra takibinin davalı tarafın itirazı ile durduğunu, işbu icra takibine devam edilebilmesi amacıyla huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zarureti hâsıl olduğunu, taraflar arasında akdetmiş oldukları direkt satış sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin dağıtımını yaptığı ve ileride dağıtımını yapabileceği —— ürünler ile kullanım amaçları bakımından eş ürünlerin şirketten düzenli ve sürekli satın alınması ve hâlihazırda işletmiş olduğu satış noktasından müşterilere yeniden satışının gerçekleştirilmesi maksadıyla davalı ile —– Miktar Bayilik Bölgesi Direkt Satış Noktası Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre; davalının “Ürünler” ve kullanım amaçları bakımından eş ürünleri Şirket’ten satın almak sureti ile, işlettiği Satış Noktasında müşterilerine yeniden satacağı, bu ürünlerin tanıtımına ilişkin reklam ve sair malzemeyi Satış Noktası’nda bulunduracağı ve bu ürünlerin tanıtımını yapacağı yönünde taahhütte bulunduklarını, davalının, müvekkilinin yazılı onayı almadan sözleşme yahut ekleri sebebi ile doğan hiçbir hak ve yükümlülüğünü başkasına devretmeyeceği, temlik etmeyeceği, sözleşme süresi boyunca satış faaliyetini etkileyecek, sonlandıracak şekilde satış noktasını kapatmak, devretmek, faaliyet türünü değiştirmek gibi faaliyetlerde bulunmayacağı yönünde taahhütte bulunmuş ve müvekkil şirket ile karşılıklı mutabakata vardıklarını, ancak, davalı tarafın müvekkil şirketle akdettikleri sözleşmeye aykırı davranarak satış noktasını müvekkil şirkete hiçbir ihtar yahut bildirimde dahi bulunmadan kapattığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak müvekkiline bildirimde bulunmaksızın satış noktasındaki faaliyetlerine son verdiği ve bahse konu satış noktasında faaliyet göstermediği ve/veya başkasına devrettiğinin — Noterliği 08/07/2019 tarihli —— Yevmiye No’lu Tutanak tespit edildiğini ve yükümlülüklerine uymaması nedeni ile sözleşmenin derhal fesheedildiğini, Sözleşmenin Özel Hükümler başlıklı bölümü gereğince sözleşmedeki satış noktasında şirket ürünlerini etkin bir şekilde satışını sağlamak amacıyla yapılan pazarlama faaliyetlerine katılım bedelinin kıstelyevm hesaplaması sonucu 20.373,50-TL tutarının ödenmesini talep ettiklerini, davalı şirketin, müvekkil şirket ile arasında akdedilen bayilik bölgesi direkt satış noktası sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu olduğunu, dava öncesinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak müzakere edilen hususlar hakkında anlaşmaya varılamadığını, davanın kabulü ile davalı/borçlunun ——Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık davalı aleyhine hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa 23/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı/borçlunun——Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali için İİK m.67 gereğince açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır.Davacı; davalı ile aralarında 15.04.2014 tarihli Bayilik Bölgesi Direkt Satış Noktası Sözleşmesinin imzalandığını, davalı tarafın müvekkil şirketle akdettikleri sözleşmeye aykırı davranarak, müvekkil şirkete hiçbir ihtar veya bildirimde bulunmaksızın satış noktasındaki faaliyetlerine son verdiğini, bu hususun —– Noterliği 08/07/2019 tarihli —–Yevmiye No’lu Tutanağı ile tespit edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı bu davranışı nedeniyle sözleşmenin özel hükümleri gereği kendisine ödeme yapması gerektiğini beyan ederek davasının kabulünü istemiş; davalı davaya cevap vermemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— Esas sayılı İcra Dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın; davacının iddiası doğrultusunda davalı şirketin anılan sözleşmenin hükümlerine aykırı davranıp davranmadığı, bu kapsamda davalı şirketin sözleşmenin Genel Hükümler başlığı altında 7. Maddesine aykırı olarak davacı şirkete bildirimde bulunmaksızın satış noktasındaki faaliyetine son verip vermediği, davacının sözleşmeyi fesih etmesi sebebi ile anılan sözleşmenin Özel hükümler başlığı altında yer alan madde hükmü uyarınca takibe konu ettiği alacağa hak kazanıp kazanmadığı, netice itibariyle davalı itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği, davacının talep etmiş olduğu % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde yasal koşulların oluşup oluşmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, davacı tarafça 04/10/2019 tarihinde takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 28/11/2019 tarihli dilekçe ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, itirazın alacaklı olan davacıya tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.Dosya uyuşmazlık çözümünün teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen tarihli raporda özetle; “…davacının 2014-2015-2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları; davalının—– Asliye Hukuk Mahkemesi —–Talimat raporuna göre; davalı adresinde bulunmadığından ticari defterlerinin incelenemediği; davacı Şirket —– ile davalı İşletmeci —–arasında 15.04.2014 tarihli davacının dağıtımını yaptığı ve ileride dağıtımını yapabileceği —– ürünler ile kullanım amaçları bakımından eş ürünlerin şirketten düzenli ve sürekli satın alınması ve
hâlihazırda işletmiş olduğu satış noktasından müşterilere yeniden satışının
gerçekleştirilmesi amacını taşıyan, 5 yıl süreli bir satış sözleşmesi tanzim edildiği, taraflar
arasında bu yönde ticari ilişki olduğu,… sözleşmenin Özel Hükümlerine göre davacı taraf davalı tarafa verdiği 35.000,00 TL pazarlama faaliyetlerine katkı bedelinin kıstelyevm usulüne göre iadesini talep etmiştir. Davalının alıp satmayı taahhüt ettiği ürün 4.000 koli satış miktarı iken buna karşılık fiilen
sattığı ürün ise 1671,50 kolidir.Bu durumda 4.000 koli oranı %100 ise fiilen satılan 1671,50 koli oranı (1.671,50 koli/4.000 koli=) %41,79 orana tekabül etmektedir, buna göre davalı tarafından yerine getirilemeyen oran ise % 58,21 orana denk gelmektedir. Bu durumda davacının—–usulüne göre talep edebileceği tutar KDV dahil (35.000,00 TL x 58,21=) 20.373,50 TL olarak hesaplanmıştır… Davacının Alacak İddiasının/Kıstelyem Hesabı ve DiğerMasrafların İrdelenmesi‛ kısmında ayrıntılı açıklandığı üzere davacının davalıdan 04.10.2019 takip tarihinde 20.373,50 TL kıstelyem alacağı ve 598,76 TL masraf olmak üzere davalıdan 20.972,26 TL alacaklı olduğu; —— verilerinden 04.10.2019 takip tarihi itibariyle avans faizi oranı %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 20.972,26 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanabileceği…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Öncelikle taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacının, davalı ile arasında mal/hizmet satışına dair iddiasını ispat etmesi gerekir. Davacının akdi ilişkinin varlığını ispatlaması durumunda ispat yükü yer değiştirir ve davalıya geçer.
Tüm dosya kapsamı, davacı vekili tarafından sunulan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan sözleşme, davacının incelenen defter ve belgeleri ile davalının BA/BS kayıtlarına göre, davacı ile davalı arasında 15.04.2014 tarihli Bayilik Bölgesi Direkt Satış Noktası Sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki gereği davacının satış ve pazarlama amacıyla davalıya 35.000,00-TL pazarlama faaliyetlerine katkı bedeli verdiği, davalının alıp satmayı taahhüt ettiği ürünün 4.000 koli olmasına rağmen, fiilen sattığı ürünün ise 1671,50 koli olduğu, davalının bu sözleşmeye aykırı olarak, davacıya hiçbir ihtar veya bildirimde bulunmaksızın satış noktasındaki faaliyetlerine son verdiğinin —-Noterliği 08/07/2019 tarihli —— Yevmiye No’lu Tutanağı ile tespit edildiği, davalının sözleşmeye aykırı bu davranışı nedeniyle sözleşmenin özel hükümleri gereği kıstelyem alacağı ödemesi gerektiği, davacı ticari ilişkiyi ve mal/hizmet teslimini ispat ettiğinden, ispat yükünün yer değiştirerek davalı tarafa geçtiği, davalının borca itirazına dair bir delil sunmadığı, ihtarlı davetiye tebliğine rağmen defter ve belgelerini sunmadığı ve defter ve belge sunmaktan kaçınmış sayıldığı anlaşılmakla; davacı davasını ispat ettiğinden bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; alacağın likit olduğu dikkate alınarak kabul edilen miktar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —–İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 20.972,26-TL üzerinden devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.432,62-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 253,42-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 104,92-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.074,28‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 358,34‬-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.507,30-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; takdiren davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.