Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/620 E. 2021/1087 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/620 Esas
KARAR NO : 2021/1087

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– araçların çeşitli tarihlerde——- ödemeksizin geçişler gerçekleştirdiğini,———–dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından —– davalıya ait aracın —— yapması sebebiyle ödenmeyen geçiş ücretleri ile ceza bedellerinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. maddesi gereği iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı şirkete———- —— yapıldığı, davalı hakkında —- ücreti ve ceza tutarlarının tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; —— sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydı yapılarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir.
Burada ticari davaların ne olduğu hususunda bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine gör e bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların—- olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut dosya bakımından; gelen müzekkere cevapları dikkate alındığında davalı ..—– arasında işletme usulüne göre defter tutuğu, VUK 172 ve 177. maddesi gereğince —- olduğu belirtilmiştir—— cevabında ise davalının tacir kaydının bulunmadığı açıkça belirtilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; her dava açıldığı tarihteki usul ve esaslara göre belirlenir. Eldeki dosya bakımından davalının dava tarihi itibariyle tacir olmadığı sabit olduğundan —–kararına katılmak mümkün değildir. Dava konusu uyuşmazlık davalıya ait araçların davacı tarafça —– bedellerinin tahsilinden kaynaklanan itirazın iptali davasından kaynaklanan uyuşmazlık da, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde öngörülen mutlak ticari davalardan değildir. O halde olayda tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu değildir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının tacir olmaması, eldeki davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmaması sebebiyle mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, Mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca —-gönderilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur———-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Somut uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin——olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK ‘nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca —— gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.