Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/618 E. 2023/153 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/618 ESAS
KARAR NO : 2023/153

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine ——Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından sayılan ürünlerin verildiğini; 1 Adet —– kontrol ünitesi ve —– motor seti, 1 adet—– değişim fark bedeli, 1 adet —— değişim fark bedeli açıklamalı fatura bedellerinin ödenmediğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2.014,74 Euro talep ettiğini, taraflar arasındaki ilişkinin Türk Lirası olarak yürütüldüğünü, davacının alacağını Euro olarak talep etmesini hukuki olarak mümkün bulmadıklarını, faturalarda el yazısı ile TL cinsinden hesaplama yapıldığının görülmekte olduğunu, davalı firmanın cari hesap ekstresine göre davacıya 8.517,39 TL borcu ödemeyi kabul ettiğini, fazlaya ilişkin fahiş olarak niteledikleri rakamı ödemeyi kabul etmediklerini, davacının davalıyı temerrüde düşürmeden takipten önceki faizinin 188,74 Euro olarak talep ettiğini, takip dayanağı belgede ödemenin hangi tarihte yapılacağı konusunda kayıt bulunmadığını. Davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarname çekmediğini, tüm bu nedenler göz önüne alınarak davanın 8.517,39 TL kısmını kabul ile davacının bu miktarın üzerindeki taleplerine ilişkin kısmını red ettiklerini, öncelikle davanın yetkisizlik nedeni usulden reddini, davanın 8.517,39-TL’lik kısmının kabul edildiğini, aksi halde davacı tarafından tek taraflı olarak, gerçek dışı, fahiş şekilde talep edilen rakamlar kabul edilmediğinden haksız davanın reddini, tüm alacak miktarı üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibari ile; faturaya dayalı alacak iddiasıyla başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlığın; davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten takip konusu faturalar yönünden alacağının bulunup bulunmadığı, davalı tarafından davacı şirkete 8.517,39-TL borcun olduğu hususu cevap dilekçesinde ikrar ve kabul edilmiş olmakla, anılan bedel dışında davacının davalı şirketten Euro üzerinden talepte bulunmasının yerinde olup olmadığı, davalı itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatı ile işlemiş faiz hususunda yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktasında noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.İtirazın iptali istemine konu,—–İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlularının mahkememiz davalısı olduğu, takibin 02/11/2020 tarihinde, ‘cari hesap ve faturadan kaynaklı’ açıklaması ile 1.826,00 Euro asıl alacak, 188,74 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.014,74 Euro üzerinden başlatıldığı, başlatılan takibe karşı davalı vekilinin 04/01/2021 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, davanın 11/09/2021 tarihinde 20.000,00-TL dava değeri gösterilerek açıldığı anlaşılmıştır.Dosya tarafların tacir olmaları nedeniyle defter ve belgelerinin incelenmesi için bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bu kapsamda öncelikle davalının bulunduğu yere talimat yazılmış, davalının defter ve belgelerinin incelenmesinin akabinde davacının defter ve belgelerinin incelenmesi yönünde ara karar oluşturulmuştur.Davalının defter ve belgelerini inceleyen Mali Müşavir bilirkişinin raporunda özetle; “…Davalı —— 2017 yılına ait ticari defterlerinin T.T.K.64. maddesine göre açılış tasdiki yapılması gereken; Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter defterlerinin mevcut olduğu, sayılan defterlerin açılış tasdiklerinin ve Yevmiye Defterinin 2017 yılına ait kapanış tasdikinin kanuni süresinde yapılmış olduğu, davalı ile davacı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu,
davaya konu 04.04.2017 tarih—— numaralı 21.552,70 Euro 83.751,63 TL tutarlı
tutarının faturanın, davalı yevmiye kayıtlarında 04.04.2017 tarih——- yevmiye madde
numarası ile işlendiği, davalının 2016 yılından devir eden —- verilen sipariş avansları hesabında yer alan 8.792,50 Euro 32.541,04 TL tutarı 04.04.2017 tarih—— yevmiye madde
numaralı fişle —— nolu——hesabına virman yaptığı, 15.05.2017 tarih —— yevmiye madde numaralı fişle davacı hesabına 10.934,20 Euro 42.614,95 TL olmak üzere 2017 yılında toplamda 19.726,70 Euro 75.155,99 TL ödeme yaptığı, davalının ——- hesabından dolayı 2017 yılı sonu itibariyle davacıya 1.826,00 Euro 8.595,65 TL borçlu olduğu,davalının takip tarihi olan 02.11.2020 tarihi itibariyle davacıya; 1.826,00 Euro x 9,6985 TL = 17.709,46 TL borcu olduğu…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Davacının defter ve belgelerini inceleyen Mali Müşavir bilirkişinin 14/11/2022 tarihli raporunda özetle; “…Davacının icra takip tarihi itibariyle takip ve dava konusu faturadan dolayı davalı taraftan 1.826,00 EURO alacağı bulunduğu, davacı tarafın işbu EURO cinsinden asıl alacağına 02.11.2017 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi hükmünce EURO cinsinden yıllık %0,65 oranında direnim faizi yürütülebileceği, icra takibinin EURO olarak yürütülecek olan yukarıda belirtilen asıl alacak ve direnim faizinin takip talebindeki istemle bağlı kalınarak TBK hükmünce fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalı tarafından, davacıya ödenebileceği, davalının itirazlarının yersiz olduğu, takibin devamına karar verilebileceği…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Öncelikle taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacının, davalı ile arasında mal/hizmet satışına dair iddiasını ispat etmesi gerekir. Davacının akdi ilişkinin varlığını ispatlaması durumunda ispat yükü yer değiştirir ve davalıya geçer.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların defter ve belgelerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davacının defter ve belgelerinde kayıtlı olan davaya konu faturanın davalı tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu durumda davalının faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğinden bu kayıtların, mal/hizmet tesliminin yapıldığına karine oluşturduğu, yine faturanın davalı defterlerinde de EURO cinsinden kayıtlı olması dikkate alındığında, taraflar arasındaki ticari ilişkinin EURO üzerinden yürütüldüğü, davacının ticari ilişkiyi ve mal/hizmet teslimini ispat ettiğinden, ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, davalının karinenin aksini veya ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği, ancak davalının karinenin aksini ispata yarayacak veya ödemeye dair herhangibir yasal delil sunmadığı, davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürmediği, bu nedenle takip öncesi faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla; davacı davasını ispat ettiğinden davasının faiz dışındaki kısmın kabulüne karar verilmiş; faturaya dayalı alacağın likit olduğu değerlendirilmekle takipteki asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının —— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.826,00 Euro üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince faiz uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak miktarı olan 1.826,00 Euro’nun %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.238,61-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 243,53-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 98,02-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 897,06‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 341,55‬-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.090,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 1.894,81-TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, 195,19-TL’sinin davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.867,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre; 1.196,72-TL’sinin davalıdan, 123,28-TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.